Müslüman Ülkeleri Neden İslam’a Sahip Çıkmıyor!

GİRİŞ: 10.02.2024 18:47      GÜNCELLEME: 10.02.2024 18:47
Rasthaber -  

Bismillahirrahmanirrahim 

Filistin’deki yaşanan zulüm Müslüman ülkelerinin gerçek yüzlerini çıplaklığı ile ortaya çıkartı. Buna karşın kendine Müslüman demeyen gayri müslim toplukların büyük bir kesiminin gerçekleri görmelerine hakikati tanımalarına ve birçoklarında dahil olmalarını vesile oldu. Son yazılarımdan birinde “İslam’ın yeniden doğuşu” bu konuyu farklı bir açıdan incelemiştim. İslam’ın yeniden doğuşu İslam olmaya beldelerde batı (Müslüman olmayan) dediğimiz beldelerde başlamış fakat buna karşın Müslüman dediğimiz beldelerin çoğunda ise tam aksin İslam’ın unutulduğu, bozuk para gibi mevki ve popülarite için harcandığını, lafta kendilerini Filistin taraftarı fakat perde arkasında tam aksini yaptıklarını görüyoruz. 

Bunu içindir ki en son yazımı «kendine rızkını değil imanını dert et » konusunu işlemiştim.

Rızık, Allah'ın dünya aracılığıyla bizler cömertçe sunduğu tüm güzellikler, bunları Hava, su, toprak ve ateş, bizlerin yaşantısının ana temeli bu 4 başlık sayesinde gelişmekte oluşmakta ve varlık sürmekte. 

Havayı tüm canlılar soluyor, su ile birçok canlı can buluyor, toprağı tüm canlılar mekan edinmiş ve yiyeceklerini teminin sağlıyor ateş ile her şey olgunlaşıyor ve kendin buluyor.  Allah tüm bunları bizlere free/ bedava sunmuşken kısaca tüm güzellikler Allah tarafından bize bedava verilmişken insanoğlu, tüm bunların tek sahip (egoizm) olma arzusu, aç gözlülüğü, bencilliği, kibri, nankörlüğü, kıskançlığı ile kötülükleri kendi eliyle yapıp kendi önüne koymakta. 

Allah, insanlığını iyiyi kötüye çevrime karakterlerinden ötürü bir düzen getirmiş biz buna Din demişiz, Anlamamızı için ilahi kitaplar, açıklayıcı eğitmenler olarak Peygamberler yollamış. 

Kısaca Allah'ın Dini tek bir din olan TEVHID inancıdır. Tüm peygamberlerin inancı Tevhittir. Her bir peygamber beli bir kavime gelmiş ama ilan ettikleri inanç Tevhid inancıdır. 

Buna karşın insanlığın yukarda saydığımız nefsani yapısını güçlü bir şekilde harekete geçiren bir varlıkta var ki buna şeytan demişiz. Dolaysıyla bu varlık insanın yapısındaki bu negative yapılanmayı güçlendirmek için çıkarcı, hükmedici, baskıcı, yalancı, göstermelik sistemleri insanın eliyle oluşturtmuştur. Böylece bizlerin oluşturduğu beşeri sistemler varlık göstermiştir. (Hanedanlık, krallık, imparatorluk, demokrasi, laiklik,…vs.) Bu sistemler baştaki hükümdarın/yöneticinin psikolojik yapısına göre yönetmiştir. Onun için tarihte “gaddar kral”, “adil hükümdar” vs. lakaplar oluşmuştur. 

Özetlersek Allah’ın   dini Tevhid inancıdır bu Adem atamızdan en son peygamberimize kadar öyledir ve değişmemiştir. Bu inanca tabi olanlara Müslüman denmiştir ve din olarak adlandırılması en son peygamber olan Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav) ile Allah (cc) noktayı koymuş ve bundan sonra ne bir peygamber nede bir kitap gelecek, “Ey insanlık dininizi artık Kemal'e erdirdim ve adını da İSLAM seçtim” demiştir. Bu hitap sadece o gün ki peygamberimizin takipçilerine hitaben bir ilan değil tüm peygamberlerin takipçilerine yapılan bir hitaptır. Daha teknik açıklarsam Peygamberimiz Muhammed Mustafa ile TEVHID inancı din olarak en son güncellenmesi olmuş ve bir isim almış o da İslam’dır. Fakat Tevhid inancına sahip olanlara her zaman (adem atamızdan peygamberimize kadar olan zaman) Müslüman, Müslime, Müslim denmiştir. *(“iman etmiş" veya "inanan" anlamlarına gelen mümin veya "Allah'a teslimiyet gösteren" anlamına gelen Müslüman denir) 

En son peygamber olan Peygamberimizden sonra peygamber gelmeyeceğine göre kitapta gelmeyeceğine göre sapıtmış, kendi aralarında 70 fırkadan daha fazla fırkalar, inanç yapılarına bölünmüş bu “Müslümanlara” ki burada Hristiyanlar ve Yahudiler, Budistler ve diğer inançlar dahil hakikati doğru yolu kim gösterecek?

Filistin’deki zulmü görüp te sesiz kalan, hiçbir şey yapmayan sadece kınamakla yetine korkak dünya peres olmuş, makam kölesi Müslüman liderler ve halklar kim hakikati uygulatacak? Dünyalıkları için fitne ve nifak peşinde koşan münafıklara, sahibinin çanağını yalayan yalaka fitne hoparlörüne kim adaleti uygulayacak? 

Kendine “Müslüman” diyen bu aciz varlıklar, Filistin’deki zulme karşı kıyam edeceklerine zulmü yapanı destekleyen, fitne borusun öttüren veya seyirci kalmalarına kim karşı çıkacak? Dünya çıkarları, kibirleri, bencilikleri, aç gözlükleri ve kıskançlıklarından dolayı sapıtmış şekil ve isim olarak Müslüman ama yaşantısı tam bir gayrı-müslim olan bu insanlara hakikati doğru yolu kim gösterecek? 

Peygamberlik dönemi bittiğine göre insanoğlu, bu yanılgıdan yanlıştan sapıklıktan kendini nasıl kurtaracak? Peygamber ve kitap gelmeyeceğine göre, herkes kendine haklı, kendi gibi olmayana sapık dediği bu dönemde insanlara doğru yollu kim gösterecek? 

“Onları öyle rehberler ettik ki emrimizle halkı doğru yola sevk ederler ve onlara hayırlı işleri, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik ve onlar, bize ibadet eden kişilerdi.” (Enbiya-73). “Ve onların içinden, sabrettikleri zaman emrimizle doğru yola iletip-yönelten önderler kıldık; onlar bizim ayetlerimize kesin bilgiyle inanıyorlardı.” (Secde-24)

 https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/imamet-ve-gadr-i-hum-beyani-evrenseldir-65249

İroni, gayrimüslim olup ta Filistin'deki yaşana zulmü görerek hakikat tanıyıp, inanıp dahil olanların varlığına karşın Müslümanım deyip te fitne çıkararak, ümmeti parçalama peşinde olanların varlığı!!

Ne yazık ki bugün kendine Müslümanım diyen toplumların liderler ve onlara destek vereneler Filistin'deki zulme seyirci kalmayarak gayrimüslim olan bir ülkenin uluslararası adalet divanın yaptığı davaya bile desteklememiş tam aksin dünyalık çıkar için sessizlikleriyle ikiyüzlü halleriyle zalim destek olmuştur. 

Bu tipler, Müslüman isim olarak varlar fakat yaşantı olarak tam bir Hristiyan, ateist Siyonist’e, bukalemun, kısacası TeHvid* inancını yaşmaktadır. *“Tek ilaha hayır! illa tüm ilahlar” Dolaysıyla Tevhid inancı İslam’a sahip çıkması mümkün değildir. 

Onlar (Kafirler, Münafıklar, müşrikler) ağızlarıyla Allah’ın nurun sapıtarak, saldırarak söndürmek istiyorlar ama onlara ne kadarda uğraşsa Allah nurunu elbette tamamlayacaktır ve o da yakındır.

 

“Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.” (Tevbe-32/saff-8)

 

Mustafa Kemal TASPINAR

 

03 Şubat 2024

YORUMLAR

EBU HUSEYIN 9 ay önce
Teh vid derken التهويد tahvid dediniz yani yahudileşme. Allah isyankar olma kendini ilahlaştırma, nefsini ilah etmek ki bu tek olan Allah hayır demek anlamına geliyor. Gizlice veya açıkça ALLAH ortak koşma olabiliyor. Güzel yakalamışsınız.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM