'Suriye'deki mevcut hükümet elinden gelenin en iyisini
yaptı'
Suriye’nin güneyindeki Süveyda’da yaşanan çatışmalar
hakkında konuşan Barrack “iki taraftaki öldürme, intikam ve katliamların
tahammül edilemez” olduğunu söyledi. Öte yandan Barrack, HTŞ hükümetinin
çeşitlilik içeren bir toplumu bir araya getirmek için “elinden gelenin en
iyisini yaptığını” savundu.
Barrack “Suriye’deki mevcut hükümet bana göre, farklılıklar
içeren toplumu bir araya getirmeye çalışırken ortaya çıkan çok sayıda soruna
yanıt vermek için çok az kaynaklara sahip yeni kurulan bir hükümet olarak
elinden gelenin en iyisini yaptı” dedi.
Ancak Barrack AP’ye verdiği mülakattan sonra düzenlediği bir
basın toplantısında Suriyeli yetkililerin hak ihlalleri konusunda sorumlu
tutulması gerektiğini söyledi.
'İsrail'in saldırısında ABD'nin sorumluluğu yok' iddiası
İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına ABD’nin müdahil
olmadığını savunan Barrack “ABD’ye sorulmadı, o kararda ABD’nin katılımı yok,
İsrail’in kendi meşru müdafaası için olduğunu düşündüğü meselelerde ABD’nin
sorumluluğu yok” dedi.
İsrail’in Suriye’deki çatışmalara müdahalesinin “çok kafa
karıştırıcı yeni bir sayfa açtığını” söyleyen Barrack, bunun “çok kötü bir
zamanda” gerçekleştiğini belirtti.
Süveyda’daki çatışmaların öncesinde İsrail ile Suriye
arasında “güvenlik konulu” görüşmeler devam ederken ABD yönetimi de iki tarafı
diplomatik ilişkilerde tam normalleşmeye doğru ilerleme konusunda zorluyordu.
'Ateşkes sadece Süveyda'daki çatışmayla sınırlı'
Tel Aviv ve Şam’ın son çatışmalar patlak verdiğindeki
pozisyonlarına dair konuşan Barrack "İsrail'in görüşü, Şam'ın güneyinin
tartışmalı bir bölge olduğu ve bu bölgede askeri olarak ne olursa olsun, İsrail
ile müzakere edilmesi gerektiği yönündeydi. (Suriye’de) göreve gelen yeni
hükümet ise tam olarak bu görüşte değildi” dedi.
İsrail ile Suriye arasında haftasonu duyurulan ateşkesin
sadece Süveyda’daki çatışmayı ele alan sınırlı bir anlaşma olduğunu kaydeden
Barrack, anlaşmanın İsrail’in Şam’ın güneyindeki bölgenin silahsızlandırılmış
bir bölge olması gerektiği iddiası dahil daha geniş kapsamlı konuları
içermediğini de ifade etti.
Barrack ateşkes öncesi yapılan görüşmelerde Suriye
güçlerinin ve teçhizatının Şam'dan Süveyda'ya taşınmasıyla ilgili belirli
konularda anlaşmaya varmak için “her iki tarafın da ellerinden gelenin en
iyisini yaptıklarını” dile getirdi.
'Güçlü ulus devletler tehdittir'
"İsrail'in egemen bir devlete müdahale edebileceğini
kabul edip etmediğiniz ise ayrı bir konu” diyen ABD’li elçi İsrail'in, ülkeyi
kontrol eden güçlü bir merkezi devlet yerine, Suriye'nin parçalanmış ve
bölünmüş olmasını tercih edeceğini öne sürdü.
"Güçlü ulus devletler bir tehdittir; özellikle Arap
devletleri İsrail için bir tehdit olarak görülüyor" diyen Barrack ancak
Suriye’de azınlık topluluklarının merkezi bir devletten yana olduğunu
düşündüğünü şu sözlerle ifade etti:
”Bence azınlık topluluklarının tamamı 'Birlikte, merkezi
bir şekilde daha iyiyiz' diyecek kadar akıllılar.”
Barrack HTŞ-SDG görüşmelerinde 'önümüzdeki haftalar'a
işaret etti
Şam’daki HTŞ hükümeti ile halen müzakereleri sürdüren Suriye
Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi ile hafta sonu görüşen Barrack,
Süveyda’daki çatışmaların HTŞ ile SDG arasındaki müzakereleri "rayından
çıkarmayacağına inandığını" kaydetti ve bu müzakerelerde “önümüzdeki
haftalarda” bir ilerleme olabileceğini söyledi.
Türkiye’nin Suriye’ye savunma yardımı teklifi de sorulan
Barrack, ABD’nin Suriye ile Türkiye arasında bir savunma paktı ihtimaline
ilişkin “hiçbir tutumu” olmadığını öne sürdü. Barrack "Çevredeki ülkelere
ne yapacaklarını söylemek ABD'nin işi veya çıkarına değil" ifadelerini
kullandı.
'Lübnan'da ateşkes konusunda İsrail'i zorlayamayız'
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi olan
Tom Barrack, İsrail’in ateşkese rağmen saldırıları ve ABD’nin Hizbullah’ın
silahsızlandırılması için baskıları sürerken gittiği Beyrut’ta basın toplantısı
düzenledi. Kasım ayında varılan ABD arabuluculuğundaki ateşkesin işlemediğini
söyledi.
Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını “Lübnan’ın iç işi” diye
niteleyen Barrack, “Hiçbir sonuç, hiçbir tehdit, hiçbir dayatma yok, biz çözüm
bulmaya çalışmak için gönüllülük temelinde buradayız” iddiasında bulundu.
Barrack ayrıca ABD’nin ateşkes konusunda "İsrail’i
hiçbir şey yapmaya zorlayamayacağını" savundu.