Bismillahirahmanirahim…
“Yoksa siz, Allah içinizden cihâd edenleri ve dâvası uğrunda sabredip direnenleri ortaya çıkarmadan kolayca cennete girivereceğinizi mi sandınız?” (Alimran 142) “Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret” (Mearic 5). “Ey iman edenler! Sabredin, sebât gösterin, sabır yarışında düşmanlarınızı geçin, dâimâ savaşa hazırlıklı olun, uyanık bulunun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa erebilesiniz” (Al-imran 200).
Filistinde vahşet, soykırımı bir nebze olsun
sona erdi gibi gözüküyor ve mazlumlardan yana olan dünya insanları ve müslüman
toplumlar vede özellikle Filistinde yaşayan kardeşlerimizin galiba azda olsa
nefes almaya çalışacakları bir ateşkes oluştu gibi gözüküyor!?
Filistinde yaşanan bu vahşet & soykırımı (jenosit), siyonist yapının vede müslüman yöneticilerinin ve de toplumlarının gerçek yüzünü ve ruh hallerini açıkça ortay koyan bir ayna oldu.
Bu vahşet insanları iki ana başlık altında ayırdı;
1-) Insanlığını Dünyaya
satanlar “Dünyalıklar”
2-) Insanlığına sahip çıkanlar “Kalbinde rahmet olanlar”
Dünyalıkları altta kı başlıkta toplayabiliriz;
- Müşrikler,
Satanistler, münafıklar;
“Ehl-i kitap olsun, müşrikler olsun, kâfirlerin hiçbiri, Rabbinizden
size bir hayır indirilmesini istemezler. Allah ise rahmetini dilediğine
lutfeder. Allah çok büyük lutuf sahibidir.”
(Bakara-105).
“İnsanlar içinde mü’minlere en şiddetli düşmanlık besleyenlerin
yahudiler ve Allah’a şirk koşanların olduğunu görürsün.
Yine insanlar içinde mü’minlere sevgi, şefkat ve alaka bakımından en çok
yakınlık duyanların ise “Biz
Hristiyanız” diyenler olduğunu görürsün” (Maide-82)
“İman
edenlerle karşılaştıkları zaman, “İnandık” derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık
dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, “Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz
ancak onlarla alay ediyoruz” derler.” (Bakara-14)
“Münafıklardan bir grup, İslâm ve müslümanlar aleyhinde zararlı faaliyetler yapmak, kâfirleri desteklemek, mü’minlerin arasına ayrılık sokmak ve daha önce Allah ve Rasûlüne karşı savaşmış olanların gelip kendilerine katılmasını beklemek maksadıyla bir mescid yaptılar. Üstelik bunlar: “Bu mescidi yaparken iyilikten başka bir şey düşünmedik” diye yemin de ederler. Allah şâhittir ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar.” (Tevbe-107)
-
Sahtekarlar, Benciller,
ırkçılar;
“Rasûlüm! Hem
sana indirilene, hem de senden önce
indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmedin mi?
Onlar kalkıp şeytânî güçlerin hükmüne
başvurmak istiyorlar. Halbuki o şeytanî güçleri bütünüyle reddetmekle
emrolunmuşlardı. Çünkü şeytan onları doğru yoldan büsbütün uzaklaştırıp,
korkunç bir sapkınlığa düşürmek
istemektedir” (Nisa-60)
“Mahşer günü
insanların hepsi birlikte Allah’ın huzuruna çıkarlar. Zayıflar, büyüklük
taslayan liderlerine şöyle derler: “Doğrusu biz dünyada size uyup arkanızdan gitmiştik. Peki
şimdi siz, Allah’ın azabını birazcık olsun üzerimizden kaldırabilecek misiniz?”
Onlar da şu şekilde karşılık verirler: “Ne yapalım? Eğer Allah bize doğru yolu gösterseydi,
biz de sizi doğru yola iletirdik. Şimdi artık sızlansak da sabretsek de bizim
için hiçbir şey
değişmeyecektir;
kaçıp sığınacağımız herhangi bir yer de
yoktur.” (Ibrahim-21)
“Onlar,
mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost ve sırdaş ediniyorlar. Yoksa onlar
kâfirlerin yanında izzet, şeref ve kuvvet mi arıyorlar? Boşuna aramasınlar.
Çünkü izzet, şeref ve kuvvet tamamiyle Allah’a aittir.” (Nisa-139)
“Ne zaman onlara: 'Allah'ın indirdiklerine uyun' denilse, onlar: 'Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?” (Bakara-170)
Filsitinde ki vahşet, soykırımı dünya müslümanların bir aynası olmuştur. Filsitindeki vahşetin devamını sağlayan ne yazık ki müslüman ülkelerinin sessizliği & kısık sesle kınamaları ve gizliden verdikleri maddi & manevi ve lojistik destekler olmuştur. Filistinde Yaşan zulüm kendine müslümanım diyenlerin aynada ki dünyalık görüntüsü olmuştur; Kimileri, aman kurulu düzenim bozulmasında ne olursa olsun, kimileri, canları acımış fakat sistemin halkasını boyunlarına geçirdikleri için seyirci kalmış, kimileri de onlar benden değil & ben de onlardan değilim, banane diyerek zulme maddi & manevi destek vermiştir. Özellikle Müslüman halk yöneticileri “Allah’a ve Resul'üne” itaat tan çok onları iktidar eden sistemin kurucularının projelerine hizmet & itaat etmişlerdir. “Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un sistemiyle muhakeme etmeyi istemektedirler; oysa onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.” (Nisa-60). Onlar ki taasup ve kibirlerinden ötür Allah ve Peygamberini yüceltmek için mücadele edenlere düşmanca bakmışlar ve yardımdan daha çok alay ederek kaybetmeleri için günülden arzu etmişler ve hileler kurmuşlardır. “Ne zaman onlara: 'Allah'ın indirdiklerine uyun' denilse, onlar: 'Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyse!” (Bakara-170)
Filistinde gerçekleşen ateşkesin ana faktörleri;
-
Filistin halkının sabıren
cemila’sıdır. Bebeğinden çocuğundan, kadınından erkeğinden yaşlısından
verdikleri şehitlere rağmen Allah’a olan hamdları (şükürleri).
-
Direnişin şerefi & onur
Hizbullah’ın canlarıyla mallarıyla verdiği
mücadele.
-
Direnişin kahraman ordusu, Yemen
halkının canlarıyla mallarıyla verdiği mücadele.
-
Dünya halklarını sosyal (manifestolar,
mitingler, sosyal ağlar) sağladıkları
maddi & manevi destekler.
-
Direnişin merkez Iran islam cumhuriyetinin
Reheberi Ayetullah Hamaneyini emriyle Iran develet olarak verdiği maddi, insani
ve manevi destek.
-
Siyonist yapı, gerçekleştirdiği
soykırımı neticesinde kalan Filistin halkını istediği gibi kanalize
edebileceğini düşünmesi.
- Esad rejimini düşmesi ve ABD & GB’nin kuklası olan bir yapının suriyede inşaa edilmesidir.
Ne yazık ki olan bunca vahşete, soykırıma seyirci kalan “müslüman ülkeler”, filistin halkına silah ve yiyecek (lojistik destek) sağlayan kanalının çökmesine (Filistin mücahidlerinin elinin kolunu bağlanmasına) seviniyor ve bundan gurur duyuyor!!
2.Etap
Bilmeliyiz ki siyonist yapı hedefini daha da büyütmüştür ve
filistinde daha yumuşak güç kullanarak (ABD & GB yapımı göç politikası)
istediği amaca ulaşamaya çalışacak ve filistinde yaptığı gibi suriyede
topraklarını da kasp ederek büyümeye çalışacaktır. Bunu yaparkende müslümanlar
arasına inançsal ve etnik (ırkçılık & mezhepçilik) nifak ve fiten
tohumların daha güçlü şekilde ekecek ve daha önceden oluşturduğu fitne ağacının
meyvelerini toplamaya çalışacaktır.
Abd yönetiminin, nüfusu azalmış ve soyu tükenmeye mahkum edilmiş filistin halkına sahip çıkması sadece israilin genel olarak filistinde politik & sosyal olarak hükmetmelerini sağlayacağı alt yapının oluşturması olacaktır. Zulum & vahşeti yaşamış Filistin halklarını dünya çekiciliğile sindirimeye çalışacaklardır ki bu ilk imtihandan daha çetin bir imtahan olacaktır. Bu kadar zulum & vahşeti yaşadıktan sonra bir noktada huzur & konfor anlaşılır bir haldir ama o zaman bu kadar vahşeti yaşamanın; bebek,çocuk, kadın demeden şehitler vermenin ne anlamı kalır! Diyebiliriz ki gelecek olan “rahat & konforlu yaşam” verilen şehitler sayesinde oldu. Ama ne yazik ki filistin direniş halkının istekleri doğrultusunda kalkınmasını sağlayacak uluslararası arenada ne politik nede ekonomik bir güçü var. Filistin halkının verdiği bu kurtuluş mücadelesine seyirce kalmaktan ve kınamaktan başka birşey yapmayan ülkeler Filistin inşaasında bir pay almak için canla başla sahip çıkmaya çalışacaklardır. Suriyede yaptıklarının aynısı filistinde yapacaklar fakat plan kurucular (GB & ABD & CE) kendi planlarını uygulayacaklar belki açgözlü müslüman ülkelere kırıntıları ve de hamallık işlerini kalır ama Filistinin politik inşaasına katiyen müdahil olmalarını istemiyeceklerdir.
Netice; Ümmeti ülkelere, ülkeleri
etnik gruplara, etnik grupları mezheplere, Mezhepleri tarikatlar, tarikatları
şeyhlerin benciliklerine bölmeye devam ederek müsülman toplumları yönetmeye çalışacaklardır. Kendi
taraflarında olan müslüman ülkelerini destekleyip yüceltecekler, politikalarına
karşı olan müslüman ülkelerini de düşman ilan edecekler. Düşman ilan ettikleri
ülkeleri, Sosyal, politik, ekeonomik ambargolar ve baskılarla rejimlerini
(iktidarları) kendi arzuları doğrultusunda değiştirmeye çalışacaklardır. Fakat
bu planları beklenmedik bir şekilde kendi ülkelerindeki halkların ve de
müslüman halkların direnişiyle karşılasacak çünkü Batılın
(yalancının) mumu yatsıya kadar yanar.
Mustafa Kemal TAŞPINAR
26 OCAK 2025