İranlı bilim insanı ve nükleer programın mimarlarından
Muhsin Fahrizade'nin 27 Kasım 2020’de suikast sonucu şehit olmasının ardından
yapay zeka, terör ve İsrail’den oluşan üç kelime belki de İran halkını ilk kez
çok üzmüştür. O tarihten bu yana çocuk katili İsrail rejimi, teknolojik
terörden her zamankinden daha fazla gurur duymaya başladı.
Son dönemde yaşanan küstah girişimler ve özellikle de
direnişin kahraman komutanı Yahya Sinvar'a düzenlenen suikast sırasında akıllı
bir drone’nun olay yerinde uçmasının ardından bir yapay zeka araştırmacısı
olarak İsrail'in yapay zeka stratejisi hakkında birkaç cümle yazmaya karar
verdim.
İsrail'in Yapay Zeka Stratejisi
İşgalci rejimin yapay zeka bilimsel alanındaki sıralamasının
21. yüzyılın ilk yirmi yılında düşüşe geçmesi size sürpriz gelebilir, öyle ki
2000 yılında Dünyada 18'inci sırada yer alan İsrail, 2005'te 20'nci, 2010'da
33'üncü, 2015'te 37'nci ve 2020'de 52'nci sıraya geriledi.
Her ne kadar bu rejim yapay zeka alanında bilimsel
sıralamasını son üç yılda dünyada 41'inci sıraya çıkarmayı başarmış olsa da Tel
Aviv rejimi bilimsel üstünlük peşinde değil, her zaman bilimsel üstünlük olduğu
açıktır. Bu sahte rejim teknolojiyi kötü emelleri için kullanmaktadır.
İsrail’in yapay zeka destekli katliam silahları
İsrail, çeşitli ülkelerde ve savaş alanında yapay zekaya
dayalı aygıtları kullanma kararlılığını açıkça ortaya sergiliyor. Rejim
güçlerinden üst düzey komutanlar, bu aygıtların İsrail'in askeri cephaneliğinin
bir parçası olarak giderek daha fazla kullanıldığını itiraf ediyor.
İsrail ordusu, savunma, komuta, kontrol, bilgi toplama ve
veri yönetimi ihtiyaçlarının yanı sıra saldırı amaçları için de yapay zeka
tabanlı sistemler kullanıyor. Teknolojide aktif bir aktör olan İsrail rejimi
yeteneklerini diplomatik araç olarak da kullanıyor. Bu rejim kendisini Bilgi
Teknolojileri Yönetişim tasarımında lider olarak kurmaya çalışıyor. Siyonist
İsrail Gazze Şeridi’nde sivilleri özellikle çocukları katletmek için dünyanın
en tehlikeli yapay zeka destekli sistemleri geliştirmiştir.
Soykırımcı İsrail'in en önemli yapay zeka destekli
sistemleri şunlardır:
Chemist AI savunma ve saldırı sistemi, hedefleri belirleme
ve şüpheli hareketler hakkında hızla bilgi toplama yeteneğiyle Siyonist rejimin
askeri cephaneliğindeki en önemli araçlardan biridir.
Edge 360 savunma sistemi: Farklı açılardan gelen hareketleri
tespit etme yeteneğine sahip olan sistem, sınır kontrolündeki operatörlere
yardımcı olur ve tehditleri etkili bir şekilde tanımlar.
Fire Factory sistemi, mühimmat yüklerini hesaplayarak
hedeflere öncelik verme konusunda görev alıyor. Bu sistemler, büyük miktarda
veriyi analiz ederek hedef seçimine yardımcı oluyor.
The Gospel sistemi, sahada hedeflerin tespit edilmesinde
kullanılıyor ve sonrasında bu bilginin İsrail Hava Kuvvetleri'ne isabetli atış
yapmaları için iletildiği ifade edilmektedir. Gospel, sistemlere yönelik
otomatik askeri tavsiyeleri iyileştirme ve kilit hedefleri belirleme
yeteneğiyle askeri karar almada önemli bir rol oynuyor.
Fire Weaver, veri toplama sensörlerini sahada
konuşlandırılan silahlara bağlayan ve hedef tanımlama ve angajman yeteneklerini
kolaylaştıran akıllı bir sistemdir.
Lavender sistemi, şüpheli Hamas ve İslami Cihad mensuplarını
potansiyel hedef olarak tespit ediyor. Bu yapay zeka sistemi, ilk aşamada
kendisine tanımlanan veriler ve sahip olduğu algoritmalarla öncelikle
profilleri oluşturuyor ve hedefleri tespit ediyor. Sistem, bir sonraki adımda
hedeflere nereden saldıracağını belirliyor. En son aşamada ise sistem
tarafından bombalama mühimmatı seçiliyor ve uygulanıyor. İsrail’in bu yapay
zeka sistemi 37 bin kadar Filistinliyi şüpheli militan olarak belirlemiş ve
“evleri bombalanacak hedef” olarak işaretlemiş.
Akıllı insansız hava araçları (İHA); Siyonist rejimin modern
İHA'larınca gelince, bu araçların yapay zeka kullanan en önemli silahlardan
biri olduğunu söylemek gerekiyor. Siyonist yetkilileri, bu İHA'ları yalnızca
askeri üsleri izlemek için kullandıklarını iddia ediyor, ancak askeri
operatörleri, Hamas'a ait bölgelerde direnişçi keskin nişancıları ve sivilleri
aramak için söz konusu İHA'ları kullanıyor.
İsrail'in bazı yapay zeka tabanlı sistemleri her zaman iyi
performans göstermemiş ve hedeflerine ulaşmakta başarısız olmuştur; örneğin,
Demir Kubbe hava savunma sistemi son bir yıllık savaşta Gerçek Vaat 1 ve Gerçek
Vaat 2 operasyonunun (İran'ın icra ettiği misilleme) yanı sıra direniş
cephesinin günlük saldırılarına karşı da birçok kez oldukça başarısız oldu.
Buna ek olarak, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki gurur verici Aksa
Tufanı operasyonu, rejimin çeşitli yapay zeka sistemlerindeki bazı önemli
zaaflarını ortaya çıkardı; Örneğin, İsrail ordusunun sahte sınırlarını kontrol
etmek için kullandığı Edge 360 savunma sistemi, doğru kimlik belirleme
konusunda başarısız oldu ve Siyonist rejimin yapay zeka sistemlerindeki
açıkları ortaya çıktı.
"Savaşan kişi uyanık olmalıdır, çünkü kendisi uyusa da
rakibi asla uyumaz."
Hazreti Ali'nin (a.s) bu aydınlatıcı sözü Hamas, Hizbullah,
Ensarullah ve sürekli teyakkuzda olan Direniş Cephesi ile hiçbir ilgisi olmasa
da bir uyarıdır. İran'ın akademisyenleri, bilim insanları ve özellikle İran
İslam Cumhuriyeti'nin üst düzey yetkilileri, eskisinden daha uyanık olmalı.
Katil İsrail rejimi, küresel bilim-araştırma sıralamasındaki
gerilemeye rağmen, dünyadaki bilimsel ilerlemelerden yararlanarak bilgi tabanlı
askeri endüstrilerde önemli bir büyüme sağlamış ve bu teknolojileri bölgedeki
kötü emelleri doğrultusunda yoğun bir şekilde kullanmıştır.
İran'ın savunma sanayisinin son yıllarda yapay zekanın doğru
ve mantıklı kullanımıyla büyük başarılara imza attığı bir sır değil ve son
dönemde operasyon ve savunma alanında görülmüş ve ülkenin savunma gücünün
geçmişe göre daha fazla arttırdığını tüm dünya anlamıştır.
Ancak tüm bu yeteneklere rağmen ülkenin yapay zekadan
yararlanması için önümüzde çok uzun bir ufkun olduğuna inanmamız gerekiyor.
Sözde dünya sıralaması bizi hayal kırıklığına uğratmamalı.
İran, İslam Devrimi Lideri İmam Hamanei'nin talimatları
doğrultusunda ve milli yapay zeka planını esas alarak, yapay zeka alanında
dünyada ilk 10 ülke arasında yer almalı ve bu yolu yerli modeliyle takip
etmelidir.
Bu önemli amaca ulaşmak için milli kararlılığa ve hükümetin
güçlü iradesine ihtiyaç var. Milli yapay zeka planının başarılı bir şekilde
hayata geçirilmesiyle başta savunma ve askeri sanayi olmak üzere çeşitli
sektörlerin daha da gelişmesine zemin hazırlaması beklenir. İnşallah ülkenin
elit gençlerinin bu alanda ciddi ve etkili rol oynamasına tanık oluruz.