Bazı direniş karşıtları, Hizbullah liderinin açıklamalarını
ve hareketin İsrail’e karşı yürüttüğü operasyonları çarpıtarak kendi çıkarları
doğrultusunda yorumlamaya çalıştı.
Ancak bölgedeki siyasi ve askeri meselelere aşina olanlar,
Hizbullah-İsrail çatışmalarını ve Gazze savaşı ile ilgili gelişmeleri takip
edenler, Hizbullah’ın eyleminin misilleme operasyonunu anlıyorlar. Seyyid Hasan
Nasrallah'ın da belirttiği gibi direnişin operasyonu tüm hedeflerini ilk etapta
yerine getirmiş oldu.
Siyonist İsrail ile işbirliği ve suç ortaklığı konusunda
kara bir sicili olan Lübnan'ın eski Hıristiyan milis liderlerinden Samir
Geagea, direnişi savaşı kışkırtmak ve Lübnan'ın güvenliğini tehdit etmekle
suçlamaya çalıştı.
Hasan Nasrallah'ın Erbain Operasyonundaki Amaçları
Hizbullah lideri Nasrallah'ın konuşmasıyla ilgili önemli
konular şunlardır:
-Hizbullah Genel Sekreteri'nin Şükür suikastına ilk tepkinin
Siyonist düşmana verildiğini duyurmasıdır. İşgalci rejimin terör saldırısına
ilk tepkisi beklentileri karşılasa veya karşılamasa da bu eylem Seyyid Hasan
Nasrallah'ın Lübnan'da ve tüm bölgede prestijini ve itibarını artırıyor. Çünkü
kısa bir süre sonra söylediği her sözün gereğini yapacağını kanıtladı.
Hizbullah lideri, direnişin önemli bir hedefe ulaşıp ana
operasyonu gerçekleştirmek üzere insansız hava araçlarının (İHA) geçişini
kolaylaştırmak amacıyla Demir Kubbe hava savunma sistemini devreye sokmak için
çok sayıda füze ateşlediğini duyurdu. Böylece Hizbullah, Siyonistlere karşı
taktik üstünlüğünü ortaya koymuş ve İsrail'in hem savunma sistemleri hem de
askeri silahları konusunda tamamen ABD ve Avrupa'ya bağlı olduğunu göstermiş
oldu. Ayrıca İsrail'in Batı silahlarıyla direnişin İHA ve füzelerine karşı
hiçbir şey yapamaz, böyle bir destek olmazsa İsrail’in durumu ne olacak?
İsrail'in Lübnan'daki Destekçilerinin Direniş Karşıtı
Kampanyasının Hezimeti
- Savaşın yayılacağına dair tüm söylenti ve iddialara son
veren Hasan Nasrallah, artık durumun normale döndüğünü vurguladı. Bu nedenle
Samir Geagea liderliğindeki direniş karşıtı çevrelerin Lübnan’da yürüttüğü
provokatif kampanyaları başarısızlıkla sonuçlandı ve bu ülkenin kamuoyu kendini
güvende hissetti ve sakinleşti.
Lübnan'da durumun normale dönüştüğünün ilk işaretleri
uçuşların yeniden başlamasıdır. Ayrıca Siyonistler oyunun kurallarını
belirleyen ve İsrail için de karar veren tarafın Nasrallah olduğunu anlamış
oldu. İşgalciler hâlâ tedirginlik ve bekleme sürecindedir. Çünkü Hizbullah
Genel Sekreteri, Siyonist düşmana yönelik operasyonların sona erdirilmesi veya
azaltılması konusunda herhangi bir açıklamada bulunmadı.
Bu nedenle bazıları önümüzdeki günlerde Hizbullah'ın daha
büyük ve sürpriz operasyonlar gerçekleştirebileceğine inanıyor.
Lübnan sınırındaki çatışmaları İran’a bağlamaya çalışan
Siyonist İsrail’in destekçileri ABD ve diğer ülkeler ve aynı zamanda Samir
Geagea ve yandaşlarının, Lübnan direnişi ile İran'a karşı da kara kampanya bir
durumda Hizbullah yanıtının İran’ınkinden farklı olduğu ortaya çıktı. İran’ın
yanıtı Gazze’deki gelişmeler ve Hizbullah-İsrail çatışmalarla ilgisi yoktur.
Dolayısıyla İran'ın Siyonist rejime vereceği yanıtın ardından Lübnan'ın
güneyinde devam eden Hizbullah ile Siyonistler arasındaki karşılıklı çatışmaların
durumunda herhangi bir değişiklik olmayacak.
Gazze'de Ateşkes Görüşmelerinde Amerikan-Siyonist
Komplosunun Başarısızlığı
-Hizbullah da Gazze'de ateşkes müzakerelerini etkileme
niyetinde olmadığını, bu müzakerelerin iyi sonuç vermesi halinde Lübnan
direnişinin de Aksa Tufanı operasyonu öncesi duruma dönmeye hazır olduğunu
gösterdi. Gazze'de ateşkes
müzakerelerini engelleyen taraf işgalci rejimin başbakanı Binyamin
Netanyahu'dur.
Aslında Lübnan direnişinin Siyonist düşmana tepkisinin
gecikmesinin sebeplerinden biri de Hizbullah'ın Gazze ateşkes müzakerelerinin
sonuçlanmasına fırsat vermesidir.
Hizbullah aynı zamanda müzakereleri aksatmak için bir mazeret
bulamamaları için ABD ve Siyonist rejime baskı yapmaya çalıştı.
-Siyonistleri bekleyiş ve korku içinde tutmak, Hizbullah'ın
misilleme operasyonunun gecikmesinin bir diğer nedeniydi; Öyle ki son
haftalarda Siyonistler ağır psikolojik baskıya maruz kaldı. İran ve
Hizbullah'ın vereceği karşılık beklentisi ve korkusu nedeniyle bu rejimin
ekonomisi ciddi bir durgunluğa girmiş, işgalciler sığınak hazırlamak ve gıda
ile tıbbi ilaç depolamak için büyük harcamalar yapmıştır.
-Hizbullah, Siyonistlerin aksine sivil altyapısını hedef
almadığını kanıtladı ve Seyyid Hasan Nasrallah da konuşmasında buna değindi.
Hizbullah, Siyonist rejimin tüm sivil tesis ve altyapılarının görüntülerini
defalarca yayınlamasına rağmen sivilleri hiçbir zaman hedef listesine dahil
etmiyor.
Hizbullah İsrail sivil mevzilerini vurma gücüne sahip
olmasına rağmen bunu yapmaktan kaçındı. Böylece Lübnan halkını Siyonistlerin
çılgın ve vahşi saldırılarından kurtardı.
Siyonist Casusluk Karargâhının Kalbine Darbe
-Seyyid Hasan Nasrallah'ın işaret ettiği gibi Hizbullah'ın
tepkisi, Netanyahu'nun bölgedeki savaşın kapsamını genişletme komplosunu
engellemeye yönelik başarılı bir operasyondu; İran ve Direniş Ekseni bölgesel
bir savaşı engellemeye çalışırken Netanyahu ve faşist müttefikleri kişisel
çıkarları doğrultusunda tüm bölgeyi ne pahasına olursa olsun büyük bir savaşa
sokmak istiyor.
-Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah'ın ana hedef olarak,
Mossad terör operasyonlarına doğrudan müdahil olan, Siyonist rejimin en büyük
casusluk karargâhı olan Birim 8200'ün bulunduğu, işgal altındaki toprakların
derinliklerindeki Gillot üssünü seçtiğini açıkladı. Ayrıca bu casus üssü,
işgalci rejimin Fuad Şükür ve çok sayıda Lübnanlı sivilin şehit edildiği terör
operasyonlarının da doğrudan sorumlusuydu.
