Olaylara bu tür yaklaşım tutumu son yıllarda fazlasıyla
yaygınlaştı. Hiçbir şeye inanmıyorlar, her şey kurgu onlara göre. “Büyük
resmi” görüyorlar, “büyük oyunu” çözüyorlar hep.
ABD destekli FETÖ darbe yapmaya kalkıyor, hemen “tiyatro”
diyorlar. Böylece tersinden bilerek-bilmeyerek darbedeki “erken doğuma zorlama”
konusunu perdelemiş oluyorlar. COVID-19 çıkıyor, “Çin işi” diyorlar,
tutmayınca “dünyayı yöneten ailelerin kontrollü nüfuz temizliği” olduğunu
savunuyorlar. Aşısı bulununca, “Ne çabuk?” diyerek komplo
teorilerine dayanak yapıyorlar. Aynı virüs ailesi grubu nedeniyle aşı
çalışmasının yıllar önce başladığını söylediğinizde de “Bill
Gates aşıyla vücudumuza çip sokacak” diyorlar. “Bill Gates
bilgisayarla evimize, telefonla cebimize zaten çip sokmuş” demeniz nafile!
Çünkü onlar “büyük oyunu” çözebiliyorlar,
çünkü onlar “büyük resmi” görüyorlar, çünkü onlar “dünyayı
aslında beş ailenin yönettiğini” biliyorlar!
HÜKÜMET MEDYASININ MANŞETLERİ
Mesele sadece “onlar” olsaydı üzerinde durmazdım. Ama onlara
önemli bir isim eklendi: MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı.
TBMM grup toplantısında İran’ın İsrail’e saldırısını
yorumlayan Bahçeli şöyle diyor: “Gazze katliamının
perdelenmesi için iki devletin ön planda olduğu tiyatro gösterisi
sahnelenmiştir.” (AA, 16.4.2024)
Böylece İran’ın ilk kez İsrail topraklarını doğrudan
vurmasına “tiyatro” diyenler kervanına Bahçeli de
katılmış oluyor. Aslında hükümete yakın medyanın manşetlerine bakınca, bunun
“ortak bir siyasi tutum” olduğu anlaşılıyor. Kimi “İran İsrail’i vurmuş
gibi yaptı”, kimi “savaş tiyatrosu”, kimi de “tam
bir fiyasko” diye manşet attı.
DEVLETLER İRAN’IN FİGÜRANI MI YANİ?
Peki ABD’den AB’ye, Çin’den Rusya’ya pek çok ülkenin alarma
geçmesi, ulusal güvenlik konseylerini toplaması, dışişleri bakanlarının gece ve
gün boyunca temaslar kurmaları, istihbarat şeflerinin arka kapı trafiği de mi
tiyatro? Hepsi bir oyunun parçası mı? “Acem oyunu”nun figüranı mı?
Geçiniz. Ne olduğu ortada. İran, toprağı niteliğindeki
diplomatik temsilciliğine yapılan İsrail saldırısına yanıt verdi. O
yanıtı da “bölgesel savaş” isteyen Netanyahu’ya koz vermeyecek ama İsrail
topraklarını da vurabileceğini gösterecek şekilde seçti.
Yaşanan tiyatro değildi. Tiyatro olmadığı için CIA
Başkanı Burns, MİT Başkanı Kalın’ı arayıp arabuluculuk yapmasını istedi,
tiyatro olmadığı için ABD Dışişleri Bakanı Blinken Dışişleri Bakanı Fidan’ı
arayıp “devrede olmasını” istedi.
Madem devlet tecrübesi olan Bahçeli büyük
oyunu çözdü ve tiyatro olduğunu saptadı, neden Kalın ve Fidan’ı
uyarıp “boşuna temas aramayın” demedi!
AKP-MHP’NİN DÖRT GEREKÇESİ
Cumhur İttifakı’nın meseleyi “tiyatro” olarak
açıklamasının elbette nedenleri var:
1) Cumhur İttifakı’nın tabanı açısından,
konunun “İran’ı Gazze için öne çıkan asıl ülke göstermemek” yanı
var. Çünkü sürekli “Gazze’ye en çok sahip çıkan biziz” propagandası
yapıyorlar.
2) Cumhur İttifakı’nın liberalleri açısından,
konu zaten NATO ortağı İsrail ile İran arasında; haliyle Kürecik
Radarı’ndan gazete manşetlerine kadar NATO üyeliğinin gereği yapılıyor.
3) Cumhur İttifakı’nın siyasal
İslamcıları açısından, konunun Şii-Sünni rekabet
zemini var.
4) Cumhur İttifakı’nın milliyetçileri açısından,
konunun “Güney Azerbaycancılık” boyutu var.
Bu dört nedenle, İran’ın İsrail topraklarında havaalanları
gibi seçilmiş hedefleri vuran ölçülü saldırısını “tiyatro” göstermeye
çalıştılar.
cumhuriyet