Bazı Alışkanlıklar Ölümcüldür

GİRİŞ: 01.05.2025 14:21      GÜNCELLEME: 01.05.2025 14:21
Rasthaber -  TRT’de yayımlanan “Teşkilat” dizisinde BM’ye sığınmış, CIA tarafından korunan Türk düşmanlarını bile New York’ta etkisiz hale getirebiliyoruz. Avrupa’da istediğimiz operasyonu yapabiliyoruz. Orta-Doğu’da zaten uçan kuştan, yerdeki karıncadan biz sorumluyuz. Kimin ne kadar nefes alacağını bile biz tahkim ediyoruz. Türk olmak, Türk pasaportu taşımak dizilerde epey gurur vericidir. Kıssadan hisse “Teşkilat” Türk olmak ve Türk pasaportu taşımanın ucuz olmadığını, paha biçilmez bir değer olduğunun mesajlarını da veriyor. Ama ve lakin para uğruna, yatırım uğruna, cihatta ideolojik yoldaşlık uğruna, benim adamım, taraftarım, örgütüm, partim, mezhebim uğruna bu paha biçilmez değeri ucuz ettik, değerini düşürdük.

Üç gün önce Birleşik Arap Emirlikleri Dubai Emirliği polisi ülkeye Türk pasaportlarıyla giriş yapan İsam Buwaydani ve Yaser Dilvan adındaki şahısları gözaltına aldı. İki şahıs aslen Suriyeli ve Ahmet Şara rejimine bağlı Savunma Bakanlığında yüksek rütbeli, etkili ve yetkili kişiler. Dubai mahalli medya kaynaklarına ve olayı takip eden yerel kaynaklara istinaden önce gözaltı ardından tutuklama gerekçesini Dubai polisi: “İnsan Hakları örgütü çalışanı, hukukçu bayan Razan Zeytuna’yı 2013’te Şam, Ğuta kırsalında İslam Ordusu (Cayş El-İslam) adına kaçırmak ve infaz etmek” suçlamalarıyla İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranan kişiler” olduklarını beyan etmiş.

Her iki isim İslam Ordusu (Cayş Elislam) terör örgütü mensubuydu. Bu örgütün kurucu lideri Zahran Alluş. 1971 Şam, Duma doğumlu Zahran Alluş önce Suudi Arabistan’da şeriat okudu. Ardından Şam Üniversitesi Hukuk fakültesine kayıt yaptırdı. Babası Esad döneminde El-Esad Merkezi Kuran Kursu Hocasıydı. Zahran 2009’da silah bulundurmak ve silah kaçakçılığı yapmak suçlarından tutuklandı ve Saydnaya hapishanesine gönderildi. 2011’de Esad tarafından çıkarılan genel aftan yararlanarak hapisten çıktı. Şam, Ğuta kırsalında İslam Tugayı ardından başka örgütlerin de katılımıyla İslam Ordusu örgütünü kurdu.

‘AMACIMIZ ESAD’I DEVİRMEK’

Amerikalı akademisyen ve Suriyeli bir hanımla evli olan, bugün ABD, Oklahoma Üniversitesinde Suriye üzerine dersler veren Joshua Landis, 2013’te Zahran Alloush ile yaptığı görüşme esnasında Zahran: “Amacımız Esad’ı devirmek. Nihai amacımız Allah’ın emri üzerine Şam ve Suriye’yi Alevilerden ve Şiilerden temizlemek” olarak açıklar. Daha sonra ABD medya kuruluşu McClatchy’e Mayıs 2015’te yaptığı açıklamalarda Aleviler ile ilgili söylediğini “dönemin psikolojik baskıları altında yaptığını, Alevilerin Suriye halkının bir parçası olduklarını” iddia etmişti. Zahran Nisan 2015’te İstanbul’da farklı muhalif örgüt mensuplarıyla görüşmeler yaparken görülmüştü. Suriye ordusu ablukası altında olan Ğuta’dan nasıl çıktığı ve Türkiye’ye nasıl gelebildiği soru işaretleri bırakmıştı.

Zahran Alluş’un Türkiye ziyaretine üç hanımı, çocukları ve kardeşi Muhammed Alluş’un refaket ettikleri, kardeşlerinden Muhammed Alluş’un Hatay, İskenderun ve Arsuz’ta ikamet ettiği yönünde haberler çıkmıştı. Türkiye’den Şam’a döndükten sonra 25 Aralık 2015’te Rusya-Suriye ortak hava operasyonuyla öldürülmüştü. Abisi Zahran’ın ölümünden üç sene sonra Muhammed Alluş İslam Ordusu örgütüyle tüm bağlarını kestiğini ilan etmişti. Abisi Zahran Alluş’un sağladığı parasal imkanlar ve muhalefetin haznesinden çaldığı 47 milyon dolar sayesinde Türkiye’de birçok işyeri açtığı, konutlar aldığı, Elazığ’da Krom madeni aldığı, bir müddet Hatay, İskenderun ve Arsuz’ta lüks bir hayat yaşadığı iddia edilmişti. Muhammed Alluş, Türkiye, Rusya, İran ve Esad yönetiminin yer aldığı Astana görüşmelerine Türkiye’nin destek verdiği muhalefet cenahında katılmıştı.

ŞARA ONU KABUL ETTİ

Zahran Alluş’un öldürülmesinden sonra yerine İnterpol tarafından aranan ve Dubai’de Türk pasaportuyla yakalanan Isam Buwaydani İslam Ordusu örgütü lideri olmuştu. 8 Aralık 2024’te Esad ülkeyi terk edip Moskova’ya gittikten sonra kurulan Ahmet Şara rejimine kabul edilmiş ve kendisine Savunma Bakanlığında görev verilmişti. İç İşleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya Dubai’de yakalanan Türk pasaportlu bu iki şahıs için devreye girdi mi? Ellerindeki pasaportlar sahte mi gerçek mi? Türk pasaportları gerçekse İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan bu teröristlere neden ve hangi amaçlar için pasaport verildi?

BM Güvenlik Konseyi 25 Nisan’da toplandı. Başta ABD, Rusya, Çin ve konsey üyelerinin ortak açıklamaları ve kararında: “Defalarca açıkladığımız üzere, Suriye geçici hükümet yetkililerini terörizmi tamamen reddetmek ve bastırmak, komşu ülkelere saldırmazlık politikası benimsemek, yabancı terörist savaşçıları resmi görevlerden dışlamak, azınlıklara karşı sürdürülen terör ve ırkçı saldırıları sonlandırmak, Suriye sahil bölgesinde gerçekleşen Alevi katliamının soruşturulması için ortam hazırlamak, cinayetlere katılanları yargılamak konusunda sorumlu tutacağız” denildi. Henüz bu karar soğumadan dün Humus’ta en az 20 Alevi vatandaşın daha “salt Alevi oldukları için gözaltına alındıkları ve daha sonra cesetlerinin boş bir araziye atıldıklarını, benzer bir durumun aynı gün Şam’da da yaşandığı Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi, maktullerin aileleri ve yerli-yabancı ajanslar tespit etmiş.

Humus Üniversitesi öğrenci yurtlarında kalan Alevi ve Dürzilere” Allah için vurun, Hz. Muhammed’e küfür ettiler, domuzlara ölüm” sloganlarıyla saldırıldı. Saldırıların Şam’a bağlı Dürzilerin çoğunlukta yaşadığı Sahnaya ve Jaramana semtlerine askeri saldırılar yapıldığı günde hasıl olması manidardı. Bu saldırıların İsrail’in “Dürzileri ve azınlıkları koruma bahanesiyle Şam’ın banliyölerini işgal etmek için” suiistimal edileceği iddia ediliyor. Bu saldırı ve infazların Ahmet Şara rejimi Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve onlara bağlı Genel Güvenlik Güçlerinin sorumluluğunda olduklarını söylemiş.

55 SAYFALIK PLAN

Bazı alışkanlıklar ölümcüldür. El-Colani ilk röportajını 2021’de Amerikalı gazeteci Martin Smith’le yapmıştı: Martin, Colani’ye, “IŞİD lideri Bağdadi’ye 55 sayfalık bir Suriye planı sundun. Bu plana istinaden Esad’dan sonra Suriye’deki Alevi, Dürzi, Şii, İsmail’i, Ezidi, Mürşidi ve Hristiyan 7 azınlığı Şam ve İslam coğrafyasında ya tasfiye edeceğinizi yahut sürgün edeceğinizi açıklamışsın.” der. Colani cevaben Zahran Alluş gibi riyakârlığa sığınır: “O vakitler ben henüz 30 yaşlarındaydım. Toydum. Psikolojik baskı altındaydım.” yönünde bir açıklama yapar.

ÜLKEMİZ BAŞINA BELA ALMAKTA

Sayın İçişleri Bakanı, bugün Suriye’yi yöneten ve coğrafyasında cirit atan örgütlerden devlet inşa etmeyi, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumayı, milletin birliğini sağlamayı, ekonomi, refahı getirmelerini beklemek sinekten bal almayı beklemek gibidir. Bu örgütlerle, yönetimlerle hasbihâl ve muhabbet içinde olmak ülkemizin başına bela almaktır. Ahmet Şara’nın tuğgeneral olarak atadığı “Muhtar El-Türki” kod adlı, 1980 Osmaniye doğumlu, El-Kaide terör örgütü mensubu Ömer Çiftçi'yi mahkeme kararı olmadan Türkiye'nin "Aranan Teröristler" listesinden çıkardığınız da iddia edildi.

Bundan mütevellit hatalardan ders alıp, bu ve benzer şahısları Türk vatandaşlığından çıkaracak ve suiistimal ettikleri Türk pasaportları iptal edilecek mi? Tarihe not düşmek adına yeniden hatırlatıyoruz. “Hatırlat zira hatırlatmakta mümin için fayda vardır”: Türk pasaportunun değerini düşürmeyiniz. Ölümcül hatalara kurban etmeyiniz.

aydınlık

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM