Siyonist rejim katliamlarına başladığı günden itibaren hiçbir
uluslararası kuruluşu kaale almadan, daha doğrusu bütün uluslararası
kuruluşları arkasına alarak Gazze’yi bitireceğini açıkça söylemişti.
Halkı Müslüman ülkelere tahakküm eden tağuti rejimlerin
sessiz kalacağını öngörmüştü. Önünde tek engel Direniş Cephesiydi. Siyonistler
inceldiği yerden kopsun düşüncesiyle hiçbir hukuk ve kanun tanımayarak
saldırılarını başlattılar.
Gazze’yi tamamen işgal planı yürürlüğe koyuldu. Dünya
kamuoyuna kendisinin haklı olduğunu inandırmak, katliam ve cinayetleri meşru
göstermek için kontrolü altındaki küresel medyayı harekete geçirerek amansız
bir dezenformasyon savaşı başlattı.
Bağımsız medya kuruluşları da ellerindeki sınırlı imkanlarla
Direniş lehine gerçekleri yansıtmaya çalışsa da Allah’ın yardımı ve insanların
uyanık vicdanları olmasaydı uluslararası Siyonist medya karşısında pek etkili
olamayacaktı.
Hamaset haberler, gereksiz sloganik paylaşımlar insanlar
üzerinde etkili olsa da Direniş dostlarını sevindirse de gerçekler gizlenmemelidir.
Hamaset bazen acı sonuçlar doğurabilir.
Her ne kadar savaş daha bitmemiştir ve önümüzdeki günlerin
neler getireceğini daha bilmiyoruz. Şimdi gelinen durumda acı da olsa
gerçekleri kabullenip doğru analiz yapmak gerekir.
Siyonistler bir ayda 10 binden fazla kişiyi şehid ettiler,
Gazze Şeridindeki şehirler kasabalar her saat ağır
bombardımanlarla yıkıldı ve yıkılıyor,
Gazze’yi yerle bir ettiler sağlam ev kalmadı gibi,
Kara hareketi başlattılar binlerce şehidimiz var,
Hastahane, okul, cami, kiliseleri vurup tahrip ettiler,
On binlerce yaralı var tedavi edilecek imkanlar yok,
2,5 milyon Gazzeli aç, susuz evsiz bırakılmış,
Gazze’yi ikiye bölüp yavaş yavaş hepsini ele geçirmeyi
planlıyorlar,
Gazzelileri göçe zorluyorlar, her gün binlercesi Gazze’yi
terk edip Mısır’a geçiyor ama yine de savaş daha kaybedilmemiştir.
Ancak düşmanın bunca vahşeti, barbarlığı ve soykırımına
rağmen kazanan taraf Direniş Cephesidir.
Nasıl mı?
Şöyle arz edeyim:
- Siyonist rejimin mazlum, mağdur olduğu yalanına dünya
halkaları inandırılmıştı, hatta neredeyse Müslümanlar da Siyonistlerin mazlum
olduğuna inanacakken büyük yalan ifşa edildi, dünya halkları gerçekleri görmeye
başladı.
Siyonist Rejim tarihin en büyük siber yenilgisine uğradı.
Siber saldırısının sonuçlarının derinliği daha sonra anlaşılacaktır. Mossad,
Şabak ve Ordu İstihbaratı telafisi zor bir darbe aldı.
- Siyonist rejimle normalleşme sürecine giren ülkeler
normalleşmeyi askıya aldılar.
- Siyonist rejimin ne kadar zayıf olduğu ve yenilmezlik
efsanesinin boş olduğu ortaya çıktı.
- Siyonist rejimin yalan ve korku üzerine kurulu varlığının
tılsımı bozuldu. Batılı emperyalist güçlerin desteği olmadan birkaç gün bile
varlığını koruyamayacağı ispatlandı.
- Siyonist rejimin demir kubbesinin delinebildiği kanıtlandı.
- Siyonist rejim karşısında Müslüman halkların birleşme
umudu ve cesareti arttı.
- Dünyanın her yanındaki vicdanı uyanık insanların
uyanmasına sebep oldu.
- Dünyanın her yerinde işgalci rejim aleyhinde geniş çaplı
miting ve protestolar yapılmasını sağladı.
- ABD ve AB ülkeleri dışında dünya ülkelerinin hemen hepsi
siyonist rejimin cinayetlerini kınadılar.
- Filistin halkının yaklaşık bir asırlık mazlumiyeti bütün
dünya tarafından anlaşılmış oldu.
- Müslüman olmayan halklar siyonist rejmin gerçek çehresini
gördüler.
- Müslüman ülkelere tahakkum eden tağuti rejimlerin
münafıklığı ortaya çıktı.
İşte Gazzeli Filistinliler gösterdikleri fedakarlıklarıyla
bu misyonu üstlenmiş ve Aksa Tufanı operasyonu ile bunları gerçekleştirmiş
olarak eşsiz bir zafer kazanmıştır.
Şimdi bize düşen gerçek zaferi kimin kazandığını dünya
kamuoyuna doğru anlatmak düşer.
İmam Hasan‘ın (as) barışa zorlanmasıyla nasıl bir zafer
kazandığını dikkatlice tahlil edersek aynı sonuca varacağız. Çünkü Filistin
mücadelesinin finali inşallah kesin zaferle sonuçlanacaktır.
Sabahattin Türkyılmaz