Al-i Halife Rejiminin Muharrem Yas Merasimlerini Engellemesi

GİRİŞ: 18.08.2021 19:12      GÜNCELLEME: 18.08.2021 19:12
Rasthaber -Al-i Halife rejimi geçen yıllarda olduğu gibi bir kez daha İmam Hüseyin -as- için yas törenlerini düzenlemek için Bahreynli Şiilere izin vermedi.

Bahreyn halkının en az yüzde 65’ini Şiiler oluşturuyor, fakat buna rağmen en düşük asgari vatandaşlık haklarından bile mahrum kalırken, Al-ı Halife rejiminin sistematik ve güdümlü zulmü altında bulunuyorlar.

Al-i Halife rejimin Bahreynli Şiilerin haklarını en bariz şekilde ihlal etme örneklerinden biri dini haklardır. Aslında dini ayrımcılık Al-ı Halife rejimi tarafından Bahreynlilere uygulanan yüzlerce insan haklarından sadece biridir.

Tabi ki bu konu Muharrem ayın gelişi ile daha da bariz şekilde yaşanıyor. Bahreynli Şiiler de diğer ülkelerde yaşayan Şiiler gibi İmam Hüseyin -as- için yas merasimi düzenlemeyi iptal edilemeyen önceliklerinden biri biliyor. Buna rağmen Al-i Halife rejimi Seyyid-uş Şuheda -as- için yas merasimine tahammül edemiyor.

Bu bağlamda bu yıl da geçen yıllarda olduğu gibi rejimin güvenlik güçleri ve polis Aşura posterleri ve simgelerini ülkenin çeşitli bölgelerinden toplayarak matem törenlerin düzenlenmesine engel oldu.

Al-i Halife rejimi, dini hakların, birçok uluslararası insan hakları belgesi ve anlaşması tarafından desteklenen insan haklarından biri olduğu halde Bahreyn’de Şiilerin ehlibeyt imamlarının 3.sü için matem törenlerini yasaklıyor.

10 Aralık 1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 2. maddesi şöyle yazıyor: Herkes, ırk, renk, cins, dil, din, siyasal veya diğer bir inanç, ulusal ya da toplumsal köken, servet, doğuş ya da herhangi başka bir durumdan dolayı ayrıma uğramadan, bu bildiride ilan olunan hak ve özgürlüklerden yararlanma hakkına sahiptir.

Önemli olan konu ise Evrensel İnsan Hakları Bildirgesinin bu maddesi ve ülkelerde dini azınlıkların haklarını destek bağlamındaki diğer uluslararası belgelere rağmen Bahreyn’de çoğunlukta olan Şiiler hakkında uygulanmamasıdır.

Bir diğer konu da, son iki yılda Korona pandemisi ile mücadele ve sağlık protokollerine bağlı kalma bahanesiyle Bahreyn Şiilerinin hak ihlallerinin yaygın ve daha yoğun şekilde uygulanmasıdır. İlginç olan ise Bahreyn’in sadece yerli spor yarışmaları düzenlemekle kalmayıp hatta bazı Asya yarışmalarına da ev sahipliği yapmasıdır. Başka bir ifade ile Korona Bahreyn’de Şiilerin dini törenlerinin engellenmesi ve daha ciddi ve yoğun şekilde mücadele edilmesi için bir bahaneye dönüşmüştür.

Bu konuda Bahreynli alimler, Bahreyn rejiminin sağlık önlemleri bahanesiyle aldığı katı tedbirlerin tıbbi önlemlerle ilgisi olmadığını, dini inançlara hakim olmak ve siyasi hegemonyasını dayatmak amacıyla mezhepçi siyaset izlediğini belirttiler.

Al-ı Halife’nin özellikle Bahreyn Şiilerine karşı uyguladığı dini şiddeti, iki sebepten kaynaklanıyor. Birincisi; Al-i Halife rejiminin Suudi Vahabi ideolojisinden etkilenmesidir.

Al-i Suud rejimi Arabistan’da Şiilere karşı izlediği siyasetin Al-i Halife rejimin Bahreynli Şiilerin dini haklarını bastırma siyasetlerini de destekliyor.

İkincisi, Al-i Halife rejimi halkın gerçek oyundan kaynaklanan bir hükümetin kurulması ve halkın özgürlük taleplerinin her şeyden ziyade dini öğretiler ve dini liderlerin düşüncelerinden kaynaklandığını belirtiyorlar.

Bu yüzden dini şiddeti daha büyük ölçekte ve daha yoğun bir şekilde gerçekleştiriyor. Bahreyn'de Muharrem yas törenlerinin yasaklanması, dini liderlerin gözaltına alınması ve uzun süreli hapsedilmesi ve sınır dışı edilmesinin yanı sıra dini sembollerin yok edilmesi bu dini şiddetin örnekleri arasında yer alıyor.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM