Yahya Sinvar’dan Sonra Gazze'nin Yönetimi

GİRİŞ: 20.10.2024 15:27      GÜNCELLEME: 20.10.2024 15:27
Rasthaber -  Yahya Sinvar, Aksa Tufanı operasyonunun ardından bu rejimle savaşma ve onu yenme yeteneğini gösterdi ve işte bu yüzden ona “İsrail'in Kâbusu” lakabını verdiler.

Hamas'ın yönetiminin Şeyh Ahmed Yasin'den Abdülaziz el-Rintisi’ye, ondan da Meşal, Haniye ve Sinvar'a devredilmesi her zaman gerekli bir görev değişimi olmuştur. Hamas'ın Şeyh Ahmed Yasin'den Yahya Sinvar'a kadar durdurulamaz gidişatı ve liderliğinin değişmesine rağmen yaklaşık kırk yıldır değişmeyen düşünceleri şunu gösteriyor: Hamas'ın yol haritası ailelere ve kişilere dayalı değil, örgütün amacının güvence altına alınmasına dayalıdır.

Gaspçı rejim Sinvar’ı şehit ederek aslında Batı Şeria'nın kinini suladı ve yeşertti, bu da Haniye, Aruri ve Sinvar’ın şehadetinin idari olarak Hamas'a zarar vermiş olabileceği ama Hamas’ın cihadi boyutunu daha coşkulu ve heybetli hale getirdiği anlamına geliyor. Bu önemli bir konu ve bu nedenle birçok Batılı analist, Sinvar suikastının Hamas hareketini daha aktif hale getirdiğini ve iç saflarını daha koordineli hale getirdiğini söylüyor.

Savaşın başında belirlediği hedeflerde başarısız olan Siyonist rejimin başarı sağlaması gerekiyor ve Hamas ve Hizbullah'ın yetkili ve komutanlarının toplu fotoğraflarını göstererek savaştaki hedeflerini gerçekleştirmeye yaklaştığını iddia ediyor.

Ancak gaspçı rejimin bazı yetkililerinin de belirttiği gerçek şu ki, Şehit Nasrallah ve Şehit Sinvar bir yolun başlangıcı değillerdi ki onların şehadetleri yolun sonu olsun. Şam'da Seyyid Razi'den Gazze'de Sinvar'a kadar yakın zamanda şehit edilen büyük şehitlerin hepsi yolun başlatıcısı değil, devam ettiricisiydiler. Bu nedenle onların şehadetinden sonra durmak yok. Birileri kelime oyunu başlatıp, bazı liderlerin ve bir grup komutanın kaybıyla direnişin yön değiştireceği, gücünün ve hızının azalacağı yönünde bir ufuktan bahsediyor. Eğer böyle bir şeye geçici olarak izin verilse bile ki buna kesinlikle izin verilmeyecektir, cephenin ve direniş hareketlerinin düşmanın operasyonel seviyesinde bir artışla karşı karşıya olduğu bir dönemde, direniş hareketinin gücünü ve yoğunluğunu korumak, hatta arttırmak gerekmektedir. Bu nedenle düşman, devrimci örgütlerin liderlerin şehadetiyle yapısının durumunu anlama konusunda şaşkına ve sıkıntıya düşeceğini zannetmemelidir.

Peki Sinvar’ın bir alternatifi ve onun yerine geçebilecek biri var mı? Bu, bugünlerde sıkça sorulan bir sorudur.

Bu soruyu yanıtlamak için Yahya Sinvar’ın normal bir üyeyken bazı medya kuruluşlarının deyimiyle “Siyonistlerin kâbusu” haline gelen Hamas'ın önde gelen isimlerinden olacak bir konuma nasıl ulaştığını görmek gerekir.

Bu yolu incelediğimizde, onun şehadetinin Hamas'ın devrimci hareketi açısından büyük bir kayıp olarak görülmesine rağmen, günümüz Hamas'ında bu özelliklere sahip veya bu özelliklere yakın en az 10-12 kişinin bulunduğunu görüyoruz. Ayrıca Hamas'ın diğer güçlerden “geleceğin Sinvar’larını” yetiştirme imkânı da var. Yani Hamas çıkmaza girmiş durumda değil.

Hamas'ın bir yıl boyunca yeraltında yönetilmesi ve Siyonist rejimle savaşın karada yönetilmesi ve aynı zamanda savunma yeteneklerinin genişletilmesi için fırsatlar yaratılması güçlükle yapıldı. Bu zorluklardan elde edilen manevi ve yönetimsel başarılar bugün Hamas'ın yeni liderliğinin sermayesi olmuştur.

İran'da şehitlerin şehit olmasının büyük etkisini, onlarının yolunun güçlü bir şekilde devam etmesiyle gördük. İran’da cumhurbaşkanlığı seçimi ile Recai’nin şehadeti arasında sadece 33 gün var! İran Yargı Erki Başkanı Şehid Beheşti'nin şehadeti ile Cumhurbaşkanı ve Başbakan Recai ve Bahüner’in şehadeti arasında ise sadece iki ay var! 8 yıl süren savaşta önde gelen komutanlar bazen bir gün arayla şehit düştüler. Allah’u Teala Hacı Kasım’ın derecesini yüceltin, o şöyle söylemişti: “Bir operasyonda 41. Sarallah tabur ve bölük komutanlarının neredeyse tamamı şehit olmuş, ancak ordunun operasyonel kabiliyetine, otoritesine ve idaresine herhangi bir zarar gelmemiştir.” Bu, şehit kanının işlerin tutarlı bir şekilde devam etmesi üzerindeki etkisini gösteren bizim tecrübe ettiğimiz bir konudur. İşin sırrı şudur ki, kişi hak cephesinde şehit olduğunda onun yerini Allah doldurur ve Allah-u Teala’nın bulunduğu bir cephe solmaz ve geri çekilmez.

Şehadetten sonra manevi unsurun maddi unsura hâkim olması aslında batıl cephenin silahlarının hak cepheye olan üstünlüğünü ortadan kaldırmakta ve hak cephenin daha hızlı hareket etmesinin önünü açmaktadır.

yazının devamı için linki tıklayınız

https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/yahya-sinvar-dan-sonra-gazze-nin-yonetimi-139242

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM