Hadi bıraktım sosyal medya cahillerini ve yalaka basını Ortadoğu
ve İran uzmanı diye ekranlara çıkarılan zevatın bu işten habersiz olması ya da
öyleymiş gibi davranmaları ise tahammül edilecek gibi değil.
Cahilce diyorum çünkü eğer İran’ın İHA teknolojisinde
bulunduğu noktayı iyi bilselerdi böyle konuşmaya cesaret edemez kendilerini de
rezil etmezlerdi.
İran’da İHA teknolojisi belki de dünyanın gelişmiş bazı
ülkelerinden bile önce başlamış ve İHA, SİHA, TİHA, DRON gibi insansız, motorlu
ve uzaktan kumandalı hava araçlarını aktif olarak savunma, saldırı ve
istihbarat silahı olarak bir savaşta ilk kullanan ülkelerden biridir İran.
İran, 1980’de başlayan İran-Irak savaşında uzaktan kumandalı
amatör model uçakları geliştirerek cepheden cepheye bombardıman yapan bazen de
Irak cephelerinin fotoğraflarını çekerek istihbarat üretirken daha dünyanın
birçok ülkesinde böyle bir teknoloji yoktu. En azından askeri ve istihbarat
alanında yoktu. ABD ordusunun bu konuda çalışmaları ve hatta yaptıkları prototipler
olmasına rağmen etkin bir şekilde kullanımı ancak Vietnam savaşının sonlarında
olmuştur.
1989 yapımı Muhacir isimli İran Yapımı filmi 1990 yılında
seyretmiştim ve bu filimde İran Irak savaşında kullanılan dron tipi model uçakların
hikayesi anlatılıyordu. Yenikaynak.com sitesinde Türkçe altyazılı olarak bu
film hâlâ mevcuttur. İlgilenenlere izlemelerini şiddetle tavsiye ederim. Bugün
bir takım zevatın övüne övüne anlattıkları ve bunu yaparken de İran’ı
aşağılamaya çalıştıkları İHA modeli aşağı yukarı bugünkü haliyle 35-40 sene
önce “Muhacir” ismi ile İran tarafından üretilmişti ve bu filimde de
kullanılmıştı.
Elbette geçen süre içinde İran İHA teknolojisini çok fazla geliştirdi ve bugün İHA teknolojisinde ileri seviyede olan ülkeler içinde belki de birinci sıradadır.
İran onlarca farklı model İHA, SİHA geliştirdi ve her biri
ayrı özelliklere sahip olmakla beraber TİHA (Taarruz İnsansız Hava Aracı)
konusunda birçok ülkeyi geride bırakan en uzun menzilli Kamikaze İHA’lar ile
birçok başarılı operasyona da imza atmıştır.
National Interest bir makalesinde İran’ı dünyanın en güçlü beş insansız hava aracı gücü arasında saymış ve en fazla operasyonel deneyime sahip ülkelerden biri olduğuna dikkat çekmişti.
Hadi size Siyonizm’in hinterlandındaki
dünya ve yerel basının asla bahsetmeyeceği bir ayrıntıyı da ben aktarayım.
2020’de İran ABD’nin Irak’ta
meskûn Ayn El Esad üssünü balistik füzeler ile vurduğu olayı hatırlarsınız. ABD
dünya kamuoyuna bu ağır yenilgisini ve aldığı ciddi hasarları gizlemek için
sürekli bu olayı provoke edecek açıklamalar yaparak saptırmaya çalıştı. Büyük
oranda da başarılı oldu. Birkaç yıl sonra yine Pentagon’un ABD meclisine
yazdığı gizli hasar raporunda basına sızdırıldı ve ABD’nin inkar ettiğinin
aksine yüzlerce askerle birlikte onlarca uçak helikopter ve mühimmatların yok
edildiği ortaya çıktı. İran’ın füze saldırısından sonra ABD Başkanı Trump’ın
canlı yayında, erken uyarı sistemi sayesinde hiçbir Amerikan askeri zayiatının
yaşanmadığını açıklamasına tepki gösteren İbranice Siyonist sitesi Depka File,
Trump’ı “yalancılıkla” suçlamıştı ve Ayn El Esad üssünde ağır kayıpların
olduğunu söylemişti. İlginçtin ki bu haberden bir müddet sonda ise Depka
anlaşılmaz bir şekilde kapatılmıştı.
İşte bu olayın hemen ertesinde
ABD üsse bir dron göndererek hasar tespiti yapmak istedi. Ama İranlı bilişim
uzmanları bu dronu hemen indirdiler. ABD tekrar bir dron gönderdi onunda akıbeti
aynı oldu. Bu sefer ABD tamamen başka bir sistem ile çalışan farklı bir dron
gönderdi ama İranlı savaş uzmanları onu da indirdiler. Rivayete göre bu 8 drona
kadar çıktı ve her defasında İran bunları düşürdü. ABD bunun üzerine İran’ın
bilişim teknolojisinde geldiği nokta karşısında hayret ve endişeye düşerek bu
işlere bir daha girişmedi.
Bizim ülkemizde siyasetin ve bu
siyaseti üreten iktidarın varlığını sürdürebilmesi için halkın gözünü boyamak
ve yapılan edileni basın ve fanatik taraftarları ile süsleyerek abartmak gibi
bir duruma ihtiyacı olduğunu hepimiz çok iyi anladık. İran gibi 45 yıldır İHA teknolojisi ile
ilgilenen ve en gelişmiş İHA’lara sahip teknolojiyi kendi başına üretmiş bir
ülkeyi üstelik ABD, İsrail’e karşı direk ve dolaylı yoldan İHA ve SİHA’ları
kullanarak yaptığı yüzlerce başarılı operasyonu varken görmezden gelip
kendilerinin komşu bir ülkede yapmaya
çalıştığı basit bir arama kurtarma çalışmasını üstelik muhatap ülkenin hem
Genel Kurmay Başkanının hem de arama ve kurtarmadan sorumlu Kızılay Başkanı’nın
Türk İHA’sının değil kendi İHA’ları ile enkazın bulunduğunu söylemelerine rağmen
iç kamuoyunu yanıltarak abarta abarta
anlatılması ve bu yapılırken de İran’ın teknolojik durumunun yerden yere
vurulması bu toplumun aydınlarının ve habercilerinin çürümüşlüğünün delilinden
başka bir şey değildir.
Halbuki Türkiye’nin komşusu
İran’a özveri ve istekle yardımda bulunması eğer mütevazi olmasını da
becerebilselerdi her iki ülke halkının da özlemle beklediği mükemmel bir
olaydır ve kalıcı bir bağ da geliştirebilirdi. Ne yazık ki emperyalizmi bu
bağın oluşmasını engellemek için bizim ülkemizdeki sorumsuz aydın ve çapsız Ortadoğu
uzmanı bozuntularını her zamanki gibi kendi propagandası doğrultusunda
yönlendirip bu güzel gelişmeyi bir şekilde provoke edebiliyor.
FATİH BİLGİN