Türk medyasının Ankara ile Şam yetkilileri arasındaki gizli
görüşmelerle ilgili haberler yayınlaması ilk değil. Ancak geçtiğimiz günlerde
iki önemli gelişme oldu.
Önceki haberler iki ülkenin üst düzey güvenlik görevlisi Ali
Memluk ve Hakan Fidan'ın gizli görüşmeleri hakkındaydı. Fakat Türkiye-Suriye
ilişkileri ile ilgili son iki haber Türk medyasında büyük ilgi gördü.
İlk haber iktidardaki AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen
Türkiye gazetesinde yayınlandı. Gazete, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in
Soçi görüşmesindeki tavsiyesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın telefonda görüşebileceğini yazdı. Bu
haberin yayınlanmasının ardından ilk kez Türkiye ve Suriye dışişleri
bakanlarının görüştükleri duyuruldu.
İlk haber, yani Erdoğan ile Esad'ın olası telefon görüşmesi
hükümet yetkilileri ve AKP tarafından doğrulanmadı, ancak ikinci haberi
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun kendisi söyledi.
Çavuşoğlu'nun “Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad”
açıklaması, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi için olası senaryoların
tartışılmasına neden oldu.
Son günlerde birçok Türk medyasında şu sorular gündeme
geldi:
Ankara, Suriye politikasını değiştirecek mi? Ekonomik kriz
nedeniyle Arap ülkeleriyle ilişkileri normalleştirmeye çalışan Erdoğan
hükümeti, Beşar Esad ve Şam hükümetine yönelik politikasını değiştirdi mi?
Bu soruları gündeme getirmek önemlidir, çünkü Türkiye
yönetimi son 10 yılda Şam hükümetinin çökmesini istemiştir ve Türkiye ile
Suriye arasında dışişleri bakanları düzeyindeki son resmi ve diplomatik görüşme
Ağustos 2011'deydi ve dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Şam’da Suriyeli
mevkidaşı merhum Velid Muallim ile görüştü, ardından Suriye lideri Beşar Esad
ile bir araya geldi.
Erdoğan-Esad Telefon Görüşmesi Teklifi
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son günlerde Soçi kentine
gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Rus lideri Vladimir Putin ile yaptığı
görüşme sırasında ilginç bir olay yaşandı. Türkiye sürekli olarak Suriye'de
harekat için kimseden icazet almayacağını açıklıyor. Görünüşe göre bu sözler
medya blöfüdür. İkili görüşmede harekatı gündeme getiren Erdoğan yeniden Kuzey
Suriye'ye saldırmak niyetinde olduğunu açıkladı.
Putin, Erdoğan'ın açıklamasına ilginç bir şekilde yanıt
verdi. Rus liderinin zekice cevapları şöyle:
1 -Kuzey Suriye'deki endişelerinizi gidermek için Şam
hükümet yetkilileriyle koordineli olun ve istediğiniz işi birlikte yapın.
2 -Aranızda iletişim olmadığına göre ara buluculuk
yapabiliriz. Siz de Suriye devlet başkanıyla konuşabilirsiniz.
Putin'in kısa ve öz yanıtını kesinlikle beğenemeyen Erdoğan
ona hitaben şöyle dedi:
“Suriye ile görüşmelerimizin güvenlik yetkilileri düzeyinde
devam etmesi daha iyi.”
Çavuşoğlu-Mikdad Görüşmesinin Önemi
Sırbistan’ın başkenti Belgrad, 11-12 Ekim 2021 tarihlerinde
Bağlantısızlar Hareketi Zirvesi’ne ev sahipliği yapmıştı. Zirveden 10 ay sonra
Türkiye ve Suriye dışişleri bakanlarının Belgrad’da görüştükleri ortaya çıktı.
Çavuşoğlu, Ankara’da düzenlenen 13. Büyükelçiler
Konferansı’nın son gününde düzenlediği basın toplantısında, Suriye Dışişleri
Bakanı Faysal Mekdad’la konuştuğunu söyledi.
Mevlüt Çavuşoğlu, Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad'la 10 ay
önce yaptığı görüşmeyi şu ifadelerle aktardı:
"Bağlantısızlar Toplantısı'nda, Belgrad'da ayaküstü
diğer bakanlarla sohbet ederken Suriye Dışişleri Bakanıyla da ayaküstü kısa bir
sohbetim oldu. O toplantı marjında, yemekten önce...”
Moskova'nın uzun süredir Ankara ile Şam arasında diyalog
kurmaya çalıştığını, ancak Türkiye'nin temasların sadece istihbarat teşkilatları
üzerinden yürütülmesini tercih ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, Moskova’nın uzun
zamandır Ankara ile Şam arasında diyalog kurulması için çalıştığını ancak
Türkiye’nin sadece istihbarat kurumları üzerinden temas kurmayı tercih ettiğini
aktardı.
Çavuşoğlu, Suriyeli mevkidaşına Türkiye'nin sınır ötesi
harekatının Suriye'nin egemenliğine karşı olmadığını ve bu ülkenin toprak
bütünlüğünü korumak için yapıldığını aktardığını söyledi.
Görüşmeye ilişkin Çavuşoğlu, “Belgrad'da diğer bakanlarla
sohbet ederken Suriye Dışişleri Bakanıyla kısa bir sohbetim oldu. Teröristlerin
temizlenmesi lazım. Muhalif olan Suriyelilerle Rejim arasında bir barışın
gerekli olduğunu ve Türkiye olarak destek vereceğimizi her zaman söylüyoruz.
Bölücü terör örgütlerine karşı verilecek mücadeleyi de biz destekleriz. Suriye
topraklarında gözümüz yok. Ama Suriye'de birlik beraberlik olmazsa Suriye
bölünebilir. Bunu engelleyebilmek için Suriye'de güçlü bir yönetim lazım. Onun
dışında herhangi bir temas olmadı” ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın Suriye İle İlgili Üç Büyük Kaygısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye’de 3 önemli hedefi izlediği
belirtiliyor:
1 -Erdoğan her zaman PKK’nın Kuzey Suriye’deki uzantılarının
hükümet kurmaması gerektiğini söylüyor.
2 -Türkiye, PKK’nın Suriye uzantılarıyla mücadele konusunda
ısrar etse de bu ülkenin tek sorunu ve endişesinin terörle mücadele olmadığı
gayet açıktır. Ankara, sınırlarını güvence altına almakla birlikte Suriye güç
pastasından önemli bir pay koparmak istiyor. Suriyeli silahlı grupları ve
siyasi muhalifleri silahlandırmak ve donatmak amacıyla milyarlarca dolar para
harcayan Ankara yönetimi onları Şam'da iktidara getirmek ya da en azından
iktidarı paylaşmayı planlıyor.
3 -Türkiye'de yaklaşık 4 milyon Suriyeli sığınmacı yaşıyor.
Erdoğan hükümetinin göçmen meselesini siyasi araç olarak kullanmasına rağmen
Suriyeli sığınmacılar Türkiye'nin gelecekteki hükümetleri için ciddi bir ulusal
sorun olacaktır.
Yukarıda bahsedilen konulara göre, Erdoğan hükümetinin
Suriye politikasının değişmediği ve Türkiye'nin Suriye siyasi krizinin bir
parçası olduğu rahatlıkla söylenebilir./Tesnim