Her Şey Bir Nokta Da Gizli

GİRİŞ: 18.07.2023 12:11      GÜNCELLEME: 18.07.2023 12:11
Rasthaber -   “B” ب Harfının Sırrı “İlâhî sırlar peygamberlere inen kitaplardadır, peygamberlere inen kitapların sırrı Kur’ân’dadır, Kur’ân’ın sırrı Fatiha Süresinde, Fatiha’nın sırrı besmelede, besmelenin sırrı ‘B’ ب harfinde, ب nin sırrı ise altındaki noktadadır. O nokta ise Muhammed ve Al-i Muhammedir” Hz. Ali (a.s)

Bizler noktayı (•) çok basit görüyoruz, aslında her şey bir noktada toplanmış. İnsanoğlu, kendini dünyanın hata evrenin sahibi olarak görüyor bu ise çok doğal çünkü  bunu açıklamak için biraz tefekkür edelim. Daha hiç bir şey yokken Allah (cc) ışıklardan oluşmuş toz (duman) bulutlar kütlesine (bir noktaya) seslendi ”isteyerek yâda istemeyerek gel” dedi, oda isteyerek geldi ve onlara “ol dedi” ve o da kendinde olan Evrenleri, galaksiler, samanyollarının, hayatları, bildiğimiz ve de daha henüz keşif edemediğimiz her şeyi kendi içinden fışkırtı.... bir notadan kainat ve kapsadığı bir çok evren oluştu.

Yüce kitabımız Kur’an’ın ilk inen ayeti “Yaratan Rabbinin adıyla oku.” mealidir. Açıkça görüldüğü gibi, ayette “oku” fiili net bir şekilde söylenmiştir. Bu da Besmele ile birlikte uygun bir fiil veya ismin gizli olarak var olduğuna bir işaret olup, bizim aslında çok önemlidir.

“B” ب harfi besmelede çok önemli bir rol üslenir. Kullanıldığı yere göre cümleye farklı farklı anlamlar katar. Bismillah’da da cümleye “ile” manasını verir. “İsmillah”, “Allah’ın adı” mânâsına gelirken; “Bismillah”, “Allah’ın adı ile” manasına gelir. Yani Besmeledeki “B” ب harfi, besmelenin işaret ettiği mânâ itibariyle, bir fiile başlamadan önce Allah’ın adı ile bu işe başlarım manasını kelimeye yükler. “Allah’ın adı ile…” deyince sanki cümle yarıda kalmış da devam edecekmiş gibi gelir bizlere. Cümlenin sonrasında devam edecek olan, bazen bir kelime bazen de bizzat bizim fiilimizdir. ornek olarak “Bismillah” deyip yemeğe başlarsak, mana âleminde aslında “Allah’ın adı ile yemeğe başlarım” demiş oluruz.

Okuyan, yazan, yemek yiyen, su içen, namaz kılan hatta adım atan dahi insanlar, bu yaptıklarıyla paralel olarak, dil ile seslendirilmemiş bir fiili veya bir ismi zihinlerinde takdir etmiş olurlar. “Allah’ın adıyla, okuyorum, yazıyorum, yemek yiyorum, namaz kılıyorum veya attığım adım Allah’ın adıyladır…” gibi. Bizim “Allah’ın adıyla” dememizin arkasında, Arapça gramer bakımından da böyle bir fiilin veya bir ismin olması şarttır.

ب harfi; İşte Besmele’nin başındaki ب harfi bizim kendi niyetimizle, kendi tercihimizle o gerçeğin gölgesi altına kendimizi dahil etmemizin işaretidir. Biz her şeyin Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla varoluşu gerçeğine ب yi dudaklarımızı birbirine değirerek dahil oluruz. ب harfi bu anlamda bizi de Allah’ın zikrine katar, taşır. Bu yüzden denebilir ki Besmelenin sırı ب de toplanmıştır.

Kuran’da her sürenin ilk ayeti besmele ile yani ب İle başlar. Besmele’siz başlayan Tevbe (Beare) Süresi yine besmele ile başlamamasına rağmen yine ب ile başlar. Yani, Kuran’da besmelesiz başlayan süre olsa da ب siz başlayan süre yoktur. Yine ilginçtir ki besmele ile başladığı halde, besmele’den sonraki ayeti ب İle başlayan bir süre de yoktur. İlk ayeti ب ile başlayan tek süre Tevbe (Berae) Süresidir.

Hz.Ali kasidesine şöyle başlar; “Bede’tü bibismillehi ruhi bihi nehtedet… yine ب ile başlar.

(B) ب harfinin sırrı altındaki noktadan gelir. Çünkü Hz.Ali ‘’Bütün semavi kitapların esrarı Kuran’dadır. Kuran’daki her şey Fatiha’dadır. Fatiha’daki her şey Besmele’de dir. Besmele’deki her şey ‘ba’sında dır. Besmele’nin ‘ba’sındaki sır ise onun altındaki noktadadır o nokta ise Muhammed ve Al-i Muhammedir’’ buyurur. Yani her şey o bir tane ب harfiyle başlar. Kuran’da her süre Besmele ile başlar, o Besmele ب harfiyle başlar, ب harfi ise bir noktanın üzerine kurulur. 

İlmin kapısı Hz.Ali’ye atfedilen bir söz vardır. ‘’İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttılar.’’ ب harfinin altındaki nokta her şeyin kaynağı o noktadır. O nokta olmadan hiçbir şey olmaz…  Hz.Ali (as) birçok fikirleri ve hikmetli sözleriyle tüm insanlığa ışık tutmuştur. Bu bahis, Hz. Ali’nin meşhur hikmetinde ifade zirvesini bulur: ‘’İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı.’’ Bilginin, bilmenin amacı hakikattir, hakikate ulaşmaktır. Eğer bilgi bizi hakikatten uzaklaştırıyorsa (Hikmetsiz ilim) o bilgiden uzak durmamız gerekir.  İlmin şehri Peygamberimiz onu kapısı Hz. Ali (as) bu sözleriyle yaptığımız açıklamadan sonra biraz mecaz yaparak (B) ب harfinin altındaki noktaya bir göz atalım.

Bilim adamlarının kabul ettiği en küçük parça Atom idi fakat daha sonrada atomun parçalandığı atomu oluşturan çekirdekler “proton” ve “nötronların” olduğu çıktı. Metafor yapalım;  insani oluşturan en küçük nokta atomun parçaları, bakışımızı biraz daha geri çekilelim onun oluşturduğu hücreler,  biraz daha geri çekilelim hücrelerin oluşturduğu organlar, biraz daha geri çekilelim onların oluşturduğu insan yapısı, biraz daha geri çekilelim insanın oluşturulduğu hayat ve biraz daha geri çekilelim hayatımızın oluştuğu dünyamız, biraz daha geri çekilelim dünyamızın oluştuğu samanyolu, birazda geri çekilelim, samanyolunun oluşturduğu galaksiler, galaksilerini oluşturduğu oluştuğu kâinat. Her geri çekilmemizde oluşanın önündeki yapı bir noktaya dönüşmekte sonu yaklaştıkça başlangıca yaklaştığımız görünmekte o ise ilk nokta ” ثُمَّ اسْتَوٰٓى اِلَى السَّمَٓاءِ وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْاَرْضِ ائْتِيَا طَوْعًا اَوْ كَرْهًاۜ قَالَتَٓا اَتَيْنَا طَٓائِع۪ينَ” Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: 'İsteyerek veya istemeyerek gelin.' İkisi de: 'İsteyerek (İtaat ederek) geldik' dediler. (Fuissilet-11) yani her şey bir noktada toplanmış.

Bilim adamları, kâinatın kendi içinden dışarı ve tekrar içeri doğru genişlediğini söylemekte. Yani gaz kültlerin patlaması ve parçaların soğuması, Allah (cc) bir ayetinde “وَالسَّمَٓاءَ بَنَيْنَاهَا بِاَيْدٍ وَاِنَّا لَمُوسِعُونَ” “Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz biz genişletmekteyiz;” (Zariyat-47) vurgulamıştır.

Uçaktan (kuş bakışı) insanlara baktığımızda gördüğümüz şey noktadır, uzaydan dünyamıza baktığımız gördüğümüz da noktadır, Galaksiden kendi samanyolumuza baktığımız da gördüğümüz noktadır her geri çekilişimizde bir öncekini görmemiz noktadır. Bizler tablonun dışına çıkmadığımızdan burada kendimizi sınırlıyoruz. Ama tabloya yapan her şeyi değiştirebiliyor ve tablonun geri kalanında var olanıda biliyor. Tablo içindeki sadece kendi 2D açısındakine görebilir fakat tabloyu yapan hem tablonun içini hem de çevresini görebilir.

Bizler nokta dediğimizde neyi kavrıyoruz? Yazının sonuna koyduğumuz bir nokta (.)? Aslına baktığımız da anlamlı! şöyle ki noktadan önce açıkladığımız her şeyi özetleyen son hali noktadır, açıklamaları kapsayan bitiş yeridir.

Son olarak Hz. Ali (as) ve Farabi’nin bir sözü ile bu yazımı NOKTALIYACAGIM. "Sen kendini küçük bir cisim sanırsın, ama en büyük âlem sende gizlidir.” Farabi buna benzer bir tanımlama yapmıştır; Âlem büyük insan; insan küçük âlemdir" der. İnsan bir âlemdir, dünya ise âlemde küçük bir nokta. Dünya, görünüşte çok geniş olmasına rağmen manen oldukça dardır. Oysa ruh darlık sevmez; genleşmek, yayılmak ister. Aslına dönmek onun asıl hedefidir. “Inne lillah va inne ileyhi rajioun” O’ndan geldik. O’na döneceğiz.

Son olarak, Sıfır deyip geçemeyenin, çünkü her şey onu içinde gizlidir. Sıfır yok demek varlığı inkâr etmek olur. Her şeyin başlangıcından önce ve sonundan sonra olandır kısaca sonsuzluktur. Anlayamadığımız ve kavrayamadığımız ve bilemediğimiz için yok dediğimiz aslında her şeyi kapsayan ve oluşturandır. Tablonun içindeki bizler, tablo haricini bilemeyiz, hayal edemeyiz dolaysıyla yok sayarız, fakat Kâinat bir tablo ise bizde bu tablo içindeysek bunu çizeni hayal etmemiz, hayal gücümüzün ötesinde, bizim için her şeyin bittiği yerdir.  Ne zaman bu tablodan çıkabilirsek o zaman gerçek bize aşikâr olur.

En son olarak Arapçada sıfır ب harfinin altındaki bir nokta yani “.” noktadır.

Mustafa Kemal TASPINAR

16 Temmuz 2023

 

 

YORUMLAR

EBU HUSEYIN 9 ay önce
Insan bir damla su iken ne hali alıyor ve sonra bir toz parçası oluyor. hersey bir noktada gizli.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM