Ensarullah Hareketi lideri Abdulmelik Bedreddin el-Husi, İsrail’in Sana’ya düzenlediği son saldırıda Yemen’in “Değişim ve Kalkınma Hükümeti” Başbakanı Ahmed Galib er-Ruhavi ve bazı bakanların şehadetinin ardından yaptığı konuşmada, güvenlik mücadelesinin en az askeri mücadele kadar temel bir boyut olduğunu vurguladı.
El-Husi, “İsrail, geçtiğimiz Perşembe günü hükümet toplantısını hedef aldı ve birçok bakanla birlikte Başbakanımız şehit oldu. Onlar Yemen’in şehitleridir ve mazlum halkımızın onurunu temsil etmektedir” dedi.
Ensarullah lideri, İsrail’in sadece Yemen’de değil Filistin, Lübnan, Suriye, Irak ve İran’da da sivilleri, kadınları ve çocukları hedef aldığını belirterek; “Bu vahşet, siyonist rejimin hiçbir hukuka bağlı olmadığını bir kez daha gösteriyor. Ancak bu zulüm, Yemen halkının ilkesel ve insani duruşunun ne kadar kıymetli ve sorumluluk sahibi olduğunu da ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
El-Husi, İsrail’in tüm İslam dünyası için bir tehdit olduğunu belirterek, “Bu yol fedakârlık gerektiriyor; ancak biz biliyoruz ki bu fedakârlık zayıflığa değil, azim ve kararlılığımıza güç katıyor. Siyonist projenin özü İslam ümmetini köleleştirmektir. Biz yalnızca Allah’ın kullarıyız, siyonizmin boyunduruğuna girmeyeceğiz” diye konuştu.
Ensarullah lideri, Yemen halkının Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar karşısında sessiz kalmadığını ve kalmayacağını vurgulayarak, “Biz en kutsal mücadeledeyiz. Gerçek kayıp, İsrail karşısında teslim olanların payına düşmektedir. Bizim için verilen her kurban Allah yolunda ve onur içindir” dedi.
El-Husi, Yemen’in mücadelesinin sadece askeri değil; güvenlik, siyasi, ekonomik ve medya alanlarını da kapsadığını, füze ve İHA saldırılarının ve deniz ablukasının artarak süreceğini belirtti. “Güvenlik mücadelesi, askeri mücadelenin tamamlayıcısıdır. Güvenlik kurumlarımız, halkımızın desteğiyle içerideki sızmaları engellemekte ve hainlere geçit vermemektedir” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında yaklaşan Mevlid-i Nebi (s.a.v.) münasebetine de değinen el-Husi, Yemen halkının bu günlerde düzenlediği etkinliklerin inançlarının derinliğini ve direniş azmini yansıttığını söyledi. “Yemen halkı, Allah’ın yardımına güvenerek yoluna devam edecektir. Teslimiyet ve umutsuzluğa kapılanların aksine biz izzet ve şerefin yolundayız” dedi.
El-Husi, son olarak güvenlik kurumlarının Yemen halkının desteğini aldığını ve ihanet eden hiçbir kesimin bu toplumda karşılık bulamayacağını vurguladı. “Halkımız, kabilelerin imzaladığı şeref sözleşmesi ve meydanlarda ortaya koyduğu duruşuyla güvenlik kurumlarımızı destekliyor. Bu birliktelik, iç cephenin düşmana karşı korunmasının teminatıdır” diye konuştu.
