Türkyılmaz yazısında; Türkiye‘deki Şiilerin toplumsal yapısı
henüz bilimsel ve akademik olarak beyan edilecek kadar net değildir. Bölgesel
ve küresel gelişmelerdeki yerini tespit etmek büyük bir çaba ve zahmeti
gerektirir dedi.
Hüccet’ül-İslam Şeyh Sabahattin Türkyılmaz: Toplumsal
yapıları, ihtiyaçları, sorunları ve kaynakları/güç noktaları şimdiye kadar maalesef
hep göz ardı edildi; sorunların özüne ve derinliğine inilemedi. Toplumun bilir
kişileri, kanaat önderleri tespit edilemedi, topluma önderlik edenler ve Şia
camiasını arkasından sürükleyen kesim sorunları göremedi, görmezden geldi veya görecek
basirete sahip olamadı.
Türkiye’deki Azeri toplumu üzerinde siyasal alanda en etkili
grup milliyetçiliğe meyleden kavmiyetçi yaklaşımlar ve inanç alanında mektebi
değerlere yönlendiren ise camiler, Hüseyniyeler ve dini STK’lar olmuştur. Bu
iki düşünce akımından biri Azerilik milliyetçiliği ekseninde diğeri ise Şiilik
inancı merkeziyetinde şimdiye kadar topluma yön vermişlerdir.
Mübarek Ramazan Bayramı sonrası inançlı kesim arasında
meydana gelen hareketlenme Azeri toplumunun tamamını etkilemese de cami
cemaatlerini, din, mektep derdi olanları oldukça sarstı.
Bayramın farklı günlerde yapılması yıllardır süregelen bir
sorun olmakla birlikte son gelişme bu soruna çözümünü geciktirecek yeni bir
boyut ekledi. Ama şimdi değinmek istediğimiz konu bu değil.
Bayram namazı hutbelerinde Şii toplumun değerlerinden olan
Velayet-i fakih ve Merceiyete dil uzatılması, bu iki kırmızı çizginin aşılması
karşısında gösterilecek tepkilerin ne olacağı konusu büyük merakla
bekleniyordu.
Kendi içinde bir hesaplaşmaya giden Şiiler arasındaki bu
tartışmanın nasıl sonuçlar doğuracağını şimdilik kimse kestiremez.
Yazının devamını okumak için linke tıklayınız:https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/turkiye-siiliginin-yukselisi-122012