UCM DİKKATE BİLE ALMIYOR
Maalesef, söz konusu İsrail katliamları ve Filistin hakları
olunca Rusya da, Çin de, BRICS de, Arap Ligi (AL) de, İslam İşbirliği Teşkilatı
(İTT) da kırmızıçizgiyi aşmaya cesaret bulamıyorlar. Holdinglerin ve
Siyasetlerinin emir kulu meclisine dönüşen uluslararası mahkemelerin mide
bulandıran durumuna bakın. “Rusya’nın Ukrayna’da yaptığı katliamlarından Putin
sorumlu” diyerek konuyu Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taşıdılar. İki
hafta süren mahkeme Putin’i savaş suçlusu buldu ve tutuklanması için karar çıkardı.
Netanyahu, savaş kabinesi ve ordusu söylem ve eylemleriyle katil, Neo-Nazi,
ırkçı, soykırımcı, işgalci, talancı ve tüm âlemi yıkmaya ve yakmaya potansiyel
suç makinesi teşkil ettiklerini yeterince ispatlamış olmalarına rağmen yapılan
başvuruları UCM nazari dikkate bile almıyor.
NEREDE DURACAĞIZ?
Ülkemizde ABD sihirli aynalarında görülen en bariz şahsi
örnek Ertuğrul Özkök ve avenesidir. Bunların propaganda ettikleri şahıslar,
hangi konuda nerede durdukları sizin nerede durmanız gerektiği noktasında
önemli bir göstergedir. Hani Castro’nun, “ABD ağlıyorsa güleriz, gülüyorsa
ağlarız” deyimine uygun olarak Ertuğrul Özkök Diyarbakır’da halay çekip
İmamoğlu, HDP güzellemeleri yapıyorsa, çocuklarının terör örgütü PKK’dan
kurtarılmasını, çocukların kandırılmasında aracı rol oynayan HDP (HEDEP)’ten
isteyen Kürt annelerini ziyaret etmiyorlarsa bu tutum ABD siyasetleriyle uyumlu
olduğu ve ona hizmet ettiği içindir. Özkök, zenginler kulübü “Türk- Amerikan
Cemiyetinin” kadın eş-başkanları Akbank yönetim başkanı Suzan Sabancı’yı ve
Ahmet Ertegün Vakfı Başkanı “Yahudi” Linda Wachner’i, 29 Ekim balosunun
yapıldığı New York Plaza Otelini, yemeklerini, içkilerini ve katılımcılarını
ballandırarak anlatıyor.
İSRAİL-ABD FELEĞİNDE KALMAK İÇİN MÜCADELE EDENLER
Nazarında hepsi Cumhuriyetçi ve Atatürkçüymüş. Türkiye’yi
ABD’de temsil eden etkili modern yüzlermiş. Bu cemiyetin İsrail ve ABD’ye tek
bir eleştirisi yok. Aksine Türkiye’nin İsrail ve ABD’nin feleğinde kalması için
canı gönülden mücadele ediyor. İsrail ve ABD dostu Amerikan-Türk Cemiyetinin
Eşbaşkanı iki kadının propagandasını yaparken, Filistin’e destek veren,
İsrail’in katliamlarını kınayan, bu katliamlara destek veren ABD hükümetini
eleştiren ABD Kongre üyesi iki Müslüman kadın Rashida Tlaib ve İlhan Ömer’i
hatırlamıyor. Her iki kadının Kongrede maruz kaldıkları anti-demokratik, şoven
ve aşağılayıcı uygulamalar umurunda olmuyor. Rashida Tlaib’in öldürülmesini
teklif eden Siyonist Yahudi güruha karşı üç maymunu oynuyor.
Rashida’nın Kasım 2024’te yapılacak seçimlerde seçilmemesi
için İsrail’in en önemli destekçisi Siyonist “Amerikan-İsrail kamu İşleri
Komitesi (AIPAC)”ne milyonlarca dolar bağışta bulunan birisinin avukat, sanatçı
ve tek sendikalı Senato adayı Frank “Hill” Harper’e, Rashida Tlaib’e karşı aday
olması için 20 milyon dolar rüşvet teklif etmesi ve bunun ifşa olması haber
değeri taşımıyor. En nihayet dünkü yazısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a
dâhiyane bir teklifte bulunmuş; CHP milletvekili, eski ABD ve İsrail
Büyükelçisi Namık Tan’ın ABD’ye Coca-Cola’nın eski CEO’su Muhtar Kent’i
önermesini müthiş bir teklif olarak görmüş. Oldu olacak, mesele Beyaz Saray ve
ABD nüfuzlu çevrelerle iyi ilişkileri olan birisini Türkiye Cumhuriyeti’nin
Büyükelçisi yapmak için Fethullah Gülen’i önersin. Zira bunun ABD ve İsrail ile
münasebetleri Muhtar Kent’ten daha derin ve güçlüdür.
EMPERYALİSTLERİN CEPHESİNDE KALEMŞÖR
Yalçın Küçük “Türkiye’de İsrail, İsrail’den daha güçlüdür”
demişti. Ertuğrul Özkök, 8 Haziran 2005’te kaleme aldığı “Evet Ben Bir
Sabatayistim” yazısında, birçok ismi Sabatayist (saklı Yahudi) veya Siyonist
olarak tanıtan, konu hakkında ölçüyü kaçırarak yaptığı değerli çalışmalara
zarar veren Yalçın Küçük’ü “ti’ye aldığını” yazmıştı. Her Sabatayist Siyonist
veya Netanyahu muhibbi değildir. Her Yahudi de Siyonist ve Netanyahu savaş
kabinesinin işgaline, talanına, katliamlarına onay vermemektedir. Zenginler Kulübünün
yağcısı, ABD ve İsrail muhibbi Ertuğrul Özkök hangi kökenden, ecdattan ve
kaynaktan geliyor bunu araştırmak abesle iştigaldir. Ancak Siyonist-Emperyalist
ABD ve İsrail’in cephesinde kalemşor olduğunu açıkça beyan etmektedir.
aydınlık