Aşk ve Akıl

GİRİŞ: 03.09.2023 08:36      GÜNCELLEME: 03.09.2023 08:36
Rasthaber -   Bismillahirrahmanirrahim

Yine Erbain günlerine ulaştık... Erbain yani hz Zeynebin gözyaşları, belini büken acılarının gönüllerden gönüllere bayrak gibi taşınması, aktarılması.

Kimi gözyaşını, kimi esareti,  kimi hamiyeti büyütüyor bu günlerde farklı şekillerde hayatlarına. En büyük canlılık ise Kerbelada yaşanıyor; her milletin birliğinin, her kültürün birleştiği bir mihver nokta oluyor bugünlerde Kerbela.

Herkesin dilinde ve hayatında Erbain farklı şekilde terennüm ederken; Erbaini anlatan bir konuşmacının sözleri dikkatimi çekiyor ekranlarda. Imam Mehdi as. zuhur ettiğinde kendisini İmam Hüseyin'le tanıtacak, bu kendisini tanıttığı kimsenin daha önemli ve İmam Hüseyinin tanıtılmasının daha öncelikli  bir hedef olduğunu beyan ediyor naklettiği sözlerin ağa Behçete ait olduğunu söyleyerek. Konuşmacı da ağa Behçetin de çok önemli bir yeri var şia toplumunda. Ama bu sözlerle ifade edilmek istenen gerçekten Erbain kültürünün İmam Mehdi'den müstakil  olduğu ve İmam Hüseyinin İmam Mehdi olmadan tanıtılabileceği midir? Yani Imam Hüseyine İmam Mehdisiz; İmam Mehdiye de İmam Hüseyinsiz bir pencereden bakılınabilir mi? Ya da daha da ötesi; bizler ilk önce Mehdeviyet konusunu ayrı bır rafta ele alınmak üzere bekletmeli, ilk önce İmam Hüseyini tanımayı ve tanıtmayı mı hedeflemeliyiz? Bazen insan konuşurken kendisini zamanın darlığından ve ya karşıdaki kişiyle soru cevap yapamadığınız için tam olarak ne demek istediğini anlamayabiliyorsunuz. Ama kastedilmek issteenilen belki bunlar olmasa bile şu an Erbain kültürünü bekleyen böyle bir tehlike var ne yazık ki geçtiğimiz güzergahlarda.

Rivayet edilir ki; Mehdilik konusunun gündeme getirildiği yerlerden birisi de Kerbelaydı. Hz Rugayye hz Zeynep sa.'ya Kerbela sahnesinde ' Emmecan bizim Kaimimiz ne zaman zuhur edecektir?' diye sormuştur, bu da gösteriyor ki Kerbela da Erbain de İmam Mehdi'den müstakil olarak ele alınmamalıdır, bu şekilde yapılması hem misyonu değiştirecektir hem de tarihin her iki noktasına da zulmebileceğimiz bir tavrı ortaya koyacaktır...

Imam Mehdisiz Erbain hareketini bekleyen birkaç tehlike var ki; onlar bu şekilde zikredilebilir. Birincisi Erbaindeki hedefin yönü değişecektir.

Islam Inkılabı Rehberinin Erbain ziyaretçilerine olan mesajında şu sözlerin yer aldığını görürüz;

'İslam ülkelerinin kapasiteleri, Irak'ın kapasitesi, İran'ın kapasitesi, Batı Asya bölgesindeki ve Kuzey Afrika'daki diğer ülkelerin kapasitesi bir araya toplanırsa, o zaman İslam ümmeti ilâhî izzetin ne demek olduğunu gösterecek. O zaman büyük İslam medeniyetini dünya toplumlarına gösterecek. Amacımız bu olmalı.'

Rehberin de sözlerinden anlaşılan şudur ki; Erbain ilk önce şia toplumunun kendisi içindir, kendi içinde güç birliğini sağlayabilmesi içindir. Bu tüm dünyaya karşı yapılan bir şov değil ilk önce kendi aramızdaki kardeşlik bağımızı pekiştirmek içindir.

İkincisi bu hareketin bir tebliğatçıya değil bir muhafıza ihtiyacı vardır. Tebliğatçı mantığı islamı kendisi için değil kendisinin İslam için ihtiyaç olduğunu düşünür.Ama bir muhafız için islam ilk önce kendisinin ihtiyaç duyduğu olgulardır bunu ilk şnce kendisi için muhafaza etmelidir. Erbain bir tebliğatçı için bunu dış dünyaya göstermeye çalıştığı bir şova dönüşür ve ordaki vazifeesinin Kerbelada yaşanan acıları yad ederek güç toplaması, kendini yenilemesi olduğunu değil de; dünyanın hangi şekilde olursa olsun bu olayı duyması gerektiğini düşünerek zalim iktidarların gücü altında müstakil bir güce sahip olmadığını bildiği dünya basınını 'Niye gelip Erbaini gündemlerine taşımıyorlar?' diye ikiyüzlülükle itham eder. Erbain Imam Mehdi'den müstakil bir yapılanma değildir ve İmam Mehdiyle savaşan kimselerin gelip Kerbelayı servis etmelerini beklemek abes bir beklentidir.

Üçüncüsü; Erbaini mehdeviyetten ayrı bir gündem olarak ele almak Iraklıları İmam Hüseyinin gölgesine yaşadıklarına değil; İmam Hüseyinin onlara ait olduğunu düşünmelerine neden olacak şekilde milliyetçi bir bakış açısıyla bakmalarına neden olur diğer şialara.

Yıllar önce Kerbelayı ziyarete gittiğimde tuhaf birşey yaşamıştım ziyaretim esnasında. Zerihe sadece parmaklarımla dokunabileceğim şekilde yaklaşmayı başarmış, oranın hadiminin püskülüyle bana işaret ederek geri çekilmemii istediğini anlamıştım. Oradaki insanların hakkına riayet edip, dakikalarca zerihten yapışmanın kul hakkına girdiğinin bilincindeydim, ama ziyarete giden herkesin hayalidir imkan dahilinde elini sürüp kısa da olsa bir öpebilmesi... Hadim öyle işaret edince; türkçe kısa öpüyüm dersem anlamayacak diye düşündüm ve farsça bilmediğim halde o an dudaklarıma bir buse kelimeleri  dökülmüştü. Kadın bana öyle bir sert vurup, ittirdi ki neye uğradığımı şaşırdım; istemsiz olarak yanımdakilere ben şimdi ne dedim ki bu kadın bana bu kadar düşmanca davrandı diye söylendim.  Ziyarete gittiğim birisinin sözleri beni çok şaşırtmıştı, bana dedi ki giydiğin çarşaf iranlılara ait bir çarşaf kesimi ve buse diyince o seni iranlı zannetti. Bazılarının içinde iran irak savaşı sonrasında iranlılara ait hissettikleri kin hala devam etmektedir. Bu çok acıydı ama gerçekti. Bugün iranlılarla ıraklılar arasında bir kardeşlik bağı kurulduysa bu Imam Mehdi çatısı altında birlikteliği sağladıkları ve mehdeviyet mektebinin şehitleri olan Kasım Süleymani ve Ebu  Mehdi el Mühendisinin emeklerinin ürünüdür...

Mehdisiz Erbainin dördüncü bir münharifliği herşeye fıkıh penceresinden bakmasıdır. Turkiyede yaşadığım o dönemler de başörtü yasağı vardı, sanal ortamda konuşmasını dinlediğim hoca şöyle diyordu ' Belirli çerçevede de olsa da yine özgür bir ortamda yaşıyoruz, dinimizi yaşayıp tebliğ edebiliyoruz.' Böyle bir zihniyet imkan dahilinde olan şeri vazifeleri olduğunu düşünür ve herşeye maslahat çercevesinden bakar. Bugün o kitaplar yayınlayan, şiayı yayma çabasında olan zihniyetin kendi toplumu için etkisi konuşmasına engel olunan, zindana atılan Tale Bağırzadelerin yanında bir hiçdir. O hala can alıcı kısımların sansürlenerek çıkarıldığı bir  tebliği faydalı bulup; ne velayeti ne zalimi anlatamadığının farkında bile değildir. Bağırzade ise bir esaretiyle zalimin gerçek yüzünü sadece kendi halkına değil bu olayı duyan herkese duyurmuştur, dahası bu esaret hicabın ne derece önemli bir emir olduğunu anlamada sarf edilecek her cümleden daha etkilidir.Bunlar daha fazla birçok sapmanın sayılabileceği; Mehdisiz Erbainin tehlikeleriydi. Mehdeviyet İmam Hüseyinin benim hayatımdaki bugünkü rolü nedir sorusunun cevabıydı. Mehdeviyet hala başa kama vurarak geleneklerle İmam Hüseyini anlamaya, yaşatmaya çalışanların açamadıkları pencereydi...

Bir de Hüseyinsiz Mehdilik var ki; bu da başka bir zaafiyettir. Herşeyi sorgularsın, cevabını neyi nerede bulacağını bilemezsin. Bir kurtarıcı ararsın, buna ihtiyacın olduğunu anlasan bile; ne onun nasıl birisi olduğunu bilirsin ne de nerede araman gerektiğini bilirsin. Senin için herşey seninle konuşan ama yerine oturtamadığın yap-boz parçalarıdır...

Yada ilimle, kitaplarla hidayet edilmeye çalışılan nesilin durumudur bu. Herşeyi akılla anlamaya çalışır, aklına ters düşen herşeyi reddeder. Duygu, şehadet, ağlamak, keramet anlaşılmayacak olgulardır onlar için..

Huseynsiz Mehdilik ilahi dinleri anlamakta güçlük çeken; ahlakı, nefsi hangi kefeye koyacaklarını bilmeyen; kurtarıcının kendi toplumlarına ait olduğunu düşünen, kendilerini furkan zannedip herkesi tartmaya çalışan avrupa toplumunun ve benzerlerinin sorunudur. Böyle bir toplumda  kendini muhtaç hissetmek, istemek, dua etmek yoktur...

Bİrgün bir toplumda Ali Rıza Penahiyanı dinledim, geldi bir cümle söyledi konuşmasını tamamladı gitti. Şimdiye kadar dinlediğim en kısa konuşmaydı... Ben bir kusurumumuzu mu gördü acaba, bu kadar yolu bu iki cümleyi söylemek için mi gelmişti diye düşünürken; bu kısacık sözler her olayda kılavuzum olmuştu. Sadece şunları söylemişti; şia bir kanadı şehadet yani Huseyn bir kanadı ise Mehdeviyet olan bir kuştur, birisinden biri kırık ya da daha ağır olsa uçamaz. Tıpkı Şehit Çamran'ın bu sözlerinin tercümanıydı 'Akıl aşık olduğunda, aşk da akıllı oluyor. Ve insan o zaman şehid oluyor...'

YORUMLAR

Suskun Biçare 3 ay önce
Hz Huseyn'siz Hz. Mehdi (A.F.) anlamsızdır! Bir Kerbela ki sonu Hz. Mehdi (A.F.) ile neticelenmiyor bizden değildir! Emperyalistlerin, küfrün amacı kerbela'dan Hz. Mehdi (A.F.)'yi çıkarmaktır, yaşamı ve ümidi yok etmektir. Allah'ın laneti zalim ve fasıkların üzerine olsun inşaallah!
Erbaini zuhur için bir merhaleye dönüştürememizin nedenleri... 8 ay önce
Huseynsiz mehdi; her şeye itiraz gözüyle bakan imamı adres gösteremeyen şeriatilerin islamı, adalet, özgürlükten dem vuran ama onun sahibin kendilerinden olduğunu göremeyen solcuların islamı, kendini muçdehitten bağımsız gören Turkiyede bizim de bir haremimiz, altın bir kubbemiz var hayalleri kuran, kendini kurtarıcı görenlerin islamı, ilahi yönetime, şeriat devletine despotluk olarak bakan kendi halklarının duygu düşüncelerine ihtiyaçlarına önem vermeyip, kendini kurtarıcı gören, herseyi kendi kontrol edebileceğini zanneden çağdaş firavunların islamı... Mehdisiz Huseyn; başörtüyle başa geçen ama zamanın Muaviyesine dönüşenlerin islamı, biz turkiyeliyiz buraya ayak uydurmak zorundayız diyen diyanetçilerin islamı, biz ehlibeyte aşığız diyen insanları imama düşman hala getiren gulatçıların islamı, ilk önce şartlar hazir olmalı diyen islamı kendileri için degil başkalarına anlatmak için bir araç gören tebligatı, maslahatçıların islamı, çocuklara içlerindeki temiz fıtratı keşfetmelerine imkan vermeyen, çocuklara durmadan büyü o zaman anlayacaksın bazı seyleri telkin eden, herkesin büyümesi gerektiğini düşünen, bilgisiz hiçbir yere varılmayacağını zanneden medresecilerin islamı... Erbain den zuhur yürüyememizin nedenleri!

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM