Atvan: Direniş, İsrail ve Arapların Tuzağına Düşmeyecek

GİRİŞ: 13.08.2025 22:00      GÜNCELLEME: 13.08.2025 22:00
Rasthaber -  Rai el-Youm gazetesinin genel yayın yönetmeni ve Arap dünyasının önde gelen analistlerinden Abdülbari Atvan, son başyazısını Filistin Yönetimi’nin son hamlelerine ve Siyonistlerin ile müttefiklerinin Gazze Şeridi’ne hâkim olma ve direnişi buradan tasfiye etme planlarına ayırdı. Atvan, zaman zaman Amerika, İsrail ve bazı Arap ülkelerinden, Gazze’nin gelecekteki yöneticilerinin kim olacağına dair ifşaatlar duyduklarını, bunların çoğunun direnişle, yönetimle ya da hatta Gazze’nin kendisiyle hiçbir bağlantısı olmayan tüccarlar olduğunu yazdı.

Atvan, İbranice medya raporlarına atıfta bulunarak, son aylarda Filistin Yönetimi’nin gizlice “Samir Halile” adlı tanınmış bir Filistinli iş adamını yeni Gazze yöneticisi olarak atama sürecini yürüttüğünü, bunun Arap Birliği’nin gözetimi ve yardımıyla gerçekleştiğini aktardı. Ona göre bu girişim, sanki Gazze’de yaşayan ve 22 aydan fazla bir süredir düşmana direnen 2,5 milyondan fazla insan çocukmuş, akılsızmış ve Gazze’yi yönetme ehliyetinden yoksunmuş gibi davranmak anlamına geliyor.

Filistinli yazar şunu vurguladı: Gazze, sadece onu savunan, bu uğurda kan döken, işgale, soykırım savaşına ve açlığa karşı direnenler tarafından yönetilecektir. Gazze halkı ne Donald Trump’ın ne de Netanyahu’nun veya bizi hayal kırıklığına uğratan, Gazze halkına karşı işlenen suçları izlemekle yetinen, hatta çocuklara bir kutu süt ya da bir dilim ekmek dahi göndermeyen Arap rejimlerinin emirlerini dinlemez.

Trump’ın, elleri yarısı çocuk olan 61 binden fazla Gazzelinin kanına bulanmışken “Hamas Gazze’de kalamaz” sözleri ile Netanyahu’nun Gazze’yi işgal planları, Atvan’a göre, tamamen boş ve güç gösterisinden ibaret. Netanyahu ve generalleri, Gazze’ye karşı kapsamlı bir saldırı başlatma konusunda tereddütlü; çünkü başarısız olacaklarını ve çok ağır can ve mal kaybına uğrayacaklarını biliyorlar.

Atvan, İsrail ordusunun Ariel Şaron döneminde Gazze’de 2025’te yaşadığı hezimetin hatırlandığını, 2005 ortasında 21 yerleşimi kaldırdıktan sonra artan kayıplar nedeniyle bir gecede Gazze’den kaçtıklarını belirtti. Yeniden aynı tuzağa düşmenin çok daha ağır sonuçlar doğuracağını bilen Netanyahu’nun, ABD’den yeşil ışık almasına rağmen tehditlerini hayata geçirme konusunda bu yüzden tereddüt ettiğini yazdı.

Yazıya göre Hamas, müzakerelerden çekilmiş ve geri dönmek için herhangi bir talepte bulunmamıştır. Müzakerelere dönerse bile bu, Netanyahu’yu kurtarmak isteyen Arap arabulucuların ısrarıyla olacaktır. Atvan, Gazze’deki direniş liderliğinin baskılara boyun eğmemesi ve ateş ve açlık altında müzakere etmeme şartına tamamen bağlı kalmasını umduğunu belirtti.

Arap arabulucuların, işgalcilerle müzakerelerde suç ortağı olduğunu söyleyen Atvan, direnişin kapsamlı ateşkes, işgalcinin Gazze’den ve tüm işgal altındaki topraklardan tamamen çekilmesi ve tüm Filistin toprağında bağımsız bir devletin kurulmasına dair ciddi ve güvence altına alınmış bir yol haritası oluşturma şartlarına sadık kalmasını istedi.

Ona göre son 22 ayda Arap ülkelerinin aracılığıyla yapılan müzakereler, İsrail’in saldırılarını örtbas etmeye, Gazze’ye yönelik soykırım ve açlık savaşını sürdürmesine ve Araplarla normalleşme projelerini pekiştirmesine hizmet etti. İsrail, Arap başkentlerine peş peşe yaptığı ziyaretlerle, dolaylı olarak dahi olsa, içinde generaller ve casuslarının bulunduğu büyükelçilikler açtı.

Atvan, Gazze’de direnişin varlığının, direnişin yok edileceği ve silah ile mühimmatının tükeneceği yönündeki Amerikan-İsrail bahislerini boşa çıkardığını; aksine direnişin gelişmiş operasyonlar düzenleyerek işgalci ordudaki ölü ve yaralı sayısını ikiye katladığını ve yıkıntıların ya da tünellerin altından Tel Aviv’e füze fırlatılmasının bunun en bariz göstergesi olduğunu belirtti.

Ardından şu soruyu yöneltti: “Açlıktan ya da işgal ordusunun bombalarıyla ve Arap rejimlerinin iş birliğiyle öldürülen babaları, kardeşleri, kız kardeşleri, çocukları ve anneleri olan bir milyondan fazla Gazzeli gençten ne bekliyorsunuz? Bu gençler, direniş gruplarına katılmaktan, silah kuşanmaktan, intihar yeleği takmaktan ve şehitlerinin kanının intikamını almaktan başka ne yapabilir?”

Atvan, direniş gruplarına bir kez daha Arapların arabuluculuk tuzağına düşmeme, 22 aylık zehirli müzakerelerden ve ateşkes hayalinden ders çıkarma çağrısı yaptı. Bu müzakereler ve aracılıklar, Gazze’ye yönelik soykırım ve açlık savaşını genişletmeye hizmet ettiği sürece onlara dönmek hatadır.

Son olarak yazıda, direnişin Gazze’de kalmaya devam edeceği, silahını bırakmayacağı, şerefli amacını terk etmeyeceği, Aksa Tufanı’nın Siyonist projesini temelden yıktığı ve gerçek bir Filistin devleti kurma yolunda ilk taşı koyduğu belirtildi. Bu operasyon, işgal rejimini, yerleşimcilerini koruma konusunda dünyanın en aciz rejimine dönüştürdü; öyle ki Siyonistler artık yatak odalarından çok sığınaklarda ve metro tünellerinde yatıyor. Direniş yok edilemez ve önümüzdeki günler bu gerçeği ispatlayacaktır.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM