Suriye Normalleşmesinde İran Dışlanıyor mu?

GİRİŞ: 31.01.2023 17:06      GÜNCELLEME: 31.01.2023 17:06

Rasthaber - Türkiye-Suriye normalleşme girişimleri doğrultusunda Moskova’da yapılan görüşmede İran’ın olmaması ne anlama geliyor?

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye ile normalleşme girişimi bağlamında önce istihbarat birimleri arasında görüşmeler yapılmış ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, Moskova'da Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas ile görüşmüştü.

Türkiye-Suriye arasında 11 yılın ardından ilk resmi temasın Rusya’da yapılması ve görüşmede Rus yetkililerin bulunmasına rağmen Astana süreci garantörlerinden biri olan ve savaşının en başından beri sahada Suriye’nin yanında yer alan İran’ın olmaması acaba İran denklem dışı bırakılmaya mı çalışılıyor sorusunu akıllara getirdi.

Suriye savaşında; ABD, İsrail ve batılı egemen güçlerle onların yerel müttefikleri Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı devirip ülkeyi ele geçireceklerken İran, Devrim Muhafızları ordusu ve gönüllü güçlerle sahaya dahil oldu ve ardından Rusya’yı da kendi safında sahaya çekmeyi başararak tüm planları bozdu. Başta ABD-İsrail olmak üzere sultacı güçler ve bölgesel işbirlikçileri askeri, ekonomik ve medya güçleri ile Suriye’ye saldırmalarına, tüm provakatif eylemlerine rağmen Esad’ı devirmeyi bir türlü başaramıyorlardı. Bununla birlikte Rusya, İran sahada önemli başarılar kazanıyordu. Sahada kazanılan askeri başarılardan sonra Rusya, İran ve Türkiye tarafından Aralık 2016’da ateşkes ilan ederek görüşmelerin başlamasını talep ettiler. Görüşmelerin tarafsız bir ülke olan Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılması kararlaştırıldı ve ilk görüşme Astana platformu olarak 23 Ocak 2017’de Rusya, İran ve Türkiye’nin garantörlüğünde gerçekleşti. 2017’den şimdiye kadar gerek Astana görüşmelerinde gerek uluslararası platformlarda Suriye hakkında yapılan tüm görüşmelerde İran masadaki yerini alırken Aralık 2022’de Moskova’da gerçekleşen Türkiye-Suriye görüşmesine dahil edilmemişti.

Bu durum herkesin Rusya ve Türkiye İran’ı masa dışına itti yorumları yapmasına yol açarken, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın Şam ve Ankara ziyaretleri, ardından Putin’in İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi arayarak gelişmeler hakkında görüşmesi, Suriye Dışişleri Bakanı Yardımcısının ve Savunma Bakanı’nın Tahran ziyaretleri bu konudaki görüşlerin değişmesine neden oldu. Ayrıca Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas’ın Yeni dünyanın şekillenmesinde direniş ekseni önemli bir rol oynayacaktır. Düşmanlar, Suriye ile İran arasındaki köklü ve kardeşçe ilişkilere zarar vermek için fırsat kollasalar da, bu ilişkiler kimsenin onları yok edemeyeceği kadar derin ve güçlü olmakla birlikte, her geçen gün daha da güçlenecektir.” açıklaması İran’ın Moskova masasında olmasa da hala Suriye’nin en önemli stratejik ortağı olduğu ve Moskova’daki gelişmeler konusunda bilgilendirildiğini göstermekteydi.

Bu konuda son açıklama ve açıkçası işin asıl muhatabı olan taraftan geldi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilecik'te düzenlenen programda yaptığı açıklamada: “Şu anda Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerde tabii istediğimiz neticeyi her ne kadar alamıyorsak da ama diyoruz ki 'Gelin şimdi üçlü bazı toplantılar yapalım.' Nedir bunlar? İşte üçlü olarak Rusya, Türkiye, Suriye bir araya gelelim. Hatta İran'ı da buna katabiliriz. İran da gelsin. Görüşmelerimizi bu şekilde yapalım ve bölgeye bir huzur gelsin.” diyerek İran olmaksızın Suriye ile normalleşmenin eksik kalacağını beyan etmiştir.

Yaşanan gelişmelere bakıldığında gerek Rusya gerek Suriye ve gerekse Türkiye, Suriye denkleminin önemli aktörü olan İran’ın masa dışında kalamayacağı, İran olmaksızın bölgede barışın sağlanamayacağı gerçekliğine vakıf bir şekilde hareket ediyorlar. ABD ve İsrail, İran’ı bölgede denklem dışı bırakmaya ve yalnızlığa itmeye çalışırken Türkiye sahanın gerçekliğine uygun olarak İran’ı da masaya davet etti. Diğer taraftan Rusya, Ukrayna cephesinde ABD ve batılı güçlere karşı 40 yılı aşkın süredir batıyla mücadele halinde olan İran’ı kendi yanında görmek istiyor ve bu gerçeklik doğrultusunda İran’ın artık bölgenin ve uluslararası denklemin önemli bir aktörü olduğu realitesini de hesaba katarak İran’ı masa dışına itme gibi bir şey yapamayacağı kesindir denilebilir./tesnim

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM