İki soru:
1– Nasıl oldu da adamın bulunduğu yeri bir günde tespit ettiniz?
2– Madam yerini biliyordunuz neden saldırıdan önce öldürmediniz?
Muhatabımız ABD olduğuna göre elbette soruların yanıtı yok ve hiçbir zaman olmayacaktır.
ABD yönetimi dikkatleri Afganistan’dan uzak tutmak için şimdi başka yerlerde gerginlik peşinde.
Örneğin bitmeyen şu Korona-Çin ilişkisi.
CİA işini gücü bırakmış bu işle uğraşıyormuş.
Keşke CİA Kabil saldırısını önceden öğrenip önleyebilseydi.
Keşke CİA çekilmeyle ilgili anlaşmalar imzalarken Taliban’a “Afganistan cezaevlerinde bulunan IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin ruh hastalarını sakın bırakmayın” deseydi.
Yapmadı ve yapmaz çünkü CİA ve patronları “Yaratıcı Kargaşa”dan çok hoşlanırlar.
10 yılın Arap Baharı’nın kanı onlara yetmemişe benziyor şimdi de 20 yıllık Afgan Baharı’na hazırlanıyorlar.
Belki de bunun için önceki gün Kabil’deki CİA merkezini içindeki malzemelerle yerle bir ettiler.
Amerikan işgalinin 20 yıllık tüm sırları buradaydı.
Adamların işi gücü tezgah.
Gerekçe bulmak da çok kolay.
Çin’in Rusya ve İran’la işbirliğinden rahatsız oldukları için adamlar yakın gelecekte Taliban hatta IŞİD ile işbirliği yaparlar.
Adamlar Tayvan’ı bahane ederek Çin denizinde provakasyona hazırlanıyorlar.
Son yıllarda ilk kez İngiliz HMS Queen Elizabeth ve Amerikan USS America ve USS Carl Vinson uçak gemileri Japon sularında dolaşıyor.
Hem de F-35 dahil yüzlerce savaş uçağı ve onlarca gemiyle birlikte.
Çin’i korkutacaklarını sanıyorlar.
Hep aynı numara: Tehdit, şantaj, yatırım ve ambargo…
Cowboy karakteri.
İşe yaramayınca satın alınan iç ve bölgesel güçlerle kargaşa yaratmanın yoluna gidiyorlar.
Şimdi de Vietnam’ı oyuna getirmenin peşindeler.
Biden’ın yardımcısı Kamala Haris geçenlerde oradaydı.
20 yıl işgal ettikleri, en az bir milyon insanını öldürdükleri ve 60 bin kadar kayıp verdikleri ülkeye giderek insanları parayla satın almaya çalışıyorlar.
Gelen haberlere bakılırsa az da olsa ikna etmişe benziyorlar.
Gelelim son konuya…
Dün Bağdat’ta ilginç bir toplantı vardı.
Başlık:
“Irak’a komşu ülkeler arasında güvenlik ve işbirliği”.
Toplantıya Irak, Mısır ve Fransa Cumhurbaşkanları, Katar Emiri, Ürdün Kralı, Kuveyt Başbakanı, BAE Başkan Yardımcısı ve Başbakan, Suudi Arabistan, İran ve Türkiye Dışişleri Bakanları, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden temsilciler, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Örgütü’nün genel sekreterleri katıldı.
İran’ın yeni Dışişleri Bakanı Emir Abdullahyan “Irak’a komşu Suriye’nin toplantıya davet edilmesini kınayarak” toplantı sonrasında Şam’a gitti.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile buluşma olasılığından söz edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıya katılmadı ama Erdoğan’ın “stratejik müttefiği” Katar Emiri Temim Temmuz 2013’de Müslüman Kardeş Mursi’yi devirdiği için küs olduğu Sisi ile barıştı.
Katar Emiri Temim 2017’den bu yana küs olduğu BAE’nin Başkan Yardımcısı Muhammed Bin Raşed ile barıştı.
Mısır ve BAE, Erdoğan’ın düşmanları.
Kesin Biden’ın bildiği bir şey vardır.
Yoksa Irak’a komşu olmayan Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un toplantıda ne işi olabilirdi.
Üstelik adam PYD/YPG’nin en büyük destekleyicisi.
Oyun içinde başka oyunlar.
Matruşka misali.
korkusuz