2. Düşmanların 22 Behmen’e (11 Şubat) uzanan günlerde attıkları
boş naralar ve rüzgâr gibi savrulan umutları, Cemel Savaşı öncesi ve sonrasında
her iki taraftaki savaş kışkırtıcılarının (bu konuda buna Amerika ve
müttefikleri diyebilirsiniz) boş sözlerini ve asılsız iddialarını hatırlatıyor.
İmam Ali (a.s) o savaş meydanının iki yanında toplanan iki
orduyu anlatırken şöyle buyuruyor:
“Gök gibi gürlediler, şimşek gibi çaktılar. Ancak korkuyla
kala-kaldılar, dağıldılar. Biz ise çakmadan gürlemeyiz, yağmadan akmayız.”(Nehcü’l
Belağa/Hutbe:9)
2-Günümüz gerçekleriyle de örtüşen istatistiklerin biri,
İslam İnkılabının zaferi sırasında hayatta olanların yüzde 70'inden fazlasının
vefat ettiğidir. Ancak 22 Behmen (11 Şubat) yürüyüşüne katılanların sayısı her
geçen yıl artmaktadır.
Bu, İslam İnkılabının zaman içinde sönüp gitmediğini, hatta
üçüncü, dördüncü nesillere ve… aktarıldığını açıkça göstermektedir. 22 Behmen
(11 Şubat) yürüyüşlerinde ve özellikle dünkü yürüyüşte gençlerin etkileyici ve
coşkulu katılımı, bu kutlu olayın gerçekleştiğinin bir başka göstergesidir.
3-Milletin zekâsı ve bilinci ve üstün hesaplama gücü dünkü
destanın bir başka özelliğiydi. Bunun açıklaması şudur; Tüm insanlar can sıkıcı
ekonomik sorunlarla boğuşuyorlar, ancak anlama ve akıllı hesaplama yapma
yetenekleri, onların performanstan kaynaklanan sorunları inkılabın aslına
yazmalarına engel olmaktadır.
İnsanlar, örneğin, bir veya daha fazla ters yönde giden
sürücünün otoyolda bir araba kazasına neden olması veya kar veya tipi gibi
doğal bir etkenin sorun yaratması durumunda, bununla başa çıkmak için ters
yönde giden sürücülere para cezası verilmesi veya hatta araç kullanmalarının
yasaklanması gerektiğini (ama ne yazık ki nadiren para cezası kesiliyor veya
hiç kesilmiyor) fark ettiler. Otoyolun kapatılmaması ve hizmet dışı
bırakılmaması gerektiğini biliyorlar çünkü trafiğin devamı otoyolun bakımına ve
korunmasına bağlıdır.
Bu nedenle bilinçli ve basiretli insanlarımız İslam İnkılabını
ve kendi kontrolleri dışında gerçekleşen yetkililerin icraatlarını veya
sorunları ayrı ayrı değerlendiriyorlar ve akıllı ve bilinçli bir
değerlendirmede bulunarak bu icraatları inkılabın aslına bağlamıyorlar ve
şimdiye kadar da bağlamamışlardır!
4-Bu yılki 22 Behmen (11 Şubat) yürüyüşünün en dikkat çeken
özelliklerinden biri de İran Cumhurbaşkanı Dr. Pezeşkiyan’ın zekice ve
düşmanları ezici konuşmasıydı. Pezeşkiyan konuşmasında mevcut durumun detaylı
analizini yaparken, dış düşmanların, özellikle de akılsız ve şuursuz ABD başkanının
boş sözlerini alaya aldı ve İslam İnkılabının öğretilerini ve İmam Hamanei’nin
vizyonunu ve bilge şahsiyetini vurgulayarak düşmana galebe çaldı ve düşmanların
İran İslam Cumhuriyeti'nin kutsal topraklarına sızma hayallerini bozduğu gibi,
zorlukların üstesinden gelmek için umut, çalışma ve çaba ruhunu da vurguladı.
5-Son olarak şunu da
söylemek gerekir ki; aziz İran halkı feraset sahibidir ve son 46 yıldır şu heyecan
verici gerçeği fark etmiştir; damlalar bir araya geldiğinde artık damla değil,
deniz olurlar ve şunu bilirler ki;
Damla Denizle Olduğu Zaman Denizdir
Yoksa o sadece bir damla, deniz ise denizdir.
Hüseyin Şeriatmedari