Diğer zamlarla en büyük kazığı yiyen halk ise sesini çıkarmadan olup bitenleri şaşkınlıkla izliyor çünkü muhalefet partileri tepkisiz kalmış ve son seçimlerde olduğu gibi Erdoğan’a yardımcı olmaya çalışıyorlar.
Muhalefet partileri, muhalif geçinenlerin büyük bölümünü bu durumda olduğu sürece Erdoğan ve İktidarın “Türkiye Yüzyılı”nda işi çok daha kolay olacak.
Erdoğan belki de bunun için bildik U dönüşlerine devam ediyor. İsveç’in NATO üyeliğine onay veren ama çok öncesinde Temmuz 2013’de İslamcı müttefiği Muhammed Mursi’yi devirdiği için Sisi’ye söylemediğini bırakmayan Erdoğan geçen yıl dostu ve müttefiği Katar Emiri Temim’e ‘Sisi ile aramızı bul’ demişti. 20 Kasım’da Doha’da Erdoğan’la tokalaşan Sidi 27 Temmuz’da Türkiye’ye geliyor. 2019 seçimlerinde ‘Ya Binali Yıldırım’ı ya da Sisi’ye oy vereceksiniz’ diyen Erdoğan belki önümüzdeki seçimlerde Sisi’yi İstanbul’dan aday gösterecektir.
Erdoğan’ın geri adımlarından mutlu olan Sisi ülkesinden kaçarak İstanbul’a sığınan Müslüman Kardeşlerin lider ve yöneticilerini kovdurmanın keyfini yaşıyor.
Bugün Erdoğan’ı misafir edecek olan Muhammed Bin Selman ise geçen yıl Kaşıkçı Cinayeti dosyasını ‘özel kurya’ ile elden teslim alarak benzer keyifler yaşamış sonra da Ankara’da krallar gibi karşılanmış ve tören kıtasına ‘Merhaba Asker’ yerine ‘Selamün Aleyküm’ demişti.
Yeni Şafak’ın onun için ‘Şerefsiz’ manşeti attığı BAE Başkanı Muhammed Bin Zayid ise ayrı bir hikaye. Erdoğan’ın yarın Abu Dabi’de buluşacağı Bin Zayid Ankara’ya göre ‘ABD ile birlikte Fetö darbesini finanse etmişti.’.
O da son bir yılda Türkiye’ye iki kez gelmiş ve krallar gibi karşılanmıştı.
Erdoğan’ın söylemiyle Muhammed Bin Selman’la Merkez Bankasını rahatlatıyor ve yatırımlar için Türkiye’ye 50 milyar dolarlık finansman sağlıyor’.
Haziran 2017’de Suudi Arabistan , BAE ve Mısır Doha ile ilişkilerini kesip gerginlik başlayınca Erdoğan dostu ve müttefiği Temim El-Sani’yi korumak için Türk ordusunu Katar’a yollayarak bu üç ülkeyle savaşı göze almıştı.
Oysa kanlı ‘Arap Baharı’nın başlangıcında ABD ve Batılı ülkelerle birlikte bu dört ülke Suriye’nin üzerine çullanmış ve Katar’ın eski Başbakanı Hamed Bin Casim’in itiraflarıyla her şey Türkiye üzerinden yapılmıştı..
Birbirine söylemediğini bırakmayan ve savaşın eşiğine kadar gelen bu dört ülkenin liderleri şimdi acayip kanka.
Bugün, yarın ve Çarşamba günleri üç ülkeyi turlayacak olan Erdoğan fırsat bulsaydı belki de ‘Dörtlü Zirve’ gerçekleştirir
ve hep bitlikte yeni bir Proje için önemli kararlar alırlardı.
tele1