En popüler aday

GİRİŞ: 12.04.2022 09:41      GÜNCELLEME: 12.04.2022 09:41
Rasthaber -  ABD/Batı için yığınların beğenisine uygun kağıt üze­rindeki en popüler adaydı:

Ülke nüfusunun yarısını oluşturan etnik gruba men­suptu…

Dedesi doktor, babası in­şaat mühendisiydi. (Anne tarafı soyunun Türkiye Güneydoğu'ndan göç ettiği iddia edilir. )

Oxford mezunuydu; felsefe, politika, ekonomi okudu…(Dört kız kardeşi de üniversite mezunuydu. Ab­lası uzun yıllar BM'de görev yaptı. Diğerleri doktor, iş kadını ve eğitimci.)

Dünya Kupası kazanan takımın kaptanıydı…

Annesi adına yardım kuruluşu olan Shaukat Kha­num Memorial Trust'ı kuran iyi evlattı…

Ülkesinin ilk kanser hasta­nesini kuran hayırseverdi…

Yoksul köylere elektrik götürmek için “Bir Milyon Canı Aydınlatmak” proje­sini hayata geçirdi…

UNICEF özel temsilcisiy­di…

İngiliz gazetelerinde -Gu­ardian, Independent, Telegraph- köşe yazıları kaleme alan tanınmış spor adamıydı. BBC'de yorum­cuydu…

Öğrencilere “rol mo­del” diye İngiliz Bradford Üniversitesi'ne rektör yapıldı. Ülkesinde de bu üniversiteye bağlı Namal Koleji kurdu…

Yazardı. Otobiyografisi dahil altı kitabı vardı…

Yakışıklıydı. Kadınla­rın gözdesiydi; playboy idi. İngiliz yüksek sosye­tesinin en çapkın isimle­rinden biriydi. Aristokrat/ soylu kadınlarla flörtler etti. Ki:

İngiltere'nin en zengin­lerinden Sir James Golds­mith'in kızı Leydi Jemima Marcelle ile evlendi. İki oğlu oldu: Süleyman İsa ve Kasım.

İngiliz Pakistanlı gazete­ci-tv sunucusu Reham Khan ile evliliği dokuz ay sürdü. Üçüncü evliliğini müridi olduğu tasavvuf hoca­sı Bushra Bibi ile yaptı.

Kimden bahsettiğimi tah­min ettiniz; Pakistanlı lider İmran Han

Amerikan Time dergi­sinin dünyanın en etkili 100 kişi arasında seçtiği ve evet kağıt üstünde Batı/ ABD için iyi model gözü­ken İmran Han, gün geldi iktidardan neden düşürüldü?

Yanıtlar için politik hayatı­na kısaca göz atmakta yarar var:

SİYASETE İLK ADIM

İmran Han, gerek Ziya ül Hak, gerek Navaz Şerif'ten gelen milletvekilliği teklifini reddetti.

Çünkü: Hindistan'daki Müslümanların lideri şair filozof Muhammed İkbal ve İranlı “Sosyalist Müslüman” Ali Şeriati hayranıydı.

Kurucu önder Muham­med Ali Cinnah'ın ideolo­jisine dayanarak Pakistan'ı yeniden inşa edeceğini söy­ledi. “Pakistan Tehreek -e-Insaf” Adalet Hareketi Partisi'ni kurdu. Tarih 25 Nisan 1996.

Umduğunu bulamadı; 1997 ve 2002 seçimlerinde partisinden sadece kendisi seçilebildi.(Neymiş, siyasette popülerlik her daim geçerli olmuyormuş!)

O dönem iktidar, Butto yanlısı Halk Parti ile Ziya ül Hak'ın muhafazakâr partisi Müslümanlar Birli­ği arasında gitti geldi.

İmran Han, “yolsuzlukları önleyecek, siyasi mafyaları bitirecek” umuduyla dar­beci Pervez Müşerref'e destek verdi. Sonra yolları ayrıldı; ev hapsine alındı. Kaçtı. Yakalandı. Hapse kondu. Oxford'tan arkadaşı -kısa flörte de yaşadıkla­rı- Benazir Butto öldürül­dü. Kurşun geçirmez araçla seyahat etmeye başladı. Vs.

Pakistan siyasi tarihindeki bu tür ayrıntıları atlayıp ana mesele odaklanayım:

ABD/Batı, sık sık Londra'daki Chatham House gibi “düşünce kulüplerinde” konuşma yapmaya çağırdığı İmran Han'ı neden düşürdü? Sorunun yanıtı için şu bilgileri de vermeliyim:

TEPKİ GÖSTERDİ

İmran Han muhalefet döneminde ondan pek beklenmeyecek açıklamalar yaptı. Bazı örnekler vere­yim:

-Pakistan'ı, ABD'nin liderliğindeki teröre karşı savaştan çekeceğini, barış için çalışacağını açıkla­dı. “Terörle mücadele” diye ABD'nin her fırsatta topraklarını insansız hava aracıyla bombalamasını kınadı.

-Pakistan Ordusu­nun Irak'tan çekilmesini istedi.

-Taliban ile diyaloğu savundu. ABD'yi, Pakistan Taliban lideri Hekimullah Mesut'u öldürerek barış çabalarını sabote etmekle suçladı. Hükümetten NA­TO'ya tepki göstermesini istedi.

-Hükümetin, “kökten­ci Müslümanlar” diye iki medreseye saldırıp 84 öğrenciyi öldürmesi­ne sert tepki gösterdi. Ilımlı bakışından dolayı “Taliban Han” lakabı verildi.

-Diğer yandan Tali­ban'ın, Şii İsmaili Müs­lümanları gayrimüslim olmakla suçlayarak zorla din değiştirmelerine yöne­lik silahlı saldırılarına karşı çıktı.

-Ülkesinin sebep olduğu zulümden dolayı Bangladeş halkından özür diledi.

-Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir bölgesi anlaşmazlığının çatışma­sız halledilmesini savundu.

-Şii Müslüman Şeyh Nimri'nin infaz edilmesi sebebiyle İran ve Suudi Arabistan arasında çık­ması muhtemel çatışmayı önlemek için girişimlerde bulundu.

Uzatmayayım. Sonuçta:

Tarih, 18 Ağustos 2018.

İmran Han, başbakan oldu.

Peki, ne oldu da ABD/ Batı'nın şimşeklerini üzeri­ne çekti?

Her politikacı yığınların hoşuna gidecek sözler sarf eder.

Asıl mesele neydi?

Yanıt yarına kaldı…

Soner Yalçın

Odatv.com

YORUMLAR

Mehmet Ufukalp 2 yıl önce
Emperyalizmin hakim oldugu ülkelerdeki liderler genelde iktidari kaybedecekleri zaman Amerikan Israil düsmanligina vurgu yaparlar. Imran Han Amerikanin kendisine yükledigi, Talibani Iran'a kaptirmama misyonunu basaramadigi icin gözden cikardi. Imran Han'da gözden düsünce Pakistan halki arasinda da popüler olan Amerikan karsiti söylemlere hiz vermeye basladi ama sonucu degistirmedi.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM