Siyonist İsrail güçlerinin Gazze’ye saldırılarının ilk bir
haftasında öldürdüğü çocuk sayısı ise 724. Yani İsrail sadece bir hafta içinde,
Ukrayna savaşında ölen çocukların tamamından daha fazla çocuğu öldürmüş!
Batılı politikacılar sabah kalktıklarında daha yüzlerini
yıkamadan Rusya’nın cinayetlerini kınayan açıklamalar yapıyorlar. Akşama kadar
da Avrupa TV’lerinden savaş kurbanı sarı saçlı-mavi gözlü Ukraynalıları
izliyoruz. Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen, uydurduğu Barbar Rus
öyküleri sayesinde günümüzün Wilhelm Grimm’i olmaya aday gibi duruyor.
Ancak ne Bayan Leyen ne de diğer masal anlatıcıları, Filistinli
çocuklar ile ilgili pek konuşmuyorlar. Ah, haksızlık etmeyelim, aslına
bakarsanız dolaylı olarak konuşuyorlar: Bir yandan katilin sırtını sıvazlarken
diğer yandan “koşulsuz olarak ve sonuna kadar yanındayız, istediğin kadar
Filistinli bebek öldürebilirsin” diyorlar.
Batılı yöneticilerin bu fütursuz tavrına kendi insanları
bile isyan ediyor. Hafta sonu Avrupa’nın her yerinde Filistin’i destekleyen
gösteriler vardı. Yasaklamalara rağmen, milyonlarca insan “insanlık adına”
meydanlara aktı.
Avrupa Birliği’nin 800’den fazla çalışanı Bayan Leyen’e açık
bir mektup yazarak “utanç verici işler yapıyorsunuz, çifte standartlı
davranarak katili cesaretlendiriyorsunuz, sizin bu tavrınız yüzünden İsrail
daha fazla çocuk öldürüyor” dedi.
Ancak Avrupa ve ABD siyasetini iyi tanıyan yorumcular ne
diyorlar biliyor musunuz? “Avrupa’da kıyamet bile kopsa AB İsrail’e destek
politikasını değiştirmez.” Aynısı ABD için de geçerli. “ABD halkı ne kadar
büyük gösteriler yaparsa yapsın ABD’nin İsrail yanlısı politikası milim sapmaz.
Başkan ister Biden olsun ister Trump hatta isterse bir Amerikan yerlisi, ABD
İsrail’e desteğini hiçbir şekilde azaltmaz.”
HESAPLAR VAR DEĞİL Mİ?
Sevgili okuyucu, yazının tam da burasına “İşte Batı
medeniyeti dedikleri şey budur” diye yazmak istiyorum. Ama bu ifadeyi yüz kere,
bin kere yazmış olmaktan dolayı, -bırakın okuyanları- artık bana bıkkınlık
geldi!
Çünkü bu satırları okuyan, asgari izan sahibi her insanın şu
basit gerçeği zaten açıkça görebileceğine, “anladık arkadaş Batı işte budur”
diyebileceğine eminim. Peki ne oluyor da kocaman iş adamları, bürokratlar,
siyasetçiler aynı basit gerçeği görmüyor dersiniz?
“Vardır bir hesapları” değil mi? Vardır tabii, olmaz olur
mu?
Herkesin bir hesabı var. Bir tek bombalarla paramparça
edilen 3 yaşındaki Filistinli kızın hesabı yok. Herkesin çok yüksek, çok mühim
hesapları var, bir tek çocuğunun cesedinden kalan parçaları naylon torbalara
dolduran babanın hesabı yok.
Kodamanların, tüccarların, zenginlerin, ekabir takımının,
laci takımlı siyasetçilerin, sert bakışlı bürokrat hanımların…. Hepsinin hesabı
var… Bir tek Filistin’deki mazlumun hesabı yok!
Tamam, peki, görünen köy ortada…. Batı medeniyetinin
insanlıktan, vicdandan, merhametten nasibini almamış bir canavar olduğunu
görmemekte ısrar edenlerin, “bizim yerimiz Avrupa’dır, bizim yerimiz NATO’dur”
diyenlerin çok önemli bazı hesapları var.
Haklısınız efendiler anladık, ihmale gelmez hesaplarınız var… Ama unutmayın, sizlerin olduğu kadar, Allah’ın da bir hesabı var.