“TRT'nin, Türkiye'nin dış politikadaki güçlü duruşunu ve
uluslararası arenada sesini duyurmak için önemli bir araç olduğunu” belirten
Sobacı “TRT Farsça kanalının bu doğrultuda önemli bir adım olduğunu” ifade
etti.
Türkiye; durduk yerde İran’ı neden rahatsız edecek?
Hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye, Siyonist terör
örgütü gibi davranan İsrail’in hedefindedir” dediği sırada!
Edecekse de bunu neden Dışişleri Bakanlığı değil de TRT
yapacak?
Geçtiğimiz hafta ‘Bir yılın ardından Aksa Tufanı’nı yeniden
düşünmek “başlıklı bir rapor hazırlayan ve ‘ilgili’ makamlara sunan iktidar
yanlısı SETA benzer bir tavır sergilemişti. “İran’ın Gazze’deki direnişi kendi
hesapları doğrultusunda bir araç olarak kullandığını” belirten Rapor “Hamas
lideri İsmail Heniye için ‘şehid edildi’, Hizbullah lideri Nasrallah için
‘elimine edildi’ ve öncesinde İsrail’in bombalaması sonucu yaşamını yitiren
Nasrallah’ın yardımcısı Fuad Şükür için ‘öldürüldü’ ifadesini kullandı.
Daha önce anlatmıştım :
Birçok Arap ve Türkiye dahil bazı Müslüman ülkelerde bazı
çevreler İsrail’in Lübnan’ı bombalamasına seviniyor ve Hizbullah’ın yok
edilmesi için dua ediyor.
14 Nisan 2018’de ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'ye
düzenlediği hava saldırılarını “doğru bulduklarını” söyleyen İslamcı İHH Genel
Başkanı Bülent Yıldırım da “atılan bu füze içimizi serinletmedi. Çok az vuruş
yapıldı ve tesislerin yok edilmediğini düşünüyoruz. Tesislere bir zarar
verilmediğini düşünüyoruz. Bir danışıklı dövüş gibi bir atış yapıldığını
düşünüyoruz” demişti.
Kendileri İsrail’e karşı hiç bir şey yapmayan bu çevreler İsrail’i
rahatsız eden Suriye lideri Esad ve Lübnan Hizbullah lideri Nasrallah’dan
‘Alevi ve Şii’ oldukları için hoşlanmıyorlar. Hoşlanmadıkları için de İsrail bu
çevreleri çok seviyor. Örneğin Suriye’de, savaşın en yoğun yaşandığı 2014-2017
döneminde Suriye ordusuyla meydana gelen çatışmalarda yaralanan İslamcı
grupların militanları İsrail helikopterleri tarafından alınıp götürülüyor,
İsrail hastanelerinde tedavi ettiriliyor ve tekrar cepheye bırakılıyorlardı.
CİA ve İngiliz istihbarat örgütü Mİ6’nın kurduğu Beyaz Baretli ilk yardım
örgütünün 800 kadar elemanı benzer şekilde 22 Temmuz 2018’de Suriye ordusu
tarafından kuşatıldığında İsrail helikopterleri alıp onları Ürdün’e kaçırdı
sonra da hepsi Londra’ya götürüldü. Sonuçta hepsi ajandı ve istihbarat
örgütlerinin istediği her şeyi yaparak Suriye’yi yakıp yıkmışlardı. Bu örgütün
kurucusu eski İngiliz istihbarat subayı James Le Mesurier ise 11 Kasım 2019’da
İstanbul'da evinde ölü bulunmuştu . Daha ilginç olanı ise Türkiye ve Katar’ın
baskısı sonucu 2012’den sonra Suriye’deki eğitim kamplarını ve ofislerini
kapatan Hamas’ın birçok militanı İslamcı guruplardan yana Suriye ordusuna karşı
savaşmıştı. Şimdi ise bir yıldır İsrail’in saldırılarına karşı direnen Hamas ve
Filistin halkına bir tek Suriye, İran ve İran’ın etkili olduğu Irak, Lübnan ve
Yemen destek veriyor. Geri kalan elli kadar Müslüman ülke olup bitenleri
seyretmekle yetiniyorlar.
Özetle Gazze ve Batı Şeria’da Sünni Hamas’dan sonra şimdi de
Lübnan’da Şii Hizbullah’ı bombalayan İsrail’e sesini çıkarmayanlar ihanetin her
türlüsünü yaşıyorlar. Ben İsrail’in yerinde olsam bu kadar ihanetin olduğu bir
coğrafyada dinsel ideolojimin gereği istediğim her şeyi yapar ve herkesi köle
olarak kullanırım. Nasıl olsa herkes köle olmaya hatta tepe tepe kullanılmaya
müsait. Neyse ki; başta bizim coğrafya olmak üzere dünyanın birçok yerinde hala
onurlu insanlar var ve herkes bulunduğu konumda direnerek iç ve dış düşmanlara
karşı mücadele ediyorlar.
tele1