'Dünyanın Asya çağına girdiğini ve bununla birlikte Türk
devriminin de önemli bir kavşak olacağının' altını çizen Sancak, şunları
söyledi:
“Dünya Asya çağına giriyor. 300 yıldır insanlığı soyup
soğana çeviren emperyalizm ve sömürgecilik bitiyor, sonu geliyor. Asya ayağa
kalktı, yanına mazlum Afrika’yı alıyor. Latin Amerika ayağa kalkıyor ve Batı
merkezli kapitalizmin ve emperyalizmin 300 yıllık sömürüsünün sonunu getiriyor.
Çöken uygarlıklara baktığımızda ganimet ve sömürüyü barış yolu ile kolay kolay
bırakmazlar. Tarihin hiçbir yönetimi emperyalizm kadar acımasız ve vahşi
olmamıştır. Bu nedenle bütün insanlık bunun için birleşmesi lazım. ‘Atlantik
çöküyor, ama Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, biz 5-6 Türk devleti
birleşirsek bu işin altından kalkarız’ gibi görüşler var. Bunlar doğru değil.
Asya’nın tümünün birleşmesi lazım. Tek başına Türklerin bir araya gelmesi
yetmez. ‘Gelecek yüzyıl Türk yüzyılı olacak’ diyorlar. ‘Gelecek yüzyıl Asya’nın
yüzyılı olacak’ denirse bir anlam ifade eder. Bu bir başlangıç Asya ile ilgili.
Devrimcilerin öncülerinden biri olan Türk milletinin 1878 yılında başlayan
devrim çağı yeni bir evreye girdi ve Türk devrimi dünya devriminin önemli bir
kavşağı olacak.”
‘Hiçbir güç Türkiye’yi NATO’da tutamaz’
Türkiye’nin kısa bir süre içinde Şanghay İşbirliği Örgütü’ne
(ŞİÖ) üyelik için başvurabileceği tahminini paylaşan Sancak, Türkiye’nin yakın
gelecekte NATO’dan çıkacağını savundu. Sancak, şu görüşleri dile getirdi:
“Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın önümüzdeki dönem toplantısı
Hindistan’da olacak. O toplantıda benim hissiyatım; Türkiye ŞİÖ üyeliği için
başvuracak. Kısa zamanda da tam üyesi olacak. Buna inanıyorum. Önümüzdeki 1-2
yıl içerisinde biz NATO’dan ya çıkacağız ya atılacağız. Yarın öbür gün
Suriye’de kara harekatı yaptığımızda kiminle göğüs göğüsse dövüşeceğiz orada?
Amerikan ve NATO askerleriyle göğüs göğse dövüşeceğiz. Doğu Akdeniz’de kiminle
göğüs göğse geliyoruz? NATO’nun gemileri bizim gemileri durdurup alçakça
çıkartmaya kalktılar. Dün Ukrayna’yı Rusya’ya saldırtanlar, yarın 1. Dünya
Savaşı’nda olduğu gibi Yunanistan’ı bize saldırtacaklar. Onun için Türkiye çok
kısa bir süre içerisinde Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın bir parçası olacak.
Zaten ortak birtakım şeylerimiz var. Mesela Asya Kalkınma Bankası üyesi olduk
biz. Beraber kurduğumuz Türki Devletler Topluluğu’nun hepsi Şanghay İşbirliği
Teşkilatı’nın üyeleri. Bütün Türki Cumhuriyetler Şanghay İşbirliği
Teşkilatı’nın üyesi. Bizim kaçınılmaz gideceğimiz yer de burası. Bunu hiçbir
hükümet de durduramaz. Tarihin akışı böyle. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde Türkiye
Cumhuriyeti’ni hiçbir güç NATO’da tutamaz. Hiçbir güç de ŞİÖ’ye katılmamızı
engelleyemez.”
‘Türkiye seçimde, esaret ile Atlantik’e darbe arasında
karar verecek’
Önümüzdeki seçimlerin Türkiye’nin yaptığı en önemli seçim
olacağını ve Türk bayrağını yüksek tutanın seçimi kazanacağını vurgulayan
Sancak, “Türkiye’de 70 yıldır birçok seçim yaşadık. Ama hiçbiri bu Haziran’da
yapılacak seçim kadar önemli değildi. Bu seçimin özelliği şu: Biz bu seçimde
Türkiye’yi kimin yöneteceğini seçmeyeceğiz. Bu seçimde milletimiz şuna karar
verecek; ya Atlantik’e darbeyi indirecek ve bizi Atlantik’in prangasından
kurtaracak bir milli hükümet seçecek ya da 70 yıllık esareti devam ettirecek
bir 6’lı masa iktidarı seçecek. Böyle bir seçim yaşayacak ülke. Vatan Partisi buna
göre hazırlanıyor. İnanıyorum ki milli cephe kazanacak ve Türkiye Atlantik
prangasına ölümcül darbeyi indirecek bu seçimde. Bu seçim mide esaslı bir seçim
olmayacaktır. Bayrağı kim yüksek tutarsa seçimi o alacak. Mideyi kim çok
doldurursa değil. Bu millet fakr-u zaruret içerisinde giyecek çorap bulamazken
Mustafa Kemal’in arkasına takıldı. Tarlasını sürdüğü öküzünden birini ordusuna
hediye etti, açlığa mahkum. 2000 yıldır bu millet kesintisiz mahvolmamışsa,
küllerinden doğmuşsa, 16 devlet yıkıp kurmuşsa, 3 büyük imparatorluk inşa
etmişse bu vatanseverlikle olmuştur” dedi.
‘Amerikancılık kılık değiştiriyor’
Türkiye’nin topyekun Atlantik’e karşı çıktığını dile getiren
Sancak, “Asya’nın birleşeceğini herkes kabul etmeye başlayınca
Amerikanseverlik, Atlantikseverlik kılık değiştiriyor. İçimize sızanlar
bakıyorlar ki saf Amerikancılık, ‘Küçük Amerika yapacağım’ diyen zihniyet
yıkılıyor, ilgi görmüyor. Bu sefer cephenin içine sızarak, cephe içerisinde var
olan çelişkileri körükleyerek Atlantik’e karşı cepheyi bozmaya çalışıyorlar.
Bunlara dikkat etmek lazım. Türkiye Cumhuriyeti devleti ile, milleti ile,
ordusu ile artık sistemin dışına çıktı ve Atlantik’e karşı. Hiçbir hükümet
milletin ve ulusun istemine aykırı hareket ettiğinde iktidarda kalamaz.
Geleceği olmaz” ifadelerini kullandı.
‘Suriye’de hatadan dönülüyor’
Suriye ile Türkiye’nin çözemeyeceği bir konu olmadığını
ifade eden Sancak, şunları kaydetti:
“Suriye ile yüzyıllar boyunca ortak millettik. Arapların
Türklere en dost kesimidir Suriyeliler. Başbakanlıktan düştüğü zaman
Amerika’nın ‘Ankara’daki adamımız düştü’ dediği Davutoğlu geleneksel Türk dış
politikasının içine Amerika’nın kamasını soktu, Soros’un adamıydı ve maalesef
Suriye’de Türkiye Cumhuriyeti devleti oyuna geldi. Şimdi hatasından dönüyor.
Bizim Suriyeliler ile çözemeyeceğimiz hiçbir konu yoktur. İki devlet sırt sırta
verecek. Şimdi çok şükür Irak da uyandı. İran zaten ayakta ve Atlantik’e karşı
savaşıyor. Ruslar da destek verecekler ve birleşeceğiz. Hem Amerika’yı oradan
kovacağız hem terörün kökünü kazıyacağız hem de yeni Suriye’nin inşasına en
büyük katkıyı da biz vereceğiz. Doğu Akdeniz’de çok güvenli, Mavi Vatan’ı da
koruyan, çevre ülkelerin ittifak ettiği, antiemperyalist, anti NATO’cu, anti
Atlantik’çi bir cephe doğacak Orta Doğu’da. Suudi Arabistan, Birleşik Arap
Emirlikleri, Mısır, Cezayir, Tunus, Afrika herkes uyanıyor.”
‘Denge politikası sürdürülemez, tarafımızı
netleştirmeliyiz’
Denge politikasının sürdürülemez bir politika olduğunu
savunan Sancak, geçmişten örnekler vererek düşüncelerini şöyle açıkladı:
“Denge politikası denilen şey bilim dışı bir şey. Bir kere
doğada denge diye bir şey yok. Denge matematikte vardır. Matematik de soyuttur
ve hayata uygun kavramlar değildir. Dolayısıyla özellikle dış politikada denge
olmaz. Taraf olacaksınız. Tarafsız olan bitaraf olur. İyi ve kötü arasında dengede
durabilir misiniz? Durursanız kaybedersiniz. 2. Dünya Savaşında İnönü’nün en
büyük hatasıydı. Demokrasi cephesinde doğrudan yer almadı ve onu kapıda
bıraktılar. Onun yüzünden biz Adalar Denizini kaybettik. Biz o gün saf
tutsaydık şu anda Ege’deki bütün adalar Türkiye’nindi. Yunanistan’a verilmezdi.
Mustafa Kemal vefat etmeden önce yakınındakilere şunu demişti: ‘Sovyetler
Birliği ile dostluğumuzu sakın ha bozmayın’. İtalya’nın Habeşistan’ı işgaliyle
fakirliği görmüştü Mustafa Kemal. Demokrasi cephesinde yer almalıyız demişti.
Demokrasinin o günkü kalesi Sovyetler Birliği’ydi. Biz orada yer alsaydık 2.
Dünya Savaşı’nın kahramanları olarak Türkiye’nin şu andaki sınırları çok farklı
olurdu. Ruslar kahraman bir millet. O zaman faşizmi yıktılar şimdi de Atlantik’i
yıkmak için 20 Atlantik ittifakına karşı dövüşüyor kahraman Putin.”
‘2008 Atlantik’in çöküşünün işaretiydi’
2008 ekonomik krizinin Atlantik’in çöküşünün başlangıcı
olduğunu dile getiren Sancak, “2008’de Batı sisteminde büyük finansal kriz
olmuştu. Orada finans dergisinde bir demecim var. Diyorum ki; ‘Bu sıradan bir
finansal kriz değil. Bu Atlantik’in çöküşünün başlangıcıdır, bu kapitalizmin
derinleşen köklü bir krizidir’ Burada ayağa kalkan Asya’yı işaret ediyorum.
Uygarlığın temsilcisi zümrüd-ü Anka kuşu New York’tan havalandı. Ya İstanbul’a
ya Mumbai’ye ya da Şanghay’a konacak. Ben 2008’de böyle demiştim. Şimdi de
bakıyorum ön görülerim yavaş yavaş gerçekleşiyor. Ben de mutlu oluyorum ve
yanılmadığımı görüyorum” şeklinde konuştu.