Rasthaber - Bismillahirrahmnirrahim
Selam olsun sana ya Huseyn as.; ey Resulullah saa'ın canı, ey Ali'as.nin canı, Ey Zehra sa'nın canı. Selam olsun ruhu eşiğinde can bulanların tümünün selamıyla...
Muharrem ayı tüm kalp ehlini hüzne boğarken; dil Hüseyni anmanın acziyetini yaşamakta kalbin en iyi tercümanı göz yaşından başka birşey olmamaktadır. Ne zordu Zeyneb sa. için kalbini koruyup, dilini kalbini bağladığı Huseyn'nin tercümanı etmesi.
Muharrem ayı boyunca hz Zeyneb ve diğer Kerbela kahramanlarının mazlumiyetine ağlasak da; satır aralarına sıkıştırılan hatırlatmaları vardır bazılarının hz Zeyneb hakkında. Hz Zeyneb masum değildir ve sözleri hüccet değildir...
Söylenilen sözler yalan değildir ama ne yazık ki; hz Zeyneb sa.'ın azametine gölge düşüren tabirlerdendir.
Ziyareti Aşura'nın metninde şöyle bir ibare geçmektedir.
يَا أَبَا عَبْدِ اللّٰهِ، إِنِّي أَتَقَرَّبُ إِلىٰ اللّٰهِ، وَإِلىٰ رَسُولِهِ، وَإِلىٰ أَمِيرِ الْـمُؤْمِنِينَ، وَإِلىٰ فَاطِمَةَ، وَإِلىٰ الْـحَسَنِ، وَإِلَيْكَ بِـمُوَالاَتِكَ، وَبِالْبَرَاءَةِ مِـمَّـنْ قَاتَلَكَ، وَالْـجَوْرِ عَلَيْكُمْ وَأَبْرَأُ إِلىٰ اللّٰهِ وَإِلىٰ رَسُولِهِ مِـمَّنْ أَسَّسَ أَسَاسَ ذٰلِكَ وَ بَنىٰ عَلَيْهِ بُنْيَانَهُ، وَجَرىٰ فِي ظُلْمِهِ وَجَوْرِهِ عَلَيْكُمْ وَعَلىٰ أَشْيَاعِكُمْ،
Yani; ya Eba Abdillah! Hiç şüphesiz ben senin sevginle ve sizin (Ehl-i Beyt'in) düşmanlarından beri olmakla, Allah'a, Resulü'ne, Emir-ül Mu'minin'e, Fatıma'ya, Hasan'a ve sana yakınlaşıyorum...
Ziyareti Aşura'nın metninde en ilgi çekici bölümlerden birisidir. Zira biz düşünürüz ki; Allahu Tealayı severek, Resulünü sevdiğimiz için hz Hüseyini seviyoruz. Ama bu bölümde senaryo tam tersinedir. Huseyncan; senin sevgini vasıta kılarak Allaha, Allah Resülüne... yaklaşıyorum.
Insan psikolojisi de genellikle genelden özeli tanıma ilkesine yöneliktir. Peki bir bütünden özeli çıkarırsak; bütün bütünlüğünü korur mu? Bunu Allame Tabatabai İslam'da Şia kitabının Allah'ın birliği bölümünde değiniyor.
...'Nasıl ki, herhangi bir hacmi ve oylumu sınırsız farz edersek onun dışında diğer bir oylum düşünülemez, düşünülse bile birinci hacmin aynen kendisi olacaktır. Sonsuz ve sınırsız varlık hakkında da sayı ve rakam düşünülemez. Çünkü herhangi bir ikinci düşünülmek istenirse birincisinin dışında ve onunla farklı olmalıdır ve böylece her ikisi de sınırlı ve mütenahi varlık olacak ve her birisi diğerinin gerçeğine sınır ve had getirmiş olacaktır. Öyleyse Yüce Allah tektir ve ortağı yoktur. '...
Allame Tabatabai'nin Matematik'te Küme kuramının anlatıldığı bu örneklemesiyle dikkat çekmek istediği nokta; müşriklerin Allahu Tealaya ait olan sıfatları başkalarına atfedildiği an birliğinin; vahdaniyetine dair düşünceye zarar verilmesi konusudur ki; aynı şekilde Aşura ziyaretinin metninin bu kısmının da verdiği mesaj aynıdır. Huseynsiz Allah'ın dini, Allah Resulünün risaleti bütünlüğünü koruyamayacaktır. Yani Huseynsiz din din değildir; Allah Resulü de yarım bir bütün gibidir...
Peki Zeyneb'siz Huseyn nasıl bir Huseyndir? Hz Zeyneb İmam Huseyn için neydi, nasıl bir fonksiyonu vardı?
Herkesin bildiği gibi Kerbela 'da İmam Seccad as. bulunmaktaydı ve Kerbela'nın canlı, ölümsüz çehrelerinden birisi de İmam Seccad as.dı. Ama Hz Zeyneb Kerbela için neydi, onun varlığının Kerbela kıyamıyla ilişkisi neydi?
Kerbela'da İmam Huseyn as. ve İmam Seccad as. Allah'ın hücceti olarak bulunmaktaydılar. Yani; üzerlerine gölge düşmeyecek bir ayna, bir güneş gibiydiler. Siz ona nazar etmeseniz bile onlar sizden ışığını esirgemezler. Ama Kerbela'da hz Zeyneb veya hz Ebulfezl as.ve diğer şehitler ve esirlerin rolü sizin nurundan istifade edebilmek için teveccüh etmeniz, nazar etmeniz gereken bir ayna misalidir. Kamil bir teveccühle Hücceti sizin için zahir kılabilecek bir ayna gibidir. O yüzden İmam Zaman af. bir sıkıntınız olduğunuzda halam Zeynebi vasıta kılınız diyor yani ona ve Kerbela'daki rolüne teveccüh ediniz demek istemektedir.
Hz Zeyneb sa. Imam Huseyn as.a nasıl bir bakış açısıyla bakacağını bilen bir aynaydı. Bazıları hz Zeyneb sa.'ın sadece cesur bir kadın, iyi bir hatip olduğunu düşünebilir ama insanın kalbini imtihan esnasında nasıl hakka ayna olacak şekilde korumasının zorluğunu bilenler; onun savaş sahnesindeki azılı düşmanının sadece Yezid, İbni Ziyad olmadığını da bilirler....
Hz Zeyneb'in Kerbela'daki rolü canlı bir kıyamı canlı tutabilmekti. Yani vahyi sadece dilden dile aktarmakla görevli değildi, onu şeytanın gölgesinden de koruması gerektiğinin bilincindeydi...
Bir soru daha akla geliyor, Kerbela'da İmam Hüseyin as.'ın şehadetinden sonra hz Zeyneb İmam Seccad'dan mı emir alan birisiydi yoksa şehid olan bir İmam'la emir sahibi bir İmam'ın arasındaki birliği koruyabilen, vahdeti muhafaza edebilen bir kıyam ehli miydi?
Hz Zeyneb sa. hakkında teveccüh edilmesi gereken noktalardan birisi de; hz Zeyneb sa bu görev için seçilmiş miydi yoksa kendi çabaları sonucu mu amellerinin neticesinde mi Kerbela'nın tercümanı olmuştu? Bu nokta oldukça önemli bir noktadır; zira insan bir başkasına çoğu zaman kendi amelleriyle bakar. Hatalı bir bakış açısıyla baktığımız yerde kendimiz hatalıyızdır aslında; zira kirli bir pencereden bakmaktayızdır.
Toplumun Rabbani alimlere yaptığı zulümlerden bir tanesi de bundan kaynaklanmaktadır. Sözlerini inceleyen, gözden geçiren bir kontrol mekanizması gibiyiz. Eksik olduğunu düşündüğümüz an değerini yitirir tüm sözler bizim için. Çünkü masum değildir damgasını vurmuşuzdur hemen. Farkına varmayız aynaya çarpık bir yansımayla baktığımızın...
Peki nasıl bir ilişkiydi hz Zeyneb ile hz Huseyn yada İmam as. ile ümmeti arasındaki ilişki? Sen İslamı yaşa ben göreyim, kontrol edeyim, islamın yaşanılabilir bir din olduğuna karar verdikten sonra da senin için her acıyı çekmeye hazırım. Birçok insanın İslamı algıladığı gibi böyle bir düşüncenin yansıması mıydı hz Zeyneb sa.'ın Kerbeladaki rolü? Tebligatcı, haberci bir İslam anlayışı... Ne yazık ki; birçok alimin de algıladığı yanlış islam sentezlerinden, toplumumuzun bel kemiğini kıran yanlışlardan birisi de bu. Ben biliyorum sen dinle, sen dinini öğrenmek için bana muhtaçsın... İş bu yere vardı mı; kuran ayetleriyle savaşmaktayız ama farkında değilizdir.
Selam olsun sana senin yüreğine düşen ayetleri omuzlarında taşıyan Zeyneb'inin diliyle sana Hüseyn....
Allah'ım! Onların musibetine karşı bana, şükredenlerin hamdı gibi hamt etmeği nasip eyle. Bu büyük acı ve musibetimden dolayı Allah'a hamdolsun. Allah'ım! (Huzuruna) varacağım gün Hüseyin'in şefaatini bana nasip eyle; indinde Hüseyin ve canlarını Hüseyin'e (ona selam olsun) feda eden ashabıyla birlikte, benim doğruluk ayağıma sebat ver.
Furkan Sever