Küçük Trump

GİRİŞ: 14.02.2025 15:44      GÜNCELLEME: 14.02.2025 15:44

Rasthaber -  Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeni Yol TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi devralmasına karşı çıkarak “Türkiye’ye bağlanmasını” savundu. Davutoğlu grup konuşmasını sosyal medya hesabından “Madem öyle, Gazze Türkiye’ye bağlansın” diyerek de paylaştı.

Kendince “tarihi ve meşru” bir gerekçe de bulmuş Davutoğlu. “Gazzelilerin son meşru devleti Osmanlı’ydı” diyor, “Türkiye Cumhuriyeti de Osmanlı’nın devamı” olduğuna göre “Gazzeliler vatandaşımızmış gibi referandum yapıp Türkiye’ye bağlanabilir” diyor!

Elbette bu sözlerin sahibi eski başbakan, eski dışişleri bakanı olmasaydı gülüp geçebilirdik.

DAVUTOĞLU’NUN NEO-OSMANLICILIĞI

Davutoğlu “Gazze Türkiye’ye bağlansın” görüşünü her ne kadar Trump’a yanıt gibi sunsa da gerçekte her ikisi de aynı anlayışa sahip: İki devletli çözümü, Filistin devletini değil, “Gazze’ye sahip olmayı” içeriyor!

Dolayısıyla Davutoğlu’nun Gazze hevesi, Trump’ın hevesinin küçüğüdür. Haliyle Davutoğlu da “Küçük Trump” olmuş olur.

Küçük demişken...

Davutoğlu’nun “stratejik derinlik” dediği de gerçekte “Küçük Amerika düzeni”nin inşasının stratejisiydi zaten. Bunu açıkça dile getirmiş ve misyonunu ilan etmişti, “Amerika’nın küresel düzeninin altında, bir alt bölgesel düzen” kuracaktı. Suriye’yle, Lübnan’la, Ürdün’le bir Ortadoğu birliği oluşturacaktı. Çünkü bugün Gazze için söylediği gibi aslında oraları da Osmanlı’dan bakiye Türkiye Cumhuriyeti toprağı görüyordu.

O nedenle Davutoğlu’nun politikaları bölgede haklı olarak komşular tarafından “neo-Osmanlıcılık” diye görüldü. Her ne kadar niyetini yaldızlayıp “komşularla sıfır sorun” diye sunduysa da sonuç “sıfır komşu”ya dönüştü, bunu da “değerli yalnızlık” diye savunmaya kalktılar.

MISIR DİRENİYOR

Küçük Trump’ın sözlerinin bir ederi yok ama büyüğünün sözleri, emperyalist ABD’yi yönettiği için önemli.

Trump’ın “Gazze’yi yeniden inşa edebilmek için boşaltma” diye başladığı, ardından “Filistinlileri Gazze’den çıkarma” diye sunduğu, sonra “Gazze’yi devralma”, “Gazze’yi işletme”, “Gazze’ye sahip olma” diye adım adım isimlendirdiği konu, son tahlilde Trump’ın “Amerikan topraklarını Ortadoğu’ya genişletme” konusudur.

Ekonomik faktörler üzerinden Ürdün ve Mısır’a “Filistinlileri al” baskısı uygulayan Trump bu amaçla gerekirse İsrail’i Batı Şeria’da silah olarak kullanabileceğinin de sinyallerini veriyor.

Ürdün Kralı Abdullah bu ağır baskı nedeniyle ikili görüşmede Trump’a net karşı duramadı, “Mısırlıların görüşlerini ortaya koymalarını bekleyelim” diyerek topu Mısır’a attı. Mısır Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı bir açıklamayla Trump’ın Gazze planına karşı olduklarını ortaya koydu ve “Filistinlilerin topraklarında kalması” üzerinden bir “yeniden inşa” planı hazırlayacaklarını duyurdu.

TRUMP’A KARŞI ARAPLARIN PLANI

Davutoğlu’nun “Gazze’yi Trump devralmasın, biz alalım” çiğliğindeki açıklaması elbette soruna bir “çözüm” değildir ama Arapların üzerinde çalıştıkları plan bir çözüm olabilir, olmalıdır.

Riyad’da görüşülecek olan planın Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin ortak inisiyatifinde geliştirildiği anlaşılıyor.

Suudi Arabistan’ın ABD’nin tüm baskısına rağmen İsrail’le normalleşmeye karşı koyduğu “Filistin devletinin kurulması ve tanınması” şartı, Gazze’yi Trump’ın “devralma planından” korumak için önemli bir zemin. Kahire başta diğer başkentlerin Riyad’ın bu tutumunu güçlendirecek destek verebilmeleri kritik önemde.

Evet, Trump’ın “yayılmacı devralma” planına karşı Arapların birliği öncelikle önemli ama bölgenin iki büyük gücü Türkiye ile İran’ın da mutlaka devreye girmesi lazım. Çünkü bölge açısından Trump’ın büyüğü heybede!

CUMHURİYET

 

YORUMLAR

EBU HUSEYIN 2 gün önce
Ne yazık ki Halkimizin kavramadigi şey tarih bir ibretlik ve ders çıkartılacak deneyimden ibarettir. Tarihin tekerrür etmesi ise ders ve ibret alınmamasından ayni hataların tekrarıdır. Her zaman diliminin kendin has parametreleri ve konumu vardır tek kalici şey hakikattir ve onuda yaşamak ve yaşatmaktır, ne yazık ki yapamadigimiz seyde odur. Popüler laflar sadece kendini kandırmak olur.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM