Seçim öncesi oy devşirmek için büyük bir yaygara ile
Ayasofya'yı ibadete açanlar amaçlarına ulaştılar ve insanların KUTSALLARINI bir
kez daha kullandıktan sonra onları yok saydılar ve AYASOFYA yeniden MÜZE oldu
ve giriş ücrete bağlandı. Gelecek tepkileri savuşturmak için ise yine küçücük
bir bölümü ibadete açık bırakmışlar. İbadet kısmından diğer bölümlere geçiş
yapmak mümkün değil.
O zaman NE DEMİSTİK:
Ayasofya Hristiyanlara ait bir kilisedir ve CAMİ'ye
çevrilemez. MÜZE olarak bile kalmamalı KİLİSE olarak muhafaza edilmelidir.
Peki NEDEN böyle söyledik?
Bunun iki nedeni vardı!
Birincisi Allah Kur'an-ı Kerimde Hac Suresinde, 40. ayette
"Onlar 'Rabbimiz
Allah'tır. ' demelerinden başka bir sebep olmaksızın, haksız yere yurtlarından
çıkarıldılar. Eğer Allah insanların bir kısmını bir kısmı ile defetmeseydi
manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın adı çok anılan mescitler
elbette yıkılırdı." demek suretiyle Kilise ve havraları mescitler ile bir
tutarak koruma altına aldığını belirtmiştir.
Uygulamada da Hz. Peygamber ve halifeler de asla kilise ve
havraları yıkmamışlar ve mescide de çevirmemişlerdir.
Hata ikinci halife Ömer'in, Kudüs'te ki KIYAMET kilisesini
ziyareti sırasında namaz vakti gelince Namaz için yer gösterilmesine rağmen
namazı kilisenin içinde değil dışında kıldığı ve sebebi sorulduğunda "kilisede
namaz kılarsam ilerde Müslümanlar, burada Ömer namaz kıldı deyip onu camiye
çevirebilirler" dediği kaynaklarda rivayet edilir.
Bu yüzden Osmanlıya kadar İslam alimleri ve fıkıh izin
vermediği için buna rağbet edilmemiştir. Fatih'in Ayasofya'yı cami yapması
dini, fıkhi ve örfi bir esas değildir. Tamamıyla siyasi ve pragmatik bir
taktiktir. Ayasofya Hristiyanlar alemi üzerinde hakimiyet ve idari otoritenin
simgesel merkezidir TAC GİYME törenleri atamalar Tekfur, Taşra beyleri,
asilzadeler, Burjuva yönetimleri gibi merkeze bağlı bürokrasinin biat ve bağlılık
yemin törenleri ve unvan ve asalet şerhlerinin dağıtılma törenleri burada
yapılırdı. Fatih aslında Hristiyan
aleminde otorite kurabilmek amacıyla Ayasofya’nın idari kurumsal varlığını
kullanmak istemişti.
Fıkhı bir başka neden daha var ki o da gasp edilen bir
mekanda kılınan namaz batıldır. Yani Hristiyanlara ait bu mabette tüm Hristiyanların
rızası alınmadığı müddetçe orada namaz kılınmaz. Bunun farklı örnekleri başka
tarihi camilerde mevcuttur.
Bursa Ulu caminin ortasındaki şadırvan için Taşköprüzade
tarihindeki rivayet edilir ki:
Yıldırım Bursa’da Ulu Camiyi yapmayı murat ettiğinde tam
ortasına isabet eden mahalde bir Ermeni hatunun evi olup, satın alınmaya imkân
bulunamamıştı. Çünkü kadın bir türlü satmıyordu. Daha sonra inşaat tamamlanınca
birkaç yıl hatunun evi, caminin ortasında kaldı. Sonra hatun ölünce ev
mirasçılarından satın alındı. Fakat vaktiyle kadınını rızası olmadığı için
padişah o kısmın ibadet yeri olmasını arzu etmeyip şadırvan yapmayı tercih
etti.”
Meseleyi fazla uzatmadan ikinci sebebi de arz edelim.
İkinci sebep şudur ki: yine farklı kaynaklarda rivayet
olunur ki Mehdi (accelallahu ferece-i şerif zuhur ettiğinde İstanbul'a gelecek
ve İsa Mesih Ruhullah (as) ile Ayasofya'da buluşacak. Bu mucizeyi duyan tüm
Hristiyanlar Ayasofya’da toplanacak ve Mesih'i görüp onun şahadeti ve HAÇ'ı
kırması ile MÜSLÜMAN olacaklar ve hep birlikte MEHDİ (as)'ın önderliğinde namaz
kılınacak..
İşte bu yüzden AYASOFYA kilise olarak kalmalı ve onu cami
yapmak ise İSA (as)'ın hakkı ve vazifesidir dedik. Onun haricinde kimsenin de
haddi değildir dedik.
AMA NE OLDU......?
Herkes hiddetlendi bize saldırdı. "Vatan haini"
diyenler "kripto Ermeni" diyenler "başlarım böyle fıkha"
diyerek masaları yumruklayanlar daha neler neler?
NE OLDU şimdi? Hani akın akın AYASOFYA'ya namaza gidenler?
Herkesten çok rejim karşıtı iken "tağuti düzen" dedikleri bu düzenin yeniçeriliğine
soyunanlar? Ayasofya kırmızı çizgimiz diye iktidara OY ikram eden zavallılar? Neredesiniz
AYASOFYA sizin kutsallarınız hiçe sayılarak yeniden MÜZE yapıldı. Ne
yapacaksınız?
YOKSA...
Yeni bir seçimde kısmetse olur diye sesiz kalıp UMUTLA
bekleyecek misiniz?
TABİKİ bu sözlerim bizim camianın TUTARSIZLARINA’dır.
Yoksa bu günlerde de ÇORBA ile kandırılan YIGINLARA değil
sözüm. Onların akıbeti belli ve her şeye MÜSTEHAK olduklarını artık
biliyorlar..