Erbain Operasyonu; Nasrallah İsrail'de Korku Yaratıyor

GİRİŞ: 29.08.2024 11:04      GÜNCELLEME: 29.08.2024 11:04
Rasthaber -  Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, komutan Fuad Şükür ile sivillerin işgal tarafından katledilmesine yanıt olarak 25 Ağustos’ta geniş kapsamlı bir hava harekatı başlattıklarını duyurdu. Ardından Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın Fuad Şükür suikastına misilleme olarak yapılan “Erbain operasyonu” ile ilgili açıklamaları çeşitli çevreler tarafından yorumlandı.

Bazı direniş karşıtları, Hizbullah liderinin açıklamalarını ve hareketin İsrail’e karşı yürüttüğü operasyonları çarpıtarak kendi çıkarları doğrultusunda yorumlamaya çalıştı.

Ancak bölgedeki siyasi ve askeri meselelere aşina olanlar, Hizbullah-İsrail çatışmalarını ve Gazze savaşı ile ilgili gelişmeleri takip edenler, Hizbullah’ın eyleminin misilleme operasyonunu anlıyorlar. Seyyid Hasan Nasrallah'ın da belirttiği gibi direnişin operasyonu tüm hedeflerini ilk etapta yerine getirmiş oldu.

Siyonist İsrail ile işbirliği ve suç ortaklığı konusunda kara bir sicili olan Lübnan'ın eski Hıristiyan milis liderlerinden Samir Geagea, direnişi savaşı kışkırtmak ve Lübnan'ın güvenliğini tehdit etmekle suçlamaya çalıştı.

Hasan Nasrallah'ın Erbain Operasyonundaki Amaçları

Hizbullah lideri Nasrallah'ın konuşmasıyla ilgili önemli konular şunlardır:

-Hizbullah Genel Sekreteri'nin Şükür suikastına ilk tepkinin Siyonist düşmana verildiğini duyurmasıdır. İşgalci rejimin terör saldırısına ilk tepkisi beklentileri karşılasa veya karşılamasa da bu eylem Seyyid Hasan Nasrallah'ın Lübnan'da ve tüm bölgede prestijini ve itibarını artırıyor. Çünkü kısa bir süre sonra söylediği her sözün gereğini yapacağını kanıtladı.

Hizbullah lideri, direnişin önemli bir hedefe ulaşıp ana operasyonu gerçekleştirmek üzere insansız hava araçlarının (İHA) geçişini kolaylaştırmak amacıyla Demir Kubbe hava savunma sistemini devreye sokmak için çok sayıda füze ateşlediğini duyurdu. Böylece Hizbullah, Siyonistlere karşı taktik üstünlüğünü ortaya koymuş ve İsrail'in hem savunma sistemleri hem de askeri silahları konusunda tamamen ABD ve Avrupa'ya bağlı olduğunu göstermiş oldu. Ayrıca İsrail'in Batı silahlarıyla direnişin İHA ve füzelerine karşı hiçbir şey yapamaz, böyle bir destek olmazsa İsrail’in durumu ne olacak?

İsrail'in Lübnan'daki Destekçilerinin Direniş Karşıtı Kampanyasının Hezimeti

- Savaşın yayılacağına dair tüm söylenti ve iddialara son veren Hasan Nasrallah, artık durumun normale döndüğünü vurguladı. Bu nedenle Samir Geagea liderliğindeki direniş karşıtı çevrelerin Lübnan’da yürüttüğü provokatif kampanyaları başarısızlıkla sonuçlandı ve bu ülkenin kamuoyu kendini güvende hissetti ve sakinleşti.

Lübnan'da durumun normale dönüştüğünün ilk işaretleri uçuşların yeniden başlamasıdır. Ayrıca Siyonistler oyunun kurallarını belirleyen ve İsrail için de karar veren tarafın Nasrallah olduğunu anlamış oldu. İşgalciler hâlâ tedirginlik ve bekleme sürecindedir. Çünkü Hizbullah Genel Sekreteri, Siyonist düşmana yönelik operasyonların sona erdirilmesi veya azaltılması konusunda herhangi bir açıklamada bulunmadı.

