TBMM önünde yaptıkları protesto gösterisinde polisin biber
gazlı müdahalesine maruz kalan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan,
Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası programında yaşananları anlattı.
Aslan, “Çankaya kapısı girişi tarafındaki parkta açıklama yapabilirsiniz diye
mutabakata varmıştık ama dün yüz yüze görüşürken söylenen sözler galiba gece
yarısı değişti. Ülkemiz öyle bir hale geldi ki mevcut Anayasa’daki yazılan
kanunları ve yasaları tanımayan bir anlayışla karşı karşıyayız” dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan’ın
açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Türkiye’de özellikle son yıllarda demokratik talepleri
dillendirmek, hak ve özgürlükler açısından yasal çerçevede vermiş olduğumuz
mücadelede anayasayı tanımaya, hukuku yok sayan anlayışla bugün yine karşı
karşıyayız. Demokratik ve barışçıl tüm diyaloglarımızı kullandık. Ankara Valisi
ile diyaloga geçtik, emniyetten sorumlu vali yardımcısıyla dün yüz yüze de
görüşmüştük. Dünkü konuşmalarımızda bizlere, dışarıdan gelen kitlemizin kapalı Pazar
yerinde toplanmaları konusunda gerekli hassasiyeti göstereceklerinin sözünü
vermişlerdi. Dikmen kapısından sonra asla olmaz demişlerdi ama daha sonra
diyalogla Çankaya kapısı girişi tarafındaki parkta açıklama yapabilirsiniz diye
mutabakata varmıştık. Fakat dün yüz yüze görüşürken söylenen sözler galiba gece
yarısı değişti. Sabahleyin emniyet haberimiz yok, izin veremeyiz dedi. Şehir
dışından gelen kitlemizi araçlarından bile indirmeden tekrar şehir dışına
yönlendirdiler. Pazar yerinde ablukaya alındık. Çankaya kapısına gitmek istedik
ama müdahale edildi ve şiddetle karşı karşıya kaldık.
‘Hukukun tanınmadığı bir süreç yaşıyoruz’
Halkın seçmiş olduğu vekiller, onların sözleri ya da
diyalogları bile söz konusu değil. Talimat tek yerden alınıyor ve tek elin
verdiği talimat diyaloga kapalı oluyor. Verilen talimat karşısında hak
tanımayan, her türlü hukuksuzlukla ilgili elinden geleni yapmaya çalışan
güvenlik güçleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Ülkemiz öyle bir hale geldi ki
mevcut Anayasa’daki yazılan kanunları ve yasaları tanımayan bir anlayışla karşı
karşıyayız. Yasa tasarısına karşı çıkmamızdaki konularda da Anayasa’nın 2,10 ve
24. Maddesini dahi uygulamayan bir anlayış var. Hukukun tanınmadığı bir süreç
yaşıyoruz.