Öte yandan Hizbullah'ın işgal altındaki Filistin
topraklarının derinliğini hedef alması, işgalci rejimin Beyrut'a saldırı suçuna
bir tepkiydi.
İsrail'in İstihbari Bilgi İddiasına Yalanlama
-Seyyid Hasan Nasrallah'ın konuşmasının belki de en uzun
kısmı işgal rejimi ordusunun ve kabinesinin, özellikle de Netanyahu'nun
yalanlarını ortaya çıkarmakla ilgilidir. Hizbullah lideri, Netanyahu ve
Siyonist ordunun binlerce Hizbullah balistik füzesinin veya platformunun imha
edildiği yönündeki iddialarını yalanladı ve işgal rejiminin güney Lübnan'a
yönelik hava saldırısının Hizbullah'ın operasyonundan sadece yarım saat önce
gerçekleştirildiğini söyledi.
Hasan Nasrallah'a göre bu, İsrail casus ve istihbarat
servisinin Hizbullah'ın operasyonunu tahmin etmekte başarısız olduğu ve sadece
Hizbullah birimlerinin hareketlerini hissettiği anlamına geliyor. İşgalcilerin,
önceden balistik füzeler ve fırlatma platformların kaldırdığı boş vadileri
hedef aldığı belirtiliyor.
Dolayısıyla Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri, işgalci
rejimin yalan söylediğini, Hizbullah'ın operasyonlarına karşı başarısızlığını
örtbas etmek ve kamuoyunu sakinleştirmek için bu tür saçma yalanlara
başvurduğunu ifade etti.
Hem ABD’den hem de NATO'dan istihbari destek alan İsrail’in
iddia ettiği gibi istihbarat üstünlüğünün olmadığını açıkça ortaya çıkmış oldu.
Direnişin Caydırıcılık Denklemi ve Siyonistlerin
Hizbullah Saldırısı Korkusu
-Hizbullah lideri Nasrallah, direnişin henüz asıl gücünü
göstermediğini ve stratejik füzelerinin işgal altındaki Filistin'in
derinliklerine ulaşabileceğini açıklayarak direnişin caydırıcılığını bir kez
daha vurguladı ve Siyonistleri Lübnan'a yönelik herhangi bir geniş çaplı
saldırıya karşı uyardı.
-Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasının bir başka bölümünde bu
eylemin Hizbullah'ın üst düzey komutanı Fuad Şükür'ün şehadetinden sonra
direnişin ilk büyük operasyonu olduğunu, lider ve komutan eksikliğinin
direnişin performansını etkilemediğini gösterdiğini vurguladı.
- Erbain operasyonunun en önemli sonuçlarından biri de korku
dengesinin sağlanmasıdır; Hizbullah'ın ilk tepkisinin ardından İsrail'de büyük
panik yaşandı ve rejimin önemli üniversiteleri ve havaalanları kapatıldı. Korku
dengesi, Lübnan'ı Siyonist düşmanın saldırganlığına karşı koruyor. Bu, ABD'den
sınırsız destek alan İsrail ordusunun, direnişin füze ve insansız hava
araçlarına karşı güçsüz olduğunu gösterdi.
- Seyyid Hasan Nasrallah'ın konuşmasının sonunda, Erbain
operasyonunun Siyonist düşmanın terör suçuna ilk tepki olduğuna işaret etmesi,
daha sonra büyük bir operasyon yapılabileceği anlamına geliyor. Bu yüzden
Siyonistlerin korku ve beklenti içinde kalması gerekiyor.
Başka bir değişle Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri, kılıcı
Siyonistlerin boğazına dayayarak Lübnan direnişinin halkın ve Gazze direnişinin
arkasında duracağını ve onların yenilmesine izin vermeyeceğini vurguladı.