Gerçekleri Ortaya Çıkaran Aksa Tufanı ve Reçetesi

GİRİŞ: 10.07.2025 22:55      GÜNCELLEME: 10.07.2025 22:55
Rasthaber -  İslam inkılabı 1979’dan itibaren, Dünyaya yayılan ve tüm ışıltısıyla İnsanlığın mazlum-mustazaf halklarına umut olmuş.

Bu inkılap, kurtuluşun Reçetesini İSLAM ÜMMETİ'NİN VAHDET'İNDE olduğunu her alanda ispatlayarak, tüm hareket metotlarına bunu ilmek, ilmek işleyen, ÖZ MUHAMMEDİ (s.a.a) İslam anlayışını DİRENİŞ cephesi adıyla birleştirerek 46 yıldır hem Batı Asya (orta doğu)'yı Zalim Amerika, İngiltere, İsrail, Fransa, kısaca Batı Emperyalistlerinin Şirret çocuğu olan Siyonistlerin eliyle kan gölüne çevirdikleri ve bazılarına Arap baharı, bazılarına diktatör devrimi adı verdikleri projelerinin, Gerçekte BOP (Büyük Orta Doğu) altyapısının artık üst yapıya geçmiş olduğudur.

Yılların sabrıyla İslam âlemine kanıtladığı-ispatladığı halde tutarsızca ‘‘Ama’’lar, ‘‘Fakatlar arkasına gizlenmiş

Adlarına: İslam

Soyadlarına: Mezhep

Künyelerine de: Tarikat, Cemaat, Örgüt isimleriyle Halkı kandıran Münafıkların, yüzünü, sıfatını, ciğersizliklerini MÜBAREK AKSA TUFANI Gün gibi açığa çıkardığı halde!

Hâlen etrafta DİRENİŞ CEPHESİNİ tanıyamamışlara, Hâlen Direniş Cephesindenim ve bu cephenin tüm bileşenleriyleyim bu bileşenlerin detaylarını konuşup bilgilenmek yerine Halkları kermesler, boykotlar ve ses getirmeyen, DİRENİŞ CEPHESİNDEN bahsedilmeyen metinlerle oyalayarak Şirret Siyonistlere ve Amerika’ya zaman kazandıranlara artık YETER! Diyerek

‘‘Eğer bir aptala laf anlatmaya çalışırsan,

Dışardan bakanlar iki aptalın sohbet ettiğini zanneder.’’

Sözünün gerçek olduğu ince çizgide durduğumuzu, herkesin görmesi gerektiğini hatırlatmak isterim.

MÜBAREK GAZZE'DE

"Taş üstünde Taş kalmadı" Sözünü bu günlerde görerek yaşarken, Şirret Siyonistlerin binlerce Çocuğumuzu vahşice katledip ve yine binlerce çocuğumuzu yetim, sakat ve Tıpta bile adı konulmamış Travmalar yaşatılan Evlatlarımıza ve Kameralar önünde sıraya girilerek Annelerimize, Kız kardeşlerimize Tecavüz edilirken..!

Ellerimizden Alınan İnsanlığımızı, İmanımızı, Namusumuzu, Şerefimizi, Haysiyetimizi, İzzetimizi tüm dünyaya göstere göstere, alay ederek yapmaya devam ediyor olmaları, Şimdiye kadar gerçekçi çözümlerden uzak duruşumuzdandır

Yapay, kınama, lanetleme, boykot, Teheccüt namazları gibi ağrı kesicilerle tedaviyi geciktirip ve en kötüsü de elimizden bir şey gelmiyor(!) yalanına inanıp, tüm vebali başındaki yöneticilere yükleyince kurtulacağı yalanına kendilerini inandırmış olmalarıdır.

Filistin-Gazze özelinde Vahdet olmuş DİRENİŞ Cephesi’nin, kesin çözüm projelerini ve Hayata geçilebilir ligini bir Müslüman ferasetiyle konuşamayıp, münafıkça tavırlarla ama ‘‘Trump böyle diyor’’u kanıt sayıp Netanyahu' dan barış görüşmelerine evet der umudu besleyenler(!) Hiç bir zaman Müslüman sayılamayacakları gibi hiç bir zaman da Zafer kazanamayacaklardır.

Direniş cephesinden başka kurtuluşu olmayan, bu ve ilerideki başka, başka savaşlarda Zalime fırsat vermemek için ya Direnişten yana olacaksınız, ya da Vahşilikte sınır tanımayan Zalimin eline kendinizi, çocuklarınızı, Annelerinizi, Kız kardeşlerinizi teslim ederek Canlı kalmaya çalışacaksınız. Böylece belki yaşarsınız. Bu onursuzca yaşama, yaşamak denirse!

Fakat Direnişten taraf olanlara zafer kesindir.

Bu Allah'ın Vaadidir.

Yüce Allah'ın Ayetlerindendir.

Zaferin gerçekleşmesi kesindir!

Sadece zaferin zamanı inananların gösterecekleri çaba ile belirlenmiştir.

Direniş Cephesi'nin ana gövdesini oluşturan İran, 46 yıl önce Öz Muhammed'i (s.a.a) İslam inkılabını gerçekleştirdiğinde, sınırlarını koruyacak Tel bile üretemezken, en ağır ve her yönlü Ambargolara, saldırılara maruz kaldığı halde İslam'dan zerre ödün vermeden hiç bir Zalimle Çıkarları için normalleşmedi.

Bugün Siyonist İsrail ve Amerika’yı, kendi geliştirdiği Füzelerle ve farklı silah envanterleriyle vururken, diğer taraftan Filistin'in Özgürlüğü için savaşan gurupları birleştirip silahlandırmanın yanında silah üretmelerini de sağlaya bilmiştir. Bu herkesin kabul ettiği bir gerçektir.

Daha önemlisi bölgede Filistin'de Hamas'ı ve başta Kassam tugayları olmak üzere İslami cihat gibi birçok silahlı gurupla Lübnan Hizbullah'ı, Yemen Ensarullah'ı, Irak gönüllü birliklerinden oluşan, Batı Asya (orta doğu)'da büyük Direniş cephesini kurarak Koordineli olarak kurumsallaşmaya yakın bir VAHDET oluşturmayı başarmıştır.

İslami İran; Hak ve Batıl savaşında, İslam'ı bir bütün görerek Mezhep, meşrep, ırk, inanç farkı gözetmeden, tüm mazlum ve mustazaf halkları Savunurken, karşıdan yapılan tüm propagandalara, fitne ve fesat söylemlerine rağmen bütünlüğünü korumayı başarmıştır.

Direniş cephesinin ve Dünya kamuoyundaki tüm şeref sahibi vicdanlarda haklı olarak sarsılmaz bir değer kazanmıştır.

Tüm bunlar yaşanırken

Siyonist İsrail, kurmaya çalıştığı terör devletinin etrafını iş birlikçi Rejimlerle çevreleyerek, varlığını sürdürme garantisini bu iş birlikçi, hain ve İslam görünümlü devletler üzerinden sağlamaktadır.

Bundan daha acı olanı ise bu iş birlikçilerin, Siyonizm’le normalleşmeleriyle, Direniş cephesine verdikleri zararları burada saymakla bitiremeyiz.

Siyonizm’e normal, İslam'a A-normal olan bu İslamcı ülkeler; Halklarına empoze ettikleri, başta Mezhep fitnesi olmak üzere tutarsız, kanıtsız, ümmeti bölme ve parçalama söylemlerini Müslümanların ve vicdan sahibi şerefli insanların anlayamamasından dolayı Siyonist oluşumun ömrünü uzatmaktadır.

Medyanın hilelerini görecek, anlayacak kapasitesi olmayanlar, bilerek ya da bilmeyerek Siyonizm’e hizmet edenleri normalleştiriyor!

İslami bilince sahip olduğunu söyleyen ve İslami hassasiyet gösterdiğini iddia eden STK'ları, Cemaatleri, Örgütleri, Aydınları ve Âlimleri bu Fitne-Fesat çukurunda debelenenleri görmek şaşırtıcı olduğu kadar bilinçli ve Kasıtlı davrandıklarını da belirtmemiz gerekiyor.

Halkların uyanışı; ancak bu Fitne-Fesat çukurunda debelenenlerden ayrılarak, onları terk edip Lağım kokan söylemlerini ve sloganlarını terk etmekle mümkündür.

Dünyanın kaderini belirleyecek olan bu Savaşta her ferdin üzerine düşen vazife sadece Fitne ve Fesat kokan insan ve topluluklardan uzak durup, erdemli birey gibi Hakkı savunmaktır.

Hak ve Batıl savaşında tüm mezhepler ölmüştür. Tek kurtuluş yolu ümmetinin Sünni ve Şii kardeşliğindeki VAHDETTİR.

 

Atakan ÇELİK

10-07-2025/ VAN

YORUMLAR

EBU HUSEYIN 18 saat önce
"Hak ve Batıl savaşında tüm mezhepler ölmüştür. Tek kurtuluş yolu ümmetinin Sünni ve Şii kardeşliğindeki VAHDETTİR." (EVET DOGRU BIR TESBIT) ve bu teşhis bu günü yapılmadı ve bu reçete muslumanlar tarafından bazen tarihimizde göstermelik olarakta kullanıldıysa da muslumanlar tarafından büyük bir meyvesi yenmiştir. örnekleri tarihlerimizde dolu, Kutlu Amare, en son One Minute vs. Ama ümmetin gerçek an sorunu Dünyaya olan köleliği (materyalist olmaları) dolaysıyla herbir fert tek başına çıkar ümmetçiliği yapmakta; mezhebcilik, tarikatçılık, şeyhlik, para & mevki hırsı vs. kısaca ISLAM din değil! islam sadece vitrin, fakta bu vitrin, Islamın karşı olduğu herseyle dolu ; fitne, nifak, taassup, hased, açgözlülük, egosantirk arzular (bencilik, ben merkezcilik ) artık şeytanın pazarladığı tüm ürünler islam adi olan bu vitrinde tehcir edilmekte. Dolaysıyla buda muslumanları bir noktada birleştiriyor o da ANLASMAMAK için ANLASMAK. yani TEVHID karşıtlığı. şeytanın dediği gibi az bir kısmı hariç hepsi benim müridelerim olacak, müridelerim. Kerbela vakası; Hakikat bilindiği halde, vahdet bilindiği halde, islam tarihini en vahşi ve ilahi degerlerin yukardaki sayılan sebeplerden dolayı çöpe atıldığı hüznü bir olay, bu olayı yaşatan bu "ümmet"en çıkacak tek şey ancak Dünya sevgisi ve köleliğidir. görünen köy kılavuz istemez yaşadıklarımız ortada. ---- Hatırlatmakta her zaman güzellik vardır. Kaleminize sağlık.
Ramazan kılıç 1 gün önce
Özgür ruhlu insanlara selâm olsun. PEYGAMBER EFENDİMİZ SAA dahi bunların arasında bulunsa duracakları nokta burasıdır.HZ SELMAN,İN AZİZ CEDDİNE SELÂM OLSUN.
Burak aşıkselimoğlu 1 gün önce
Ağzına yüreğine sağlık abim rabbim o birliği görmeyi cümlemize nasip etsin bütün dua ve niyazimiz gayretimiz bu doğrultudadir rabimizin emri apaçıktır hepiniz birden buyuruyor Rabbimiz Allah'ın ipine sımsıkı sıkıca sarılın bölünüp parcalanmayin ayrılığa düşmeyin(Ali İmran 103)bunun aksine hareket etmek İslâm ağacına balta sallamaktan başka birşey olabilir mi.. Rabbim bizlere şuur idrak feraset nasip etsin bu derin uykudan bir an önce uyanmayi Vahdet sancağı altında birleşmeyi müyesser eylesin vesselam....🤲🤲🤲

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM