Son zamanlarda kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'i yakma
eylemi İsveç ve Danimarka'da dünyanın gündemine oturdu.
Daha önce de
geçtiğimiz yıllarda Hollanda‘da fitne filmi ile gündeme gelmişti. Zaman zaman
İslam düşmanları bu gibi iğrenç amellerine ulaşmak için bir takım zavallı
insanları satın alıp bu eylemleri gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Bu zavallı satılık mahluklar bazen gayrı müslimlerden
seçildiği gibi çoğu zaman da islam ülkelerinden seçiliyor.
İsveç'te ki zavallı mahluk Irak vatandaşı, ya da Somali
doğumlu Ayaan Hirsi Ali Hollanda milletvekili gibi şahıslar kullanılıyor.
Hollanda parlamentosundaki aşırı sağcı Özgürlük Partisi (Partij van de
Vrijheid) milletvekili Geert Wilders tarafından hazırlattırılan İslam aleyhtarı
film de bu şahıs tarafından destek verilmişti.
Yine 1988 de yayınlanan Şeytan ayetleri kitabının yazarı
Hindistanlı, müslüman bir ailenin oğlu olan Selam Rüşdi de bunlardan biriydi.
Daha asırlar öncesine gidecek olursak aynı Kur'an'ı Kerim‘i
hayatının tamamını Tevhidi ortadan kaldırmak için harcayan Muaviye ibn-i Ebu
Süfyan (secereyi melune) yine canlı Kur'an olan İmam Ali‘ye (as) karşı
Sıffeyn‘de savaşı kaybedeceğini anlayınca büyük bir hile ile Kur'an -ı Kerim
yapraklarını mızraklara taktı.
İmam Ali (as) her ne kadar bunun bir hile olduğunu
anlattıysa da şuursuz ve basiretsiz müslümanlar
maalesef anlamadılar.
Hatta imam Ali‘ye (as) a karşı savaşmakla tehdit edip İmam‘ı
zafere ulaşmak üzereyken tarihte hakem olayı diye bilinen olay ile mağlup (!)
duruma düşürdüler.
Yine Selman Rüştü‘ye İslam inkılabı lideri İmam Humeyni (ra)
ölüm fetvası verdiğinde bütün gayri müslim ülkeler bir yana bir çok İslam
ülkelerinin şuursuz ve basiretsiz söz sahibi liderleri, din işleri görevlileri,
bırakın destek vermeyi maalesef tepki gösterdiler..
Hatta İran İslam Cumhuriyetinin bazı yetkilileri gelip
Merhum İmam Humeyni'ye şöyle diyor:
“Efendim siz bu ölüm fetvasını verdiniz ama, bütün batılı
ülkeler elçiliklerini geri çekebilir, ambargo koyabilir, irtibatlarını kesebilirler.“
İmam şöyle buyuruyor: “Allah bizden irtibatını keser mi?
Bizim için önemli olan şudur; biz İran‘ı islam için istiyoruz. İslam‘ı İran
için değil. İran'ın çıkarı için İslam‘dan vazgeçmeyiz.“
Biz bu mantık ve şuur ile hareket etmediğimiz sürece
ülkemizin çıkarları için hatta kendi şahsi çıkarlarımız için Kur'an‘ı, dini
satmayı, bu kutsallardan vazgeçmeyi çok sıradan görürüz.
Kur'an -ı Kerim e saldıran bu mahluklar acaba bizim
şahsımıza, namusumuza, liderimize (!) İslam ülkelerinin mevcut liderlerine
saldırsaydı aynı tepkiyi mi verirdik?
şimdi de aynı senaryolarla karşı karşıyayız bu mahlukları
destekleyen ülkeleri elimizde olan güç ve olanakları kullanarak tepki
gösteremez miyiz ?
Mesela Nato‘ya girmek isteyen İsveç'i ne olursa olsun veto
edecek kadar cesaretli, erdemli olamaz mıyız?
Yoksa şahsi (!) veya ülkenin çıkarlarına ters mi düşüyor?
Biz bu kutsallara gereği gibi sahip çıkmayı maalesef ondört
asır önce, asr-ı Saadet‘ten hemen sonra Sakife‘de, Sıffeyn‘de, Kerbela‘da
kaybettik ve yine ondört asır sonra Selman Rüşdi‘ye verilen ölüm fetvasına
sahip çıkmayarak kaybettik.
Rabbim kutsallarımıza sahip çıkacak basiret nasip etsin
inşallah.