Stephen Walt: İsrail'in Eylemleri İran'ı Atom Bombası Yapmaya Teşvik Ediyor

GİRİŞ: 06.10.2024 19:18      GÜNCELLEME: 06.10.2024 19:18
Rasthaber - Uluslararası ilişkiler konusunda ünlü teorisyen ve analist Stephen Walt, İsrail'in eylemlerinin İran'ı nükleer silah üretmeye teşvik edeceğini belirtti.

Stephen Walt, 2 Ekim'de Foreign Policy dergisinde yayınlanan makalesinde, İsrail'in son zamanlarda direniş ekseni ve İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı yaptığı eylemlere değinerek, makalenin önemli bir bölümünde şunları belirtti: "Ne yazık ki, bu olaylar ve eylemler, İran liderlerinin nükleer silah üretmeye karar verme olasılığını artırıyor... İsrail, onlara nihai caydırıcılığı istemeleri için daha fazla sebep veriyor. Eğer bu gerçekleşirse, İsrail'in son eylemleri çok dar görüşlü olacak."

Walt, Netanyahu'nun Şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın suikastından sonra zafer naraları atmasını eleştirerek, onu George W. Bush'un Irak'taki askeri operasyonların sona ermesinden sonraki haliyle karşılaştırıyor ve "Netanyahu, George W. Bush'un yaptığı büyük hatayı tekrarlıyor olabilir." diye belirtiyor.

Bu Amerikalı analist şöyle devam ediyor yazısına: "1 Mayıs 2003'te, ABD Başkanı George W. Bush, 'Görev tamamlandı' yazılı bir pankartın altında durarak Irak'taki büyük savaş operasyonlarının sona erdiğini ilan etti. Gururla 'ABD ve müttefikleri kazandı' dedi. Ancak, Irak'taki durum kısa süre sonra kötüleşti ve saldırı kararı artık büyük bir stratejik hata olarak kabul ediliyor."

İsrail, Lübnan'a Zarar Vermek İçin Amerikan Silahlarını Kullandı

Walt, ABD'nin İsrail'e yaptığı yardımlara ve bu ülkenin son operasyonlarındaki rolüne değinerek, "İsrail güçleri, Nasrallah'ı öldürmek, Lübnan'da büyük hasarlar vermek ve Hizbullah'ın füze yeteneklerini kısmen azaltmak için Amca Sam tarafından sağlanan gelişmiş silahları kullandı." diye belirtiyor.

Walt şöyle devam ediyor: "Netanyahu ve aşırı sağcı bakanları ayrıca, uzun vadeli 'Büyük İsrail' yaratma kampanyalarının bir parçası olarak, savaşı (ve ABD'nin buna verdiği tepkiyi) Batı Şeria'da şiddeti ve toprak işgalini artırmak için kullandılar.

Görünüşe göre insanların üzerine bombalar atmak, İran'ın vekil güçlerini durdurmuyor. Bu, onları intikam almaya veya en azından kendilerine yapılan saldırıları durdurmaya daha istekli hale getiriyor. Hizbullah, İsrail'e roket ve füze atmaya devam ediyor, yaklaşık 60.000 İsrailli evlerinden kaçmak zorunda kaldı, Hizbullah onların geri dönmesini imkansız hale getiriyor. Hizbullah zamanla kendini yeniden inşa ediyor. Öldürülen liderlerin yerini şimdiden başkaları aldı, kadrolar yeniden inşa edilip silahlandırılacak ve öğrendiklerine dayanarak yeni taktikler geliştirilecek. İsrail şimdi bunu engellemek için güçlerini Güney Lübnan'a gönderiyor, ancak önceki güney işgalleri iyi şekilde sonuçlanmadı."

Walt, Filistinliler hakkında ise şunları söylüyor: "Filistinlilerin, İsrail'in kendilerine yaptıklarına direnmeye çalışmaktan başka seçenekleri yok. İsrail'in bugün Filistinlilere sunduğu tek seçenek, sürgün, yok olma veya kalıcı apartheid. Hiçbir halk bu kaderi savaşmadan kabul etmez. Bu nedenle, bir devlet elde etme umuduyla İsrail ile işbirliği yapan ve karşılığında hiçbir şey elde edemeyen Filistin Yönetimi'nin Filistin halkı arasında popülaritesinin azalması ve Hamas'a desteğin artması şaşırtıcı değil."

Netanyahu'nun Eylemleri, İsrail ve ABD Arasındaki Özel İlişkiyi de Tehlikeye Atabilir

Bu Amerikalı analist, "İsrail'in son eylemleri, aynı zamanda jeopolitik izolasyonunu artırdı ve sonunda ABD ile olan özel ilişkisini tehlikeye atabilir. Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Batı Şeria'yı işgalini uluslararası hukuka aykırı ilan etti ve Netanyahu ile Savunma Bakanı Yoav Galant, savaş suçu ve insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama emriyle karşı karşıya kalabilirler. Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleri tarafından resmi olarak tanınma artık durdu. Dünyanın güney ülkelerinin çoğu buna karşı çıktı ve Avrupa hükümetleri giderek daha fazla sinirleniyor.

Netanyahu ve destekçileri, Biden yönetiminden aldıkları boş çekten, Kongre'deki ayakta alkışlardan, ABD ordusundan aldıkları aktif destekten ve İsrail lobisinin üniversitelerde ve diğer yerlerde eleştirileri bastırmadaki başarısından memnun olabilirler, ancak bunlar aynı zamanda kısa vadeli taktiksel başarılar ve kolayca tehlikeli bir tepki yaratabilirler. Çoğu insan zarar verilmesinden hoşlanmaz ve özellikle de bu, açıkça bir soykırım, şiddet ve etnik temizlik kampanyası yürüten bir rejimi korumak için yapıldığında, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve eleştirileri susturmayı amaçlayan diğer kısıtlamalar büyük öfke yaratır." diye belirtiyor.

Walt, "Ayrıca, İsrail'in eylemleri daha geniş bir bölgesel savaşa yol açar ve ABD'yi içine çekerse, Amerikalılar 'özel ilişkinin' değerini ciddi şekilde sorgulayabilirler. Neokonservatiflerin Saddam Hüseyin'i Irak'ta devirme kampanyası kısmen İsrail'in güvenliğini artırma arzusundan kaynaklanıyordu. Ancak, eğer ABD bir başka Orta Doğu savaşında askerlerini veya denizcilerini kaybetmeye başlarsa, bu durum yaygın ve haklı olarak, kendilerine para ve silah sağlayan ABD'den her zaman nankörlük eden bir uşak devletin Amerikalılara verdiği zarar olarak algılanacaktır.

Ayrıca, Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın kötü yönetimi, Kamala Harris'in Kasım ayındaki seçimlerde yenilmesiyle sonuçlanırsa hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler, İsrail'i desteklemenin hala siyasi açıdan akıllıca bir tavır olup olmadığını sorgulamaya başlayacaklardır. Ve bunlardan herhangi biri gerçekleşirse, ABD'deki İsrail destekçilerine karşı şiddetli bir tepki riski artacaktır. Eğer ABD'de artan antisemitizmden endişe ediyorsanız, bu olasılık sizi üniversite kampüslerindeki protestolardan çok daha fazla korkutmalıdır.

İsrail'den Artan Göçün Yoğunlaşması

Wault, devamında şunları belirtiyor: "Sonuç olarak, bunun İsrail'in kendisi üzerinde de bir etkisi var. 7 Ekim'den sonra, İsraillilerin Netanyahu'yu görevden alıp (rejim)i normale döndürme şansı vardı. Şu anda 500.000'den fazla İsrailli (işgal altındaki toprakların) dışında yaşıyor. Anketler, bunların %80'inin geri dönmeyi düşünmediğini gösteriyor. Ve göç edenlerin sayısı geçen yıl önemli ölçüde arttı. Washington Post, İsrail ekonomisinin "ciddi tehlike altında" olduğunu bildiriyor, bu da bu eğilimleri daha da güçlendiriyor. İsrail üniversiteleri, yabancı öğrencilerde önemli bir azalma olduğunu bildiriyor. Bu da hem itibarının zedelendiğinin bir işareti hem de gelecekteki bilimsel ilerlemeye bir darbedir."

Amerikalı uluslararası ilişkiler teorisyeni son olarak şunları söylüyor: "Özetle, Netanyahu'nun kısa vadeli kazanımları, (rejim)in uzun vadeli geleceğini tehlikeye atan eğilimleri güçlendirdi. Birkaç hafta önce yazdığım gibi, bazen ilk bakışta göz kamaştırıcı bir askeri veya siyasi zafer gibi görünen şey, zamanla filizlenen daha derin sorunların tohumlarını içerebilir."

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM