Aynı zamanda savaş
sahnesi, bir yandan karşılıklı ve orantılı yanıt sahnesi, diğer yandan da pek
hesaplanamayan olgulara gebe olan bir sahnedir. Bu nedenle tarih boyunca savaş
yönetimi, yönetimde en zor konu olmuştur ve savaşın yönetimi cesaret, akıl ve
hesap bileşenlerine bağlıdır ve savaşın sonucu bu üçünden herhangi birinin
eksikliği taşıyan hükümetin aleyhine olacaktır. Bu nedenle tüm ülkelerde savaş
ve barışa ilişkin karar alma, gerekli niteliklere sahip ve halkın da
desteklediği bir ülkedeki en yüksek hukuk kurumuna emanet edilmiştir. İran'da bu
konu kanun esaslarına ve Veliyyi Fakih seçiminin çok sıkı tutulması ve şartlarının
çok zor olması nedeniyle ülkedeki dini ve siyasi konumu en yüksek olan bu
kuruma emanet edilmiştir ve İmam Hamanei bu konuda Yüksek Milli Güvenlik Kurulu
başta olmak üzere bazı kurumların istişarelerinden yararlanarak bir karar almaktadır.
Yukarıda
bahsettiğimiz bu giriş cümleleriyle birlikte, şu anda sonu için bir ufuk
olmayan, önümüzdeki haftalar ve aylarda durması muhtemel olmayan ve muhtemelen
önümüzdeki iki, üç yılda da devam edecek olan mevcut savaşın analizinde bazı
noktalar bulunmaktadır:
1- Geçtiğimiz yıl boyunca Siyonist rejim,
Gazze'deki mevcut savaşın bir hayatta kalma savaşı olduğunu defalarca ilan
etti. Bu yani, bu rejimin bu savaşı ya durumunun düzeleceği ya da yenilgiye
uğrayıp dünya yönetim sahnesinden sonsuza dek atılacağı son savaşı olarak
gördüğü anlamına geliyor.
Son günlerde Siyonist rejimin üst düzey yetkilileri, aslında soykırım örneği olan vahşi cinayetleri meşrulaştırmak için “Bu, denklemi değiştirmeye yönelik bir savaştır” açıklamasını yaptı ve iki gün önce bu savaşa “İsrail'in Dirilişi” adını verdiler. Hem “denklemin değişmesi” hem de “İsrail'in dirilişi” ifadesi, İsrail'in bölgedeki mevcut gidişatı kendisine ve düşmanlarının çıkarlarına zarar verici olarak değerlendirdiğini ve İsrail rejiminin 7 Ekim 2023’de öldüğünü ve yeniden dirilmek için mücadele ettiğini gösteriyor. Başta Genelkurmay Başkanı, Netanyahu ve Savunma Bakanı olmak üzere üst düzey yöneticileri açısından İsrail'in durumu budur ve bu bizim uydurduğumuz bir şey değildir...
yazının devamı için linki tıklayınız...