Bu radar sistemi, NATO’nun THAAD Hava Savunma Sistemiyle
tümleşik çalışan, eş zamanlı veri akışı sağlayan savunma sistemi modülüdür.
NATO tarafından Türkiye, Japonya, Guam, Güney Kore, Katar, Suudi Arabistan ve
ABD’ye konuşlandırılan AN/TPY-2 Radar Sistemi ne tesadüftür ki NATO üyesi
olmayan İsrail’de de kuruludur. Hatta bu sistem İsrail’e Türkiye’den önce
kurulmuştur.
Yani Türkiye, bu sisteme İsrail’in de içinde olduğunu
bilerek ve isteyerek dahil olmuştur. İsrail, NATO’nun savunma şemsiyesinin
içine alınmış, yani teknik olarak müttefikimiz sayılmıştır.
Şaşırmayınız, bu durum denge politikasının sonucudur. Uzun
zamandır denge politikası rüzgarıyla savrulan hükümetimize artık bu politikanın
iflas ettiğini, İran-İsrail arasında yaşanacak büyük çaplı bir çatışma
durumunda bu olgunun dikkate alınacağını ve gerçek müttefiklerimizin kararını
etkileyeceğini hatırlatmak zorundayız.
DELİK KUBBE’YE YAMA KÜRECİK (AN/TPY-2)
Demir Kubbe, balistik füzelerde etkisiz bir sistem olması
nedeniyle İsrail, balistik füze savunması için ABD destroyerlerinin bölgedeki
varlığına ihtiyaç duymaktadır. SM-3 atan ABD destroyerlerine balistik füze
teşhis bilgileri ise AN/TPY-2'den geliyor. THAAD sistemi ise son kademe savunma
sistemi olup, SM-3'lerin kaçırdığı balistik füzeleri düşme rotası içinde imha
etmeye çalışmaktadır ve çoğunlukla bu konuda başarısızdır.
Hükümetimiz tarafından birçok kez dile getirilen “Biz
İsrail’e veri iletmedik, sadece NATO üyesi müttefiklerimize ilettik” bilgisi
gerçeği gizlemeye yetmemektedir. Bu durum İsrail’e top mermisi gönderen ABD’ye
Türkiye olarak top mermisi üretmemize benzemektedir.
İRAN’IN AN/TPY-2’YE KARŞI MURMANSK-BN HAMLESİ
Murmansk-BN, ABD ve NATO’nun yüksek frekanslı savunma
sistemlerinin iletişimini engellemek ve frekans karıştırmak için Rusya
tarafından geliştirilmiş Elektronik Harp (EH) sistemdir. Bu sistem 5.000-8.000
km aralığında menzile sahip olup 640 bin km2 alanda bulunan yüksek frekanslı
tüm radar dalgalarını karıştırabilmekte ve engelleyebilmektedir.
Bu sistem ayrıca otomatik olarak geniş bir alanı
tarayabilmektedir. Radyo dalgası emisyon kaynakları sistem tarafından tespit
edilirse dar bantta parazit oluşturarak bilgi alışverişini
engelleyebilmektedir. Savaş gemileri, uçaklar ve uydu sistemleri üzerinde etkin
yeteneklere sahip olduğu farklı kaynaklardan tespit edilmiştir. Rusya bu
sistemi NATO’nun yüksek frekanslı küresel iletişim sistemini engellemek
amacıyla geliştirmiştir.
Rus Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında bu sistemin
Finlandiya sınırına yakın Arktik Üssüne taşındığı bildirilmiştir. Rusya bu
taşımanın gerekçelerini açıklamazken bu durum farklı kaynaklardan NATO
elektronik harp sistemlerine karşı bir hamle olarak düşünülmektedir.
Bu hamlenin Arktik Üssünden tüm Avrupa’yı kapsayan radyo ve
iletişim sistemlerini sekteye uğratabilme işlevinin olması, ABD ve NATO için
endişe verici bir durumdur. 2019 yılında Moskova tarafından denemesi yapılan bu
sistem Norveç tarafından parazit olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak
başarasını sahada göstermiş bir sistemdir.
Açık kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre; İsmail Heniyye
suikastı sonrası İran’ın Rusya’dan birden fazla Murmansk-BN ve farklı
elektronik harp sistemi aldığı ve komşu bölgelerden gelen askeri yüksek
frekanslı iletişim dalgalarını engelleme amacıyla stratejik bölgelerine
konuşlandırdığı söylenmektedir. Söz konusu girişim, bölgede kartların tekrar
karılacağını şimdiden göstermektedir. Burada dikkat çekici husus İran’ın
Murmansk-BN sisteminden birden fazla almasıdır.
MERTÇE KÜRECİK ÜSSÜNÜ KAPAMAK İÇİN KÖPRÜDEN ÖNCE SON
ÇIKIŞ
Uzun menzilli çalışabilen Rus yapımı Murmansk-BN elektronik
harp sistemi görüldüğü üzere İran üzerinden bizim topraklarımıza karşı sinyal
karıştırma görevi üstlenecektir. Nedeni ise topraklarımıza FETÖ iş birliğiyle
yerleştirilen (Kürecik) AN-TPY-2 Radar Sisteminin NATO adına yıllardır İran’a
karşı çalışmasıdır.
Bu haber doğrulanırsa, İran’ın batısında konuşlanacak
Murmansk-BN ve farklı EH sistemleri, AN-TPY-2’den gelecek sinyalleri
karıştıracaktır. Bu sistemle elektronik harp konusunda İran, Rusya’nın
sistemleri sayesinde önemli kazanımlar elde edecektir ve bu kazanımların
sonuçlarını İsrail yakın zamanda görecektir!
Amerikan üslerini kapamak tarihin bizim neslimize yüklediği
bir sorumluluktur.
Milletimize güveniyoruz; damarlarında dolaşan tarihsel ve
kültürel mirasa güveniyoruz. Türk milletinin en önemli güdüsü “Tam bağımsızlık”
ülküsüdür ve gerçekleştirmek için tarih bizim neslimize büyük bir fırsat
sunmuştur. Emperyalizmi yenmek, dostlarımızla iş birliğini geliştirmek ve
Türkiye’yi Asya’da öncü konumuna yerleştirmek için yapmamız gereken en önemli
hamle ABD üslerinin kapatılmasıdır.
Türkiye olarak şunu anlamak zorundayız, “Denge Politikası” dost ülkelerle yürütülür, düşmanla ise sadece savaşılır.
Serdar Aliçovuşoğlu/Aydınlık