Rasthaber -  14 Nisan 2018 yılında yeniden ceza evine girdim. Bu nedenle Kardeşlerimden bedenen uzak ancak kalben hep yanınızda oldum. 1978 yılında inkılabi islam devletinin ayak seslerine tanık oldum ve Hamd olsun Dünya zalimlerinin kuklası şahın yerle yeksan olmasıyla İslami filiz İran İslam cumhuriyeti Devleti kuruldu, şu an bu filiz ulu bir çınar olarak Zalimlere, Tağut’lara  korku ümmete mazlum halklara bir muştudur. Ömrümün bugüne kadar 14 yılını Yusufiye’de  geçirdim. 1978 yılında günümüze Hiç bir an İmam öğretisinden  ayrılmadım. 

Tağut zorba sistemler kendilerine tabi olmayanlara karşı kışkırtıcı saldırgan bir duruşla daima zorbalıklarına devamdalar.

Ceza evine alınma gerekçesi  Eski adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a  Hizbu şeytan demem ve bu konu ile ilgili makale yazmam. Bunu kendilerine sindiremeyenler kiralık insanlar devşirmek sureti ile aile iffetime hakaret ve küfür mesajları attılar görüşmem sonucu planlı olanlar Cumhuriyet savcılığına başvuru ile iki yalancı tanıkla hakkımda suç duyurusunda bulundular. Bir elinde silah, Bir elinde satır, Bir elinde çanta ile kovaladığımı söylediler. 

Sayın Mahkeme de 3 elli insan olur mantığı ile bana 4 ay 15 gün ceza verdi. Geçmişteki ertelenen cezamı da  ekleyerek ceza evine alındım 20 ay yattım. Bu arada Katılan kişi hacca gitmek istemiş ben ceza evinde iken bana mektup gönderip  hellalik  istedi, Mahkemeye de başvurmak sureti ile iftira attığını ikrar etti ancak Tağuti sistem verdiği kararda ısrarda devam etti, yeniden yargılamayı sağlamadı. Tanıkların da yalancı oldukları Ağır ceza mahkemesinde karara bağlanmasına rağmen yeniden yargılama yapılmadı. cezamı çektirdiler.

2O AY İçinde 5 ceza evine sürgün oldum suçum  sakalımı kestirmemem ,bu konu ile ilgili kurumun yazılı savunması Saç ve sakallara bit, pire dolmasın diye kesimde  ısrardalar. Bu yazılı belgeler  elimde mevcut inşallah rast haberde yayına konur.

Ceza evlerinde yüzlerce hak ihlali mevcuttur. Bir kaç örnek:

Her türlü uyuşturucu içeride satılmakta ve içilmekte , Her türlü ahlaka mugayir eserler  serbest, islami eser adı altında İngiliz devşirmeleri Hüseyin Hilmi Işık gibi kişilerin eserleri kurumca teşvik edilmekte- ancak islami kitap olarak ben imam Humeyni n ilahi aşk kitabını okumama izin verilmedi içeriye almadılar. Yani Radikal Müslüman istemiyor TC.

Mahkumlar çalıştırılmakta buna karşılık sigortaları yapılmamakta, alicenap devlet idaresi 120 tl aylık mahkuma para vermekte. bir Poşet kuru çay ve bir bardaklık şeker kahvaltı için mahkumlara verilmekte sıcak su ise para ile satılmakta parası olmayan çay içemez. islami davaya inanan kişilere suç isnadı ya Deaş, yada Feto damgası vurulmak sureti ile açıkta yatma yerine kapalı ceza evine konmakta, Koğuşlar örneğin 120 kişilk olan yerde  her türlü zulüm reva eğer parası varsa mahkumun idarecilerin ayakçısı olan mahkumlar aracılığı ile belli bir bedel karşılığı 10 kişilik koğuşlara ve de iş verilmekte . Nevresim, yastık, çarşaflar karaborsada satılmakta, yemekler ise (kahvaltılıklar) imtiyazlı mahkumlarca para ile satışı var. Yani devlet verdiği ve parasını tahliyede sonra aldığı Erzağı 2 kere sattırmakta. Bunları yazmamdaki amacım zalim sistemi tanımanız için. Siyasiler fiyasko kokmakta şöyle ki evrensel ahlak, evrensel adalet yerine Birleşmiş leşlerine tabi olan laik sistem de adalet beklemek  insanın kanatsız havada uçmasına benzer. Şu anki siyasi erk zalimin safında mazluma silah çekendir. Kerbelada  olduğu gibi. İmam Huseynin  kanında sulanmayan  tarlalardan hiçbir yararlı ürün alınamaz selam olsun imam öğretisi ile Kerbela  aşkı ile yanan canlara .

selam ve dua ile