Allah'ın kelamının hâkim olduğu, İslami değerlerin hayat
bulduğu,
İmam Mehdi'nin hükümetine, evrensel adalet devletine
hazırlanan bir ilahi köprüdür, yoldur, oluşumdur.
Mazlumların, muztazafların sığınağı, ümitsizlerin ümidi,
geri bırakılmışların, ezilmişlerin güç aldığı dayanaktır İslam İnkılabı.
Eğer İslam İnkılabı elimizden giderse (Allah muhafaza etsin)
yer yüzünde kimse kafirlerin, mulhidlerin, müstekbirlerin, kan içici, işgalci
emperyal güçlerin karşısında duramaz, küfür, nifak ve tuğyan yer yüzüne her
zamankinden daha fazla hâkim olur.
Bazı kimseler sadece kendi makam ve mevkilerini, küçük yapı
ve cemaatlerini düşünürler; onların İslam diye bir dertleri, tevhid diye bir
ilkeleri, ümmet diye bir davaları yoktur.
Onlar yaşamış oldukları seküler düzenler içinde mutlu,
müreffeh, kendilerini yöneten siyasal irade, hükümetler ile iyi geçinmeyi,
onlardan makam ve paye almayı marifet ve kazanım sayarlar.
Uzaklaşın ve kaçın bu kimselerden ki bunlar dinden, senden
görünürler. Senin argümanlarını, inanç kodlarını, hassasiyetlerini, kutsal
değerlerini ve günlerini kullanırlar ama onlar farkında olsun veya olmasın
Amerika'nın, İsrail'in ve küresel güçlerin otlağıdırlar; o güçler bunlardan
beslenir ve Müslümanlara karşı hedefledikleri, hesapladıkları kirli emellere,
planlara ulaşmak için bunları kullanırlar.
Değerlerine, ilkelerine sahip çıkan, maneviyatını maddi
planların üstünde tutan, basiretli, samimi, ihlaslı, ahlak ve takvayı esas
alanlar bu tür oyunları, hileleri fark ederler ve saptırıcı liderleri kendilerine
rehber, kılavuz edinmezler..
Çünkü onlar biatlidir, çünkü onlar ahitlidir, çünkü onlar
yeryüzünü adaletle dolduracak o beklenen muntezir için gece ve gündüz
çabalamakta, gayret göstermekte ve onun yolunu gözetlemektedir..