Bu nedenle bazıları önümüzdeki günlerde Hizbullah'ın daha büyük ve sürpriz operasyonlar gerçekleştirebileceğine inanıyor.

Lübnan sınırındaki çatışmaları İran’a bağlamaya çalışan Siyonist İsrail’in destekçileri ABD ve diğer ülkeler ve aynı zamanda Samir Geagea ve yandaşlarının, Lübnan direnişi ile İran'a karşı da kara kampanya bir durumda Hizbullah yanıtının İran’ınkinden farklı olduğu ortaya çıktı. İran’ın yanıtı Gazze’deki gelişmeler ve Hizbullah-İsrail çatışmalarla ilgisi yoktur. Dolayısıyla İran'ın Siyonist rejime vereceği yanıtın ardından Lübnan'ın güneyinde devam eden Hizbullah ile Siyonistler arasındaki karşılıklı çatışmaların durumunda herhangi bir değişiklik olmayacak.

Gazze'de Ateşkes Görüşmelerinde Amerikan-Siyonist Komplosunun Başarısızlığı

-Hizbullah da Gazze'de ateşkes müzakerelerini etkileme niyetinde olmadığını, bu müzakerelerin iyi sonuç vermesi halinde Lübnan direnişinin de Aksa Tufanı operasyonu öncesi duruma dönmeye hazır olduğunu gösterdi.  Gazze'de ateşkes müzakerelerini engelleyen taraf işgalci rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu'dur.

Aslında Lübnan direnişinin Siyonist düşmana tepkisinin gecikmesinin sebeplerinden biri de Hizbullah'ın Gazze ateşkes müzakerelerinin sonuçlanmasına fırsat vermesidir.  Hizbullah aynı zamanda müzakereleri aksatmak için bir mazeret bulamamaları için ABD ve Siyonist rejime baskı yapmaya çalıştı.

-Siyonistleri bekleyiş ve korku içinde tutmak, Hizbullah'ın misilleme operasyonunun gecikmesinin bir diğer nedeniydi; Öyle ki son haftalarda Siyonistler ağır psikolojik baskıya maruz kaldı. İran ve Hizbullah'ın vereceği karşılık beklentisi ve korkusu nedeniyle bu rejimin ekonomisi ciddi bir durgunluğa girmiş, işgalciler sığınak hazırlamak ve gıda ile tıbbi ilaç depolamak için büyük harcamalar yapmıştır.

-Hizbullah, Siyonistlerin aksine sivil altyapısını hedef almadığını kanıtladı ve Seyyid Hasan Nasrallah da konuşmasında buna değindi. Hizbullah, Siyonist rejimin tüm sivil tesis ve altyapılarının görüntülerini defalarca yayınlamasına rağmen sivilleri hiçbir zaman hedef listesine dahil etmiyor.

Hizbullah İsrail sivil mevzilerini vurma gücüne sahip olmasına rağmen bunu yapmaktan kaçındı. Böylece Lübnan halkını Siyonistlerin çılgın ve vahşi saldırılarından kurtardı.

Siyonist Casusluk Karargâhının Kalbine Darbe

-Seyyid Hasan Nasrallah'ın işaret ettiği gibi Hizbullah'ın tepkisi, Netanyahu'nun bölgedeki savaşın kapsamını genişletme komplosunu engellemeye yönelik başarılı bir operasyondu; İran ve Direniş Ekseni bölgesel bir savaşı engellemeye çalışırken Netanyahu ve faşist müttefikleri kişisel çıkarları doğrultusunda tüm bölgeyi ne pahasına olursa olsun büyük bir savaşa sokmak istiyor.

-Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah'ın ana hedef olarak, Mossad terör operasyonlarına doğrudan müdahil olan, Siyonist rejimin en büyük casusluk karargâhı olan Birim 8200'ün bulunduğu, işgal altındaki toprakların derinliklerindeki Gillot üssünü seçtiğini açıkladı. Ayrıca bu casus üssü, işgalci rejimin Fuad Şükür ve çok sayıda Lübnanlı sivilin şehit edildiği terör operasyonlarının da doğrudan sorumlusuydu.

Öte yandan Hizbullah'ın işgal altındaki Filistin topraklarının derinliğini hedef alması, işgalci rejimin Beyrut'a saldırı suçuna bir tepkiydi.

İsrail'in İstihbari Bilgi İddiasına Yalanlama

-Seyyid Hasan Nasrallah'ın konuşmasının belki de en uzun kısmı işgal rejimi ordusunun ve kabinesinin, özellikle de Netanyahu'nun yalanlarını ortaya çıkarmakla ilgilidir. Hizbullah lideri, Netanyahu ve Siyonist ordunun binlerce Hizbullah balistik füzesinin veya platformunun imha edildiği yönündeki iddialarını yalanladı ve işgal rejiminin güney Lübnan'a yönelik hava saldırısının Hizbullah'ın operasyonundan sadece yarım saat önce gerçekleştirildiğini söyledi.

Hasan Nasrallah'a göre bu, İsrail casus ve istihbarat servisinin Hizbullah'ın operasyonunu tahmin etmekte başarısız olduğu ve sadece Hizbullah birimlerinin hareketlerini hissettiği anlamına geliyor. İşgalcilerin, önceden balistik füzeler ve fırlatma platformların kaldırdığı boş vadileri hedef aldığı belirtiliyor.

Dolayısıyla Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri, işgalci rejimin yalan söylediğini, Hizbullah'ın operasyonlarına karşı başarısızlığını örtbas etmek ve kamuoyunu sakinleştirmek için bu tür saçma yalanlara başvurduğunu ifade etti.

Hem ABD’den hem de NATO'dan istihbari destek alan İsrail’in iddia ettiği gibi istihbarat üstünlüğünün olmadığını açıkça ortaya çıkmış oldu.

Direnişin Caydırıcılık Denklemi ve Siyonistlerin Hizbullah Saldırısı Korkusu

-Hizbullah lideri Nasrallah, direnişin henüz asıl gücünü göstermediğini ve stratejik füzelerinin işgal altındaki Filistin'in derinliklerine ulaşabileceğini açıklayarak direnişin caydırıcılığını bir kez daha vurguladı ve Siyonistleri Lübnan'a yönelik herhangi bir geniş çaplı saldırıya karşı uyardı.

-Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasının bir başka bölümünde bu eylemin Hizbullah'ın üst düzey komutanı Fuad Şükür'ün şehadetinden sonra direnişin ilk büyük operasyonu olduğunu, lider ve komutan eksikliğinin direnişin performansını etkilemediğini gösterdiğini vurguladı.

- Erbain operasyonunun en önemli sonuçlarından biri de korku dengesinin sağlanmasıdır; Hizbullah'ın ilk tepkisinin ardından İsrail'de büyük panik yaşandı ve rejimin önemli üniversiteleri ve havaalanları kapatıldı. Korku dengesi, Lübnan'ı Siyonist düşmanın saldırganlığına karşı koruyor. Bu, ABD'den sınırsız destek alan İsrail ordusunun, direnişin füze ve insansız hava araçlarına karşı güçsüz olduğunu gösterdi.

- Seyyid Hasan Nasrallah'ın konuşmasının sonunda, Erbain operasyonunun Siyonist düşmanın terör suçuna ilk tepki olduğuna işaret etmesi, daha sonra büyük bir operasyon yapılabileceği anlamına geliyor. Bu yüzden Siyonistlerin korku ve beklenti içinde kalması gerekiyor.

Başka bir değişle Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri, kılıcı Siyonistlerin boğazına dayayarak Lübnan direnişinin halkın ve Gazze direnişinin arkasında duracağını ve onların yenilmesine izin vermeyeceğini vurguladı.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM