Erdoğan'ın İsrail Eleştirilerinin Dozu Düştü: Trump'ın İkinci Dönem Etkisi

GİRİŞ: 03.05.2025 09:21      GÜNCELLEME: 03.05.2025 09:21
Rasthaber -  Uzmanlara göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze katliamları kapsamında İsrail’e dönük eleştirilerinin dozu, Donald Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte düştü.

Siyaset bilimci Doç. Dr. Berk Esen, “Trump başkan seçildiğinden beri Erdoğan adeta ABD ile İsrail’i ayrıştırmaya, zaman zaman Gazze’de devam eden katliamlar nedeniyle İsrail ve Netanyahu’yu eleştirirken Trump’ı ve ABD’yi bu eleştirilerin dışında tutmaya özen gösteriyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Donald Trump’ın 20 Ocak 2025’te ikinci başkanlık görevine başlamasıyla birlikte daha öncesinde terör örgütü olarak görmediğini belirttiği Hamas’a karşı söylemlerini bazı açılardan yumuşattı. Arap medyasında yer alan analizlere göre bunun arkasında ‘ABD ile stratejik anlaşma’ yapma arzusu yatarken Türk yetkililer Ankara’nın Hamas’a İsrail lehine tavizler vermesi için ‘baskı uyguladığı’ yönündeki haberleri yalanladı. Hamas’ın siyasi bürosunun Katar’dan Türkiye’ye taşınacağı yönündeki iddiaları kesin bir dille reddeden Ankara, ABD ve İsrail ile ilişkilerini ‘o derecede’ riske atacak bir adım atmayacağının sinyalini verdi.

TRUMP’IN İĞNELEMELERİ GÖRMEZDEN GELİNDİ

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Hamas ile gerçekleştirdiği görüşmelerde, Ankara’nın Hamas’ı İsrail ile anlaşmaya yönelik bir çözümün parçası haline getirmeye çalıştığı izlenimi verildi. Fidan, görüşmelerde Hamas’ın yalnızca bir ateşkese değil, kalıcı bir çözüme de açık olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin bu süreçte Hamas’a ‘diplomatik ve güvenlik temelli bir koruma’ sunduğuna işaret etti. Erdoğan, Trump’ın Gazze savaşındaki Siyonist tutumunu direkt eleştirmektense, ‘ABD’nin sahip olduğu İsrail lobisi’ sebebiyle bu tür açıklamalar yaptığını savundu. Trump’ın ‘Erdoğan iyi anlaştığım biri’ demecini ise olumlu bir açıklama olarak değerlendiren Erdoğan, kendisine yapılan rahip Brunson anımsatmalarını görmezden gelmeye ve ‘ilişkilerimiz iyi’ sinyali vermeye devam etti. Trump’ın ilk başkanlık döneminde yaşanan sorunlara verilen referansları görmezden geldi.

‘İSRAİL ELEŞTİRİLERİNİN TONU DÜŞTÜ’

Konuya ilişkin Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan siyaset bilimci Doç. Dr. Berk Esen, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’e dönük eleştirilerinin son dönemde, özellikle de Trump seçildikten sonra tonu düştü. Normal şartlarda Erdoğan’ın ideolojisine sahip olan bir siyasetçinin Gazze’de böylesine büyük bir facia yaşanırken çok daha sert bir söyleme sahip olması ve İsrail ile onu destekleyen ABD’yi doğrudan eleştirmesi beklenirdi. Halbuki Trump başkan seçildiğinden beri Erdoğan adeta ABD ile İsrail’i ayrıştırmaya, zaman zaman Gazze’de devam eden katliamlar nedeniyle İsrail ve Netanyahu’yu eleştirirken Trump’ı ve ABD’yi bu eleştirilerin dışında tutmaya özen gösteriyor” dedi.

‘KORKUNUN YARATTIĞI DEĞİŞİKLİK’

Net bir ayrışma olduğuna dikkat çeken Esen, “Ancak bence İsrail’e dönük açıklamalarının da tonu, şiddeti ciddi anlamda düştü. Bu açıdan Türkiye, Hamas’a açıktan destek veren bir devlet görüntüsü paylaşmamaya çalışıyor. Tabiki Türkiye ve Hamas arasındaki ilişkilerin tamamen koptuğunu söylemek mümkün değil ama en azından orada da biraz daha bir seviye düşüklüğü gözüküyor” ifadelerini kullandı. Türk ekonomisi zor günlerden geçerken Erdoğan’ın ABD’yi ve Trump’ı karşısına almak istemediğini belirten Esen, “Trump’ın kendisine karşı çıkan, kendisini eleştiren, istediği pozisyonu takip etmeyen liderlere karşı çok sert olabildiğini ve ülkelerine de zarar verebilecek şekilde fevri açıklamalar yapabildiğini zaten biliyoruz. Rahip Brunson krizi esnasında Trump’ın attığı birkaç tweet bile Türk ekonomisine ciddi anlamda zarar vermişti. O anlamda Trump, Erdoğan’dan ne zaman bahsetse rahip Brunson meselesinin gündeme getiriyor. Büyük olasılıkla hem o Trump’ın Erdoğan karşısında kazandığı büyük bir zafer olduğu için hem de Erdoğan’a aba altından sopa göstermiş oluyor dolayısıyla Erdoğan’ın kesinlikle Trump’ı karşına almak isteyeceğini sanmıyorum. Bu korkunun yarattığı bir pozisyon değişikliğini görüyoruz” diye konuştu.

‘DERDİNİZ İKTİDAR ÇIKARI’

Geçtiğimiz günlerde söz konusu tartışmaları TBMM gündemine taşıyan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise, iktidarın Filistin politikasını ‘iki yüzlü’ olarak niteledi. Türkiye’nin İsrail ile ticari ve lojistik ilişkileri ile ilgili verilen Genel Görüşme Önergesi üzerine konuşan Çakırözer, önergenin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğine dikkat çekti. Çakırözer, Türkiye’nin İsrail ile ticaretinin sürdüğünü iddia ederek, “‘Bu kanlı ticareti durdurun’ diyen gençlere gözaltı getirdiniz. İstanbul'un göbeğinde İstanbul örgütümüzle on binlerce yurttaşımız ‘Filistin'e özgürlük için yürüyelim’ dedik; insanlar ulaşamasın diye metroları kapattınız. Vatandaşlar akın akın Taksim'e gitti bu sefer polis diktiniz, yürütmediniz. Dünyanın hiçbir yerinde hatta İsrail'de bile Netanyahu'yu protesto etmeyi AKP kadar engelleyeni çıkmadı bugüne kadar. Derdiniz Gazze değil. Derdiniz iktidarınız, ballı çıkarlarınızı korumak” ifadelerini kullandı. 

‘RÜMEYSA’NIN ADINI ANMIYORSUNUZ’

ABD’de Filistin’e verdiği destek nedeniyle gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ü de anımsatan Çakırözer, “Amerika'daki evladımız Rümeysa Öztürk bir aydır hukuksuzca tutuklu, Trump'ın bir telefonuyla Amerikalı rahibi çıkaran sizler Rümeysa'nın adını bile anmıyorsunuz” dedi. Trump’ın ‘Gazze’den Filistinlileri çıkaracağız’ söylemini de yeniden gündeme getiren Çakırözer, “Neymiş? Gazzeliler için hicret vaktiymiş. Bizim cihatçılar doların yeşilini görünce hicretçi oluvermişler. Yazıklar olsun. Filistinlilerin vatanından sürülmesini ‘hicret’ diye meşrulaştırmak, bu zulme ortak olmaktan başka bir şey değildir” değerlendirmesinde bulundu.

‘EKONOMİDE GÜÇLÜ DEĞİLSENİZ ÖZGÜR KARAR ALAMAZSINIZ’

Saadet Partisi’nin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya ise konu hakkında gazetemize verdiği demeçte, “Ekonomik anlamda yeteri kadar güçlü değilseniz siyasi kararları olması gerektiği özgürlükte alamazsınız. Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu zorlu koşullar, ekonomik koşullar, Trump’ın ilk döneminde ekonomiye yönelik tehditleriyle birlikte oluşturduğu havadan şu anda tedirgin olan bir iktidar var. Trump, sanki İsrail konusunda çok masum, İsrail’i destekleyen kararlar almadı düşüncesiyle hareket eden bir dış politik yaklaşım var. Kabul edilebilmesi mümkün değil. Çünkü hiçbir ABD başkanının cesaret edemediği elçiliğin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasını Trump yaptı. İbrahim Onun da ötesinde Gazze’de soykırım yaşanırken, bütün dünyada vicdan sahibi ülkeler fiili olarak adım atarken, Gazze’nin insansızlaştırılması projesini dile getiren, ateşkesin İsrail tarafından bozulmasına destek veren de Trump oldu. Durum buyken Türkiye’nin, Trump’ın bu yaptıklarına karşı herhangi bir değerlendirme yapmaması anlaşılabilir bir durum değil. Buradan Türkiye’nin dış politikası açısından nasıl bir fayda bekleniyor bilmek mümkün değil” dedi/cumhuriyet

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM