4 Haziran 1967’de İsrail tarafından işgal edilen bin 800
kilometrekare büyüklüğündeki bölge Kilis ilimizden daha büyük, Yalova ilimizin
iki katıdır. İşgal edilen topraklarda 150 bin nüfus ve 163 köy ve kasaba vardı.
Burada Suriye vatandaşı Araplar, Kafkasyalılar (Çerkezler,
Abhazyalar), Türkmenler, Sünniler, Aleviler, Dürziler, Mesihiler ve
1948’de Filistin’i işgal eden Siyonistler tarafından göçe zorlanan
9 bin Filistinli Arap yaşamaktaydı. Ekim 1973 savaşında Suriye ordusu Golan
bölgesinin il merkezi olan Kunaytra başta olmak üzere Şeyh Dağı’nın da bir
bölümünü kurtarabildi. Bölgenin bin 200 kilometrekaresi halen işgal altındadır.
İsrail işgali altındaki bölgede sadece dört köy ayakta kalabildi. Diğer tüm
köy, kasaba ve Suriye’yi anımsatacak ne varsa haritadan silindi.
DÜRZİLERİ KULLANMAYI UMDULAR
Ayakta kalabilen dört köyün sakinleri Suriye Dürzilerinden
oluşmaktadır. İsrail’in sunduğu vatandaşlığı ve imtiyazları kabul etmediler.
Suriye vatandaşı olarak kaldılar. İsrail, bu Dürzi köylerini Filistin’de
yaşayan diğer Dürziler gibi İsrail vatandaşı yapabileceklerini, İsrail
ordusunda istihdam edebileceğini ve Suriye’ye karşı kullanabileceğini ummuştu.
Ancak planı geri tepti. Dürziler, İsrail işgali, ekonomik ambargosu ve
baskılarına karşı mücadelede onlarca evladını şehit verdi. BM’nin
devreye girmesiyle dört köyün öğrencileri yüksek eğitimini Şam Üniversitesinde
yapmaktadır. İsrail, Suriye’ye BM kontrolündeki kapıdan giriş yapan
öğrencilerin geride bıraktıkları ailelerini tekrar görmelerine izin
vermemektedir. Suriye’ye evlenen Dürziler de aynı akıbeti yaşamaktadır. Bu dram
birçok film, dizi ve belgesele konu oldu. Dört köyün ürettiği fazladan meyve ve
sebzeyi (elmasıyla meşhurdur) ancak BM gözetiminde Suriye’ye ve buradan
uluslararası pazarlara satabilmektedir.
İŞGAL BÖLGESİ OLMASINA RAĞMEN YERLEŞTİLER
BM Güvenlik Konseyi, BM genel Kurulu, AB Parlamentosu, Arap
Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı ve uluslararası birçok resmi camianın Golan’ın
İsrail tarafından işgal edilmiş Suriye toprağı kararlarına rağmen bölgeye
Batı’dan, Afrika’dan, Rusya’dan, ABD’den getirilen Yahudiler için
yeni köy ve kasabalar kuruldu. Bölge tarıma açıldı. Şeyh Dağına (Harmon) kayak
merkezleri ve tatil köyleri inşa edildi. 40-50 bin Yahudi yerleşimci getirildi.
1981’de İsrail tarafından ilhak edildi. ABD eski Başkanı Trump 2019’da ilhaka
onay verdi. 100.00 yeni işgalci-yerleşimciyi bölgeye taşımak için çalışmalar
yapılmaktadır. Golan zengin su kaynaklarına sahiptir. İsrail’in ihtiyacı olan
suyun en az yüzde 15’ini buradan karşılamaktadır. Golan bölgesi Ürdün, Litani,
Banyas nehirleri ve Taberiye (Celile-Galilee) gölünü besleyen ana kaynaktır.
BEREKETLİ TOPRAKLAR
Golan dört mevsimi aynı anda yaşatabilen, her türden sebze
ve meyve tarımının yapılabileceği bereketli toprakların ve hayvancılık için
zengin mera arazilerinin diyarıdır. Zengin doğal gaz ve petrol yataklarına
sahiptir. İsrail Milli Petrol Şirketi (INOC) 1993’te 2 milyon varil petrol
çıkardığını beyan etti. Golan bölgesinde illegal sürdürülen faaliyetler
hakkında, talan edilen petrol ve doğal gaz oranı konusunda BM’ye bilgi ve rapor
sunmayı ret ediyor. Bu faaliyetleri yerinde incelemek isteyen BM heyetlerine
bölgeye girme izni vermiyor. İsrail 2013’te, Suriye uluslararası bir terör,
taksim ve talan savaşına maruzken, illegal petrol ve doğalgaz arama
faaliyetlerini ABD, New Jersey merkezli Amerikalı Siyonist Yahudi Effi Eitam’ın
sahip olduğu “Genie Energy” şirketine Golan’da petrol ve doğal gaz arama
ruhsatı tahsis etti. Bu gelişmeler ışığında BM İkinci Komitesi, Suriye, Rusya
ve Çin’in İsrail hakkındaki işgal ettiği toprakların yer altı ve yer üstü
zenginliklerini talan ettiği ve bunun durdurulması gerektiği yönündeki talebini
kabul eder ve onaylar. BM 18 Kasım 2021'de, "işgalci güç İsrail, Doğu
Kudüs’te dâhil olmak üzere işgal Altındaki Filistin ve Suriye Golan’ı
topraklarındaki doğal kaynakların sömürülmesine, zarar verilmesine,
kaybedilmesine, tükenmesine veya tehlikeye atılmasına son verilmesini talep
ediyor” kararını deklere eder. İsrail, diğer tüm kararlarda olduğu gibi bu
uluslararası yasa ve kararı da çiğnemeye devam etmektedir. Stratejik, bereketli
topraklar ve zengin su, petrol, doğalgaz kaynaklarına ev sahipliği yapan
Golan’ı ilelebet elinde tutmak isteyen (bu sadece bir sebep) İsrail, Suriye’ye
dayatılan terör, taksim ve talan savaşının usta aklı, yönetmeni ve başrol
oyuncularından biridir.
BÖLÜCÜLER İÇİN GÜVENLİ BÖLGE
Suriye’nin Kuzeyinde arzu ettiği İkinci İsrail Projesinin
bir benzerini güney bölgesi için de planladı. Silah, mühimmat, lojistik destek,
ev sahipliği, yaralı teröristlerin hastanelerinde tedavisi, yer ve uydu
istihbarat paylaşımı olmak üzere tüm imkânlarını seferber etti. Der’a
bölgesinde özellikle Bedevi Araplar ile Sveyda bölgesinde Suriye Dürzilerin bir
bölümünü pahalılık, demokrasi, özgürlük, etnik ve mezhepsel talepler üzerinden
kışkırttı. İşgal ettiği Golan ile anavatanı Suriye arasında Şam’a karşı savaşan
en radikal dinci terör örgütleri veya etnik bölücü Dürziler için bir güvenli
bölge inşa etmek için çok uğraştı. Golan bölgesine komşu vilayetlerde
emirlikler veya Şam’dan bağımsız devletçikler inşa ederek Golan bölgesini bu
yeni devletçiklerle anlaşarak İsrail’in resmi toprağı yapma planı vardı.
RUS ORDUSU SAYESİNDE SURİYE KONTROL ETTİ
Rusya 2013’te şiddetlenen savaş sebebiyle Golan bölgesinde
görev yapan BM barış Gücü askerlerine yönelik saldırı ve tacizler de artınca
bölgeden çekilme kararı alan Avusturya askerlerinin yerine Golan bölgesinde
barış gücü olