Bu büyük resmi bakıldığında Gazze'nin bu fotoğraftaki yeri
ve önemi iyi okunmalıdır.
Gazze bir Toprak parçası olarak belki bir öneme sahip
olmayabilir ama üstlenmiş olduğu misyon üzerinde verilen eşsiz mücadele
açısından birçok İslam ülkesinden çok daha değerlidir.
Dünyanın gözünde Filistin iki bölümden oluşuyor; Gazze cephesi
ve Batı Şeria cephesi. Filistin davasını üstlenmiş, işgalci Siyonist rejimle
cihad eden Gazze cephesidir. Filistin topraklarında Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı
barındıran Batı Şeria cephesi ise uzlaşmacı bir kliğin kontrolüne verildiği
için uzlaşmacı bir yol izliyor.
Batı Asya direniş cephesinin Filistin ayağını oluşturan
Gazze'deki Hamas, İslami Cihad ve Gazze'deki diğer grupların yıllardır
direnişleriyle ve son Aksa Tufanı ile Siyonist rejime büyük darbeler vurduğu
inkar edilemez bir gerçektir.
Filistin davasını savunmada farklı iki düşünceye sahip Gazze
Cephesi ve kuklaların kontrolündeki Batı Şeria cephesi Müslüman ülkeleri de
ikiye bölmüş durumda.
Müslüman ülkelere tahakküm eden rejimlerin çoğu çıkarlarına
uygun düştüğü için uzlaşmacı ve teslimiyetçi Batı Şeria cephesini desteklerken,
küresel emperyal güce karşı mücadele veren Direniş Cephesi ise Gazze cephesinin
yanında yer alıyor.
Amerika, AB ülkeleri ve müttefikleri Siyonist rejimin gizli
planları doğrultusunda Hamas ve diğer direniş grupların devre dışı bırakılması
yönünde katliamlara destek verirken Müslüman ülkelerin sessiz duruşu merak
konusuydu.
Siyonist rejime telafisi imkansız bir darbe indiren Aksa
Tufanı operasyonu sonrası Amerika’nın müttefiki ve Siyonist rejim ile
normalleşen Müslüman ülkelerin idarecilerinin Gazze‘yi çoktan gözden
çıkardıkları görülüyor.
Bu çıkarcı Batı müttefikleri yıllardır direnişçi gruplara
baskı yaparak Filistin sorununu çözmenin tek yolunun uzlaşmacılık olduğu
konusunda ikna etmeye çalışıyorlar.
ABD dışişleri bakanı Blinken Gazze’nin gözden çıkarıldığı
müjdesini verir gibi katliam sonrası Gazze üzerindeki planlarını görüşmek üzere
çıkarını düşünen müttefik ülkeler yöneticileriyle sık sık bir araya gelerek bu
planı sonuçlandırmak peşindedir.
Blinken’in ziyaretlerini doğru okumak gerekir. Direniş
Cephesini yenmiş edasıyla Gazze'de direniş sonrası ne yapılması gerektiğine
dair uğursuz planını bu ülkelere dikte etmeye çalışmaktadır. Daha da önemlisi kaybettikleri
itibarlarını kazanmak için müttefiklerinin yardımını istiyor, kendine suç
ortağı arıyor.
Bu ülkeler de kendilerine biçilen rolü üstlenmeyi
bekliyormuş gibi büyük bir sevinçle eli kanlı katile ellerini uzatıyorlar.
Türkiye, Katar, BAE ve Suudiler Gazze’de insani yardım,
Filistinlilerin Gazze‘den çıkarılması ve barınak sağlanması, daha da önemlisi
garantörlük için başvuru yaptılar bile.
Herkesin bir planı var, Allah’ın da bir planı var. Allah
planları bozan ve en iyi plan yapandır.