HİPERSONİK SÜZÜLME ARACI
Bir füzenin hipersonik tanımına girebilmesi için ses
hızından en az 5 kat hızlı olması gerekmektedir. Ses hızına oranla tanımlanan
bu hız değeri literatürde Mach olarak belirtilmiştir. Yani bir Hipersonik füze
en az 5 Mach (saatte 6100 km) hızına ulaşmalıdır. Bu hıza ulaşabilmek için
füze, süpersonik yanmalı “RamJet” motorları hava soluyan “ScramJet” motorları
ile desteklenmektedir.
Literatürde, hipersonik hıza ulaşmış füze türü kapsamında
iki tanım mevcuttur. Birincisi, atmosfer dışına bir roket tarafından taşınan
“Hipersonik Süzülme Aracıdır (Hypersonic Glide Vehicles-HGV).” Süzülme
aşamasında katı yakıt motoru ateşlenir ve hipersonik hıza ulaşır. İkincisi ise
hipersonik hızda hareket eden seyir füzesidir.
Hipersonik Seyir Füzesi'nin (Hypersonic Cruise Missiles-HCM)
motor teknolojisi tamamen farklıdır ve hava soluyan bir yapıya sahiptir. Bu
motor teknolojisi, yakıtı çıkış kanalına kadar soğutup yanmanın tam çıkış
noktasında tam verime ulaşmasını sağlar ve bu şekilde büyük bir itki gücü elde
edilir.
Bu teknolojinin en önemli noktalarından birisi ısıya
dayanıklı olmasıdır. Çünkü ses hızının 5-25 katı hız füze yüzeyinin aşırı
ısınmasına neden olur. Ayrıca füzenin radara yakalanmaması için alçak irtifa
atmosfer ortamında ilerlemesi, hava sürtünmesi kaynaklı korozyona dayanıklılığı
gerektirir.
Bununla birlikte, yüzeyde oluşan ısıdan elektronik aksamın
iyi yalıtılması, korunması gerekir ve hatta ısıya dayanıklı yarıiletken ve çip
kullanılmalıdır. Bunu da kolay kolay hiçbir ülke size vermez; çünkü ileri fizik
ve elektronik birikimi gerekmektedir. Tam da bu sebeple askeri yarıiletken
teknolojilerinde ileri düzeyde olmanız ve dışa bağımlı olmamanız şarttır.
İRAN’IN İSRAİL’E MİSİLLEMESİ
Basında İran’ın tanıttığı Fettah-1 füzelerini
incelediğimizde iki modülden oluştuğunu görmekteyiz. Birinci modül taşıyıcı
roket ve diğeri ise hipersonik süzülme aracı. Birinci modül atmosfer dışına
taşıyarak ikinci modülü fırlatır ve katı yakıt motoru çalışır. Bu şekilde
serbest düşüş yapması gereken füze ek bir itki elde etmiş olur ve çok kısa
zamanda çok yüksek hızlara ulaşır. Basına sunulan füzelerin düşüş
görüntülerinden bunu net bir şekilde görebilmekteyiz.
Bunun yanında İran basının servis ettiği Fettah-1 füzesinin
ön kısmında hava kanalları mevcut değil. Yani içeride kullanılan motorun hava
soluma ihtiyacı olmadığı görülmektedir. Tüm bu verileri bir araya
getirdiğimizde hipersonik hızda ilerleyen bu füzelere literatür ismiyle
hipersonik süzülme aracı-HGV diyebiliriz.
İRAN’IN ASKERİ BAŞARISI
İran İsrail'e 200 füzelik bir saldırıyla ağır zararlar
verdi. ABD, ilk gece saldırının etkisiz olduğunu ispat etmeye çalışsa da İsrail
bile birkaç gün sonra gerçeği açıklamak zorunda kaldı. İran’ın ileri teknolojik
silahlar üretme ve kullanma yeteneğine sahip olması askeri başarısını yaratan
en önemli etkenlerden.
Bununla birlikte, saldırı planının çok iyi hazırlandığını
belirtmeliyiz. Bir önceki dron saldırısından demir kubbe sisteminin çalışma
şeklini çözmüş olan İran'ın birçok füzeyi savaş başlığı olmadan fırlattığı
gözlemledik. Bu durum, savaş başlığı takılmamış füzelerin yakıt tanklarının
çarpma esnasında küçük patlama oluşturmasıyla kendini gösterdi.
Ne yazık ki bu başarılı askeri hile, Türk basınında “İran’ın
füzeleri patlamıyor” alaylarına konu oldu; ancak durum hiç de sanıldığı gibi
değildi. O küçük patlamaları oluşturan füzeler hava savunma sistemini yanıltma
amacıyla gönderilmişti, savaş başlığı olmayan füzelerdi. Gerçek hedeflere
ulaşması gereken füzelerse o yoğun füze saldırısının içinde gizlendi.
Aydınlık’ta 04 Eylül 2024 tarihli “Köprüden önce son çıkış:
Kürecik'e el konulsun” başlıklı yazımızda belirttiğimiz gibi İran’ın Rusya’dan
aldığı elektronik harp sisteminin bu saldırıda kullanıldığı muhtemeldir ve bu
da büyük bir askeri/stratejik başarıdır . Çünkü, söz konusu elektronik harp
sistemleri içinde yer alan MURMANSK-BN Sistemi saldırı esnasında düşman
radarında parazit oluşturabilme yeteneğine sahiptir.
İran, MURMANSK-BN Sistemi ile İsrail’e ve ABD
destroyerlerine parazit yayarken bir yandan da füzelerini İsrail semalarına
taşımıştır. Radarlara yakalanmadan İsrail semalarına ulaşan ve savaş başlığı
olmayan bazı balistik füzeler Demir Kubbe’yi oyalarken savaş başlığı taşıyan
bazı balistik füzeler ve Hipersonik Süzülme Araçları birer birer hedefleri
vurmuştur.
HİPERSONİK SEYİR FÜZELERİNE SAHİP ÜLKELER
Açık kaynak raporlarına göre ABD, Rusya’nın geliştirdiği
yüksek hızlarda hipersonik seyir füzelerine nasıl karşı koyacağına kafa
yoruyor. Uzay ortamında hipersonik füzeleri tespit edebilmek için sensör
çalışmalarına ve hava soluyan motor çalışmalarına yoğunlaştığı gözleniyor.
Sonuç olarak ABD ne hipersonik seyir füzesine sahip ne de Rusya’nın hipersonik
seyir füzelerine nasıl karşı koyacağını biliyor.
Açık kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, Kasım
2017’de Çin’in DF-17 adlı Hipersonik Süzülme Aracı-HGV testlerini
başarılı bir şekilde tamamlamış. Bu alanda ilk çalışmaları yürüten ve başarıya
ulaşan Rusya ise başardığı hipersonik seyir füzesinin gemi tabanlı olan “3M22
Zircon” sistemini tasarladı ve 2018’in sonunda testlerini başarıyla tamamladı.
Bununla birlikte Rusya nükleer kapasiteli uzun menzilli bir hipersonik planör
olarak tanımlanan “Avangard” sistemini başarıyla test etti ve 2019 yılında
operasyonel seviyeye getirdi.
Sonuçta, dünya çapında “Hipersonik Seyir Füzesi-HCM”
sistemine sahip tek ülkenin Rusya olduğunu görüyoruz. Çin, ABD, İran ise
“Hipersonik Süzülme Araçları-HGV” sistemine sahip ülkelerdir. Aralarında
Türkiye, Fransa, Hindistan, Avustralya, Almanya ve Japonya’nın da bulunduğu
20’den fazla ülkenin bu teknolojinin peşinde olduğu düşünülmektedir.
TÜRKİYE’DE DURUM
Savaşan ordumuzun askeri teknolojilerinin gizliliği
nedeniyle kurumlarımızın açıklamalarının önüne geçmeden Türkiye’deki durumu
aktarmaya çalışacağız.
TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü
(SAGE ) tarafından RamJet ve ScramJet motorları üzerinde çalışmaların
yürütüldüğünü ve önemli gelişmeler sağlandığını biliyoruz. Türkiye’nin “Göktuğ”
projesinin süpersonik ve hipersonik itki sistemlerini içermesi de bu konuda
önemli mesafeler kat edildiği göstermektedir. RamJet itki sistemiyle Göktuğ
projesinin 3-4 Mach seviyelere ulaştığı bildirilmiştir. Sonuç olarak
Türkiye’nin hipersonik seyir füzesi projesi var mı dersek, evet var diyebiliriz.
Dünyadaki malzemeler en fazla 7-8 Mach hızına
dayanabilmektedir. Özel alaşım ve özel kaplama yöntemleriyle bu seviye 20-25
Mach seviyelerine çekilebilmektedir. Türkiye bu alanda da kaynaklara sahiptir
ve çalışmalara devam etmektedir.
Hipersonik seyir füzelerinin elektronik uydu haberleşme
sistemleri için ASELSAN, yüksek ısılara dayanıklı askeri yarıiletken yapabilmek
için TÜBİTAK-BİLGEM Yarı İletken Teknolojileri Laboratuvarı (YİTAL), savaş
başlığı ve taşıyıcı roket sistemleri için ROKETSAN yeterli birikime sahiptir.
Yani Türkiye bir kez daha "biz yaparız" diyecektir!
Hiç şüphesiz ki emperyalizmi ve siyonizmi mahvedecek en
etkili hamlelerden biri bu olacaktır. Bu süreç Vatan Partisi olmadan
ilerleyemez. Emperyalizmin kafasına nasıl çuval geçirileceği konusunda tek
deneyimli parti Vatan Partisi ve gençliğidir.
aydınlık