İnsanlığın Vicdanı

GİRİŞ: 06.05.2024 08:56      GÜNCELLEME: 06.05.2024 08:56
Rasthaber -  İnsanlığın üzerine çöken karabasanların insanlığı yıldırdığı, umutsuz bıraktığı çok zamanlar olmuştur. Bu, kimi zaman yılgınlıklarla birlikte çöküşlere neden olduğu da bir gerçek.

İnandığımız hakikatte yılgınlığa asla yer olmadığı, olmayacağıdır. Umudun kesilmeyeceği ne önemli anlar vardır hayatlarda.

Bir insanın bir başına çıktığı bir yolculukta ne çok şeyin değiştiğini bilir. Bunlar kimi zaman anlamlı ve hikmetli bir söze dönüşür. Bilişimin, teknolojinin insanın ruh dünyasının önünü kestiği, artık insana yer olmadığı varsayımı kimi zaman tıkanıklara ve körleşmelere neden olduğu düşünülebilir.

Tarihin seyrinde devasa güçlerin artık yıkılamaz olduğu varsayıldığı çok olmuştur. Tarihin seyrini bilmeyenlerin yılgınlıkları olur ve hızla bir çöküş yaşarlar.

Bir insan teki dünyayı değiştirme gibi bir iddiası olmadan, samimi ve bilinçle yolculuğunu sürdürürse ne çok değiştiğinin kendisi de farkına varmadığını dönüp geriye baktığında anlayacak. İnsanların anlamadığı, anlayamayacağı bir değişimin oluşu bir çabanın sonucuyla olur veya olabilir.

Gazze direnişi, görünüşte bir çılgınlık gibi görüldü. İnsanlığının sonunun geldiği beraberinde bir yılgınlık ve karamsarlık getirdiği bir süreç oldu. O mazlum ve çaresiz gibi görünen durumun dünyanın rengini nasıl değiştirdiğini, insanlığın vicdanını nasıl anımsattığını, nasıl güçlü bir sese dönüştüğünü görebiliyoruz. Bu büyük direniş ve dirilişin insanlığa umut olduğunu gösterdi.

Müslümanlara olan güvenin sarsıldığı, kimi kurgulu oyunlarla Müslümanların ne hâllere düşürüldüğü, örgütlerin, devletlerin ve yöneticilerinin nasıl bir oyunun içine düştüklerini göstermesi bakımından bir dönüm oldu. Gazze insanlık tarihinin en çarpıcı, somut bir göstergesi oldu. Bütün olumsuzluklara, yıldırmalara, bezginliklere ve mutsuzluklara karşın bir diriliş ruhunun kendisini göstermesine neden oldu.

Vicdanı en büyük silahıdır insanlığın. Bunun uyanışı yepyeni bir diriliş olur. Kimsenin önüne geçemeyeceği bir güce dönüşür. Silahların, faşizmin, karanlık ruhluların gücünü kırar. Silah ve güç kullanmadan. Sadece insani olan vicdanını kullanarak. Bir sel olur yollara düşer, önünde hiçbir engel tanımaz.

Vicdanın sesi ve gücü korkak sultanlara, vicdanları körelmiş olan azman güçlere, şeytanlara kapılmış olanlara karşı güçlü bir ses olur. Onları karanlık rüyalarından uyandırır, zamana ışık, vicdanlara düşen bir ses olurlar. O zaman onlar hakikatin sesine kulak vermek zorunda kalırlar.

İnsanlığı kendilerine köleleştiren, kendilerinden başka güç olmadığını gösteren ve ihsas ettirenler bu güçlü sesin karşısında pes etmek durumunda kalırlar. Onlar da o güçlü ses ile uyanırlar, kendilerine gelirler veya ister istemez kendi savlarından vazgeçerler.

Vicdanın gücü en beklenmedik putlaşmış sarayları sarsar.

Hakikat medeniyetinin hakiki sesidir bunu gerçekleştiren. O bir avuç insan, o devasa güçler karşısında insanlığını vicdanının uyanışına ve dirilişine neden oldu. Onlar birden bir hakikat sözünün sözcüsü oluverdiler.

Başlangıçta tek tük olan o soylu vicdan sahipleri birden büyük bir ırmağa dönüştü. İnsanlığın sesi olmaya başlayan bir dalgaya dönüştü.

İnsan için en tehlikeli olanı, kendinden ve geleceğinden umudunu kesmesidir. Teslim olması ve köleliğe razı olmasıdır. Dünya saltanatının büyüsüne kapılanlar için bu dünya da bir rüyadır. Ama bu bazen bir karabasana dönüşür. Güç sahipleri bunun hiç bitmeyeceğine inanırlar ama Hakikat Işığı vurunca zamana onlar kendi karanlıklara kaçmanın yollarını ararlar. Vicdanların uyanışının önünde hiçbir güç duramaz.

milligazete



YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM