Amerikan-İsrail Fitnesi Suriye'de Başarısız Olacak

GİRİŞ: 01.12.2024 17:20      GÜNCELLEME: 01.12.2024 17:20
Rasthaber -  Ünlü Filistinli yazar ve Rey el-Youm gazetesi editörü Abdurrahman Atvan, Suriye'deki son gelişmeleri, teröristlerin kuzey Suriye'ye saldırısını değerlendirerek şu yorumda bulundu: "Teröristlerin, büyük ihtimalle Ukrayna, Türkiye ve paralı askerlerin katılımıyla, Heyet Tahrir Şam liderliğinde gerçekleştirdiği saldırılar tesadüfi ve anlık değildi; daha önce ve uzun süre önce Amerikan-İsrail-Türkiye planı çerçevesinde organize edilmişti."

Amerika'nın Oyun Planı: 2011 Krizi'nin Yeniden Canlandırılması

Atvan, şu anda 2011'de Suriye'de yaşanan kriz senaryosunun tekrarını izlediğimizi belirterek, bu senaryoyu hazırlayan tarafların (Amerikan- Siyonist eksen) aynı olduğuna dikkat çekti. Teröristlerin Halep’e saldırarak, bir günden kısa bir süre içinde şehrin yarısından fazlasını ele geçirmesi, birçok kişiyi şaşırttı. Bu esnada, Suriye ordusu büyük zararları önlemek amacıyla taktiksel bir geri çekilme yaptı ve durumu yeniden organize edip Halep'i geri almak ve işgalcileri kovmak için hazırlandı; tıpkı birkaç yıl önce yaşanan olayda olduğu gibi.

Makalede devamla, şu ifadelere yer verildi: "Şu anda Suriye'de yaşananlar, 1991'de Irak’ta başlatılan senaryonun gerçek bir tekrarından başka bir şey değil; bu senaryo, Suriye'ye uygulanan bir açlık kuşatması ve 12 yıl sonra orayı işgal ederek Irak rejiminin değiştirilmesi planını hatırlatıyor. Ancak Irak’ta yaşanan olayların Suriye'de tekrar edeceğini söyleyemeyiz, çünkü Suriye güçlü bir orduya ve büyük halk desteğine sahip. Ayrıca, Suriye’nin Vladimir Putin liderliğindeki Rusya gibi stratejik bir müttefiki var ve İran’ın başını çektiği direniş ekseniyle, büyük bir askeri güce sahip."

Türkiye'nin Müdahalesinin Sonuçları

Atvan, İsrail ve Türkiye'nin Suriye'deki yeni terörist saldırılardaki rollerine dikkat çekti ve Netanyahu’nun bizzat teröristlerin kuzey Suriye'ye saldırısına karıştığını vurguladı. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin Halep ve İdlib’deki olaylarla hiçbir ilgisi olmadığını iddia etti, ancak bu iddiaların kimse tarafından inanılmadığını belirtti; çünkü bu terörist gruplar, Türkiye'nin istihbarat servisiyle, onları destekleyip donatan Türkiye'nin bilgisi ve koordinasyonu olmadan, tek bir tüfek dahi ateş etmezdi.

Makalede devamla şöyle denildi: "Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelere olan müdahalesi ne kadar büyük olursa olsun, bu durum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümeti ve Türkiye'nin ulusal güvenliği için olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Bu saldırı, sadece Astana anlaşmasını ve Soçi anlaşmalarını ihlal etmekle kalmaz, belki de Suriye ve Rusya ordusunun ortak saldırıları, Türkiye'nin desteklediği yüzlerce militanın ölümüne yol açarak Rusya ve Türkiye arasında askeri çatışmalara yol açabilir."

Abdurrahman Atvan, "Eğer Erdoğan, Halep’teki ve Musul’daki emellerini gizlemeye devam ederse ve Suriye ordusunun Halep’ten çekilmesini ve kendi müttefiklerinin, Suriye muhalefetinin sıralarında,

Halep ve diğer kuzey bölgelerinde hâkim olmasını isterse, çok yanlış bir değerlendirme yapmaktadır. Çünkü bunun tersi olacaktır ve belki de yüzbinlerce yeni göçmen Türkiye sınırlarına doğru kaçacaktır." diye belirtti.

ABD, İsrail ve Türkiye'nin Oyununa Karşı Suriye'nin Zaferi

Atvan, Batı'nın Suriye’ye yönelik terörist saldırılara müdahalesini değerlendirerek, "Ennüsra Cephesi'nin Ukrayna'dan gelen modern insansız hava araçları ve füzeleri kullanması, Rusya'nın kırmızı çizgilerini aşmış ve Türkiye'nin Ukrayna’daki gizli rolünü de açığa çıkarmıştır." dedi.

Atvan, Mayıs 2023’te Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile evinde yaptığı görüşmeyi hatırlatarak, Esad'ın kendisine Erdoğan'a güvenmediğini ve Türk askerleri Suriye topraklarından çıkmadığı sürece onunla görüşmeyeceğini söylediğini aktardı. Ayrıca Esad, Erdoğan’ın uzlaşma ve görüşme taleplerini reddederek, bu görüşmelerin sadece Türk askerleri Suriye topraklarından çıkarsa yapılabileceğini belirtti.

Makalede son olarak şu ifadeye yer verildi: "Bu nedenle, ABD-İsrail-Türkiye’nin üçlü komplo planının, Netanyahu'nun İsrail bayrağı altında yeni bir Orta Doğu haritası çizme senaryosuyla birlikte, Suriye'nin parçalanması ve rejim değişikliği için şansı çok düşük. Ayrıca, İran ve Rusya'nın bu komploya karşı boş ellerle durmayacaklarına inanıyoruz."

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM