Ensarullah'ın Kızıldeniz, Aden Körfezi ve Babülmendep’te
Siyonist gemilere ve işgal altındaki bölgelere gidecek gemilere yönelik
saldırıları, durumu İsrail için o kadar zorlaştırdı ki, Ensarullah'a karşı sözde
uluslararası koalisyon meselesi gündeme geldi. Son olarak ABD liderliğinde 10
ülkenin ticari gemilerinin Ensarallah’ın saldırılarından korumak amacıyla
Kızıldeniz'in güneyi ve Aden Körfezi'nde ortak devriye gezme konusunda
anlaştıkları, bazılarının ise koalisyondan ayrılacaklarını açıkladıkları
yönünde haberler verildi. Her halükarda Amerika kendisini bölgenin polisi
haline getirdi ve Yemen direnişiyle fiilen çatışmaya girdi. Ancak Yemen
saldırıları devam etti ve koalisyon pratikte başarısız oldu ve deniz polisinin
atışı hedefe isabet edemedi.
Sonunda Amerikalılar ve İngilizler, Yemenlilerin ifadesiyle aptalca
bir karar aldılar. Uluslararası basında 12 Ocak Cuma sabahı ABD ve
İngiltere'nin Yemen'in birçok eyaletindeki hedeflere yönelik ortak saldırıları
yer aldı ve saldırılar halen devam ediyor. Ama görünen o ki Amerika ve
ortakları yine başarılı olamadılar, çünkü Yemenlilere karşı bir caydırıcılık
oluşturamadılar.
Siyonist rejim gazetelerinden Jerusalem Post da bu bağlamda
şunları yazdı: Amerika liderliğindeki deniz koalisyonu ve Avrupa Birliği'nin
Kızıldeniz'deki Spades olarak bilinen deniz operasyonu, Husileri (Yemen güçleri)
caydırmakta etkisiz kaldı. Dünyanın gelişmiş askeri güçlerinin Husilere karşı
caydırıcılık yaratma konusundaki başarısızlığının ikna edici bir açıklaması
yok.’
Hatırlatmak gerekir ki, bu saldırılar yalnızca apartheid
rejiminin denize bağımlı ekonomisini felce uğratmakla kalmadı, aynı zamanda
İngiliz ekonomisinin yarısından fazlasını da etkiledi.
AMERİKA'NIN İSTİHBARAT TOPLAMADAKİ BAŞARISIZLIĞI
ABD'li yetkililer, Yemen ordusunun Kızıldeniz'deki
faaliyetleriyle mücadele çabalarının, onların askeri yeteneklerine ilişkin yeteri
kadar bilgi sahibi olunmaması nedeniyle sekteye uğradığını itiraf etti. Birçok
mevcut ve eski ABD'li yetkili, Yemen ordusunun silah depoları hakkında yeterli
bilgi bulunmamasının, ABD'nin Kızıldeniz'deki Siyonist rejimle bağlantılı
gemilere yönelik saldırılarla mücadele çabalarını engellediğini söyledi. Bu
yetkililer, Pentagon'un Yemen ordusunun askeri yeteneklerine zarar verdiğinden
emin olduğunu ancak bu zararların boyutunun bilinmediğini, çünkü ABD'nin
saldırıları gerçekleştirmeden önce Yemen'in askeri yeteneklerine ilişkin doğru
bir değerlendirmeye sahip olmadığını söyledi. Financial Times gazetesinin
haberine göre, Amerikalı yetkililerin son açıklamaları, Pentagon'un Yemen
ordusunun askeri yeteneklerine ilişkin doğru bir tablo çizememesinin Washington
yetkililerini endişelendirdiğini gösteriyor.
YEMEN ÇOK SAYIDA GEMİYE SALDIRI DÜZENLEDİ
Yemen silahlı kuvvetleri bir bildiri yayınlayarak şu
açıklamalarda bulundu: ‘İsrail gemisi "MSC SKY" füzeyle hedef alındı.
Ayrıca Kızıldeniz'deki birçok Amerikan savaş gemisini de çeşitli füzeler ve
insansız hava araçlarıyla hedef aldık.’
Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Yahya Seri şu açıklamalarda
bulundu: ‘Bu operasyon uygun sayıda deniz torpidoları kullanılarak gerçekleştirildi
ve Allah'ın yardımıyla bu torpidolar hedefe tam olarak ve doğrudan isabet etti.’
ABD Merkez Kuvvetleri Komutanlığı (CENTCOM) da Salı günü şu
açıklamalarda bulundu: ‘Yemen ordusunun Aden Körfezi'ndeki "M/V MSC SKY
II" konteyner gemisine ateşlediği iki gemisavar balistik füzeden biri
gemiye çarparak hasara neden oldu. İran destekli Husilerin saldırıları devam etti
ve Husiler geçen gemilere üç balistik füze ateşledi.’
İngiliz Deniz Ticaret Operasyonları Örgütü de şu
açıklamalarda bulundu: ‘Yemen'in Aden kentinin 91 mil güneydoğusunda bir olay
meydana geldiği hakkında ihbar aldık." El-Alam'ın haberine göre, Embry Deniz
Güvenlik Şirketi de İsrail rejimine ait Liberya bayraklı bir kargo gemisinin
Aden'in 162 kilometre güneydoğusunda hedef alındığını bildirdi. Embry ayrıca
geminin vurulduğunu ve yardım çağrısında bulunduğunu açıkladı.
ENSARULLAH’IN İNSANSIZ DENİZALTISI
Yemen ordusunun insansız denizaltıları, Yemen'in askeri
yeteneklerinin sürekli güçlendirilmesi çerçevesinde önemli bir başarıydı. Bu
başarı, Siyonist düşmanın Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının ve işlediği
suçların artmasının yanı sıra Amerika ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik
saldırılarının devam etmesi sonrasında sağlandı. Yemen silahlı kuvvetleri son
dönemde insansız denizaltılarını, Kızıldeniz ve Arap denizleri ile Babülmendep
Boğazı'nda ABD, İngiltere ve Siyonist rejime karşı mücadelede önemli araçlardan
biri olarak kullandı.
SAN'A: GEMİLERİN ÖNCEDEN YEMEN'DEN İZİN ALMASI GEREKİYOR
Öte yandan San’a hükümeti, gemilerin Yemen sularına girmeden
önce Ensarullah hareketine bağlı denizcilik işleri merkezinden izin alması
gerektiğini vurguladı. San'a hükümetinin İletişim Bakanı Musfer en-Nemr
Pazartesi günü şunları söyledi: ‘Gemilerin Yemen sularına girmeden önce
Ensarullah'a bağlı Denizcilik Bakanlığı'ndan izin alması gerekiyor.’
Batılıların İç Çatışması!
Aynı zamanda bir İngiliz gazetesi, Kızıldeniz'de bir Alman
firkateyninin yanlışlıkla Amerikan casus uçağını hedef almasını hava
savaşındaki başarısızlık olarak değerlendirdi.
İngiltere’nin Telegraph gazetesi de şunları yazdı: ‘Kızıldeniz'de
bir Alman firkateyninin bir Amerikan insansız hava aracıyla çarpışması hava
savaşında bir başarısızlıktır. Almanlar, Kızıldeniz'deki söz konusu İHA'nın bu
ülkeye ait olup olmadığından emin olmak için Amerika ile temasa geçmişti. Balistik
füzenin ateşlenmesi ile hedefin vurulması arasındaki sürenin sadece 30 saniye
olduğu bir durumda bu çağrının yapılması, hava savaşında başarısızlık
sayılmaktadır.
HİZBULLAH SİYONİST REJİM ÜSLERİNİ HEDEF ALDI
Lübnan direnişi Salı sabahı yaptığı açıklamada şunları
söyledi: ‘Gazze'de Filistin ulusunu ve direnişini destekleyen direniş
savaşçıları, el-Rahab üssünü topçu ateşiyle hedef aldı. Direniş, bu saldırılarda
hedeflerin isabetle vurulduğunu açıkladı. Hizbullah hareketi de Salı günü
Lübnan ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki sınırdaki "Baraka Raşa"
üssüne saldırılar düzenledi. Hizbullah bu üssü füzeyle hedef alırken, el Garbi
Celil'in Şumira kasabasında ve Arap el-Aramşeh ve Zariat kasabalarında uyarı
sirenleri çaldı.
3 ACİL KURTARMA EKİBİ ŞEHİT OLDU
Lübnan Hizbullah Hareketine bağlı İslami Tıp Merkezi, pazartesi
günü, Siyonist rejimin güney Lübnan'ın el-Adisa kasabasındaki bir tıp merkezine
düzenlediği saldırıda acil yardım güçlerinden üçünün şehit olduğunu ve 2
kişinin de yaralandığını açıklamıştı. El Mayadin'in haberine göre Lübnan Sağlık
Bakanlığı yaptığı açıklamada Siyonist rejimin sağlık personeline yönelik bu
saldırısını kınadı.
Siyonist rejimin Gazze'ye saldırıları ve Filistinlilere
yönelik katliamının ardından Lübnan Hizbullah Hareketi, Gazze'ye yönelik
saldırılar bitene kadar Siyonist rejimin mevzilerine yönelik saldırılarını
durdurmayacağını açıkladı.
KİRYAT SHMONE ŞEHRİNDE YAŞAMAK İMKÂNSIZ HALE GELDİ
İbranice yayın yapan Ma'ariv gazetesi şunları yazdı: ‘Kiryat
Shmone'deki çok sayıda Siyonist yerleşimci evlerini satarak başka şehirlere
yerleşti ve bu yerleşime bir daha geri dönmeyecekler.
Siyonist bir yerleşimci konuyla ilgili olarak Maariv'e
şunları söyledi: ‘Kiryat Shmoune’de düzenli olarak patlamalar duyuluyor ve
bazen füzeler ve roketler düştükten sonra alarm çalıyor, dolayısıyla kendimizi
savunma şansımız yok. Burada yaşam artık imkânsız hale geldi ve bu sorunun
önümüzdeki yıllarda da çözülme ihtimali yok.’
İSLAMİ DİRENİŞİN DARBELERİ VE AMERİKALILARIN GERİ
ÇEKİLMESİ
Irak'taki İngiltere büyükelçisi, bu ülkedeki işgalci ABD
koalisyonunun görevinin sona ermesine ilişkin müzakerelerin başladığını açıkladı.
Iraklı milletvekili Muhammed el-Sayhud konuyla ilgili olarak şunları söyledi: ‘İslami
direnişin saldırıları, Washington'un güçlerinin Irak'tan çekilmesine yönelik müzakereleri
kabul etmesine neden oldu. Irak Parlamentosu üyesi Muhammed el-Sayhud, ABD
güçlerinin bu ülkeden çıkarılmasına yönelik müzakerelerle ilgili son sürece
değinerek, ABD’nin askeri üslerine yapılan saldırının Amerikan kuvvetlerine
ağır zarar verdiğini ifade etti. Irak meclis başkan yardımcısı da bu ülkenin
ABD koalisyon güçlerinin varlığına ihtiyacı olmadığını vurguladı.