Rasthaber -  Kendi düşen ağlamaz diye bir atasözü vardır. Bugün ülkenin hali kötü diye ağlayanlara diyorum bunu. Çoğu kişinin önceliği ekonomidir, halk diliyle tenceredir. Bırakın tencereyi tabağı toplumda ahlak denilen hiçbir şey kalmadı. Televizyon ekranlarında planlı şekilde yapılan programlar diziler neticesinde aile denilen bir şey kalmadı. Üç beş yaşında çocuklara tecavüz edildi. On üç yaşında kızımıza öğretmen, polis ve askerlerden oluşan bir grup toplu tecavüz etti. Öz kızları, gelinleri, torunlarına tecavüz edenleri gördük. Tam tersi seksen yaşında neneye tecavüz edip öldüreni de gördük. Camilerde, yurtlarda erkek ve kız çocuklarına tecavüz edenleri gördük. Öldürülen kadınları, çocukları ve medyaya yansımayan olayları saymıyorum bile. Bütün bunlara hiç kimsenin sesi çıkmadı. Çünkü herkes boğaz derdindeydi. Şimdi son zamanlarda ağlayan insanlar meydana çıktı. Ne ağlıyorsunuz? Siyasi parti holiganları hariç hepinizin bu işte payı var. Yirmi senedir oy kullanıp siz seçtiniz bunları ve siz istediniz. Boşuna ağlamayın. Şöyle ki ahlak alanında olduğu gibi birçok alanda planlı şekilde çökmeler sağlandı. Örneğin tarım bilinçli olarak bitirildi. Yerli tohum yasaklandı kullanana ceza yazıldı. Fabrikalar satıldı. Hepiniz bunlar yapılırken savundunuz. Biz karşı çıkınca hain ilan edildik. Fetö örgütü içten içe ülkeye yerleşirken biz bu adam terörist bunun dinle imanla işi yok dediğimizde 'hizmet ehline nasıl böyle dersin' diye linç edildik. Kuran'la dalga geçildi, İslam’la dalga geçildi yine kimsenin sesi çıkmadı... Bunları, bunlar gibi yapılanları saysak kitap olur. Kısacası şu an dünyanın en zeki adamı Türkiye'nin başına gelse Türkiye'yi düzeltmesi seneler alır. Ekonomi alanına hiç girmiyorum. Ekonominin düzelmesi için faizden başka bir şey yapılmıyor. O da işe yaramaz. Üretim olmadan dolar düşmez. Müslümanlar faizle ilgilenmekten hiç geri durmadılar. Buna da kimsenin sesi çıkmadı. Ülke üzerinde planlı şekilde yapılan çok şeyler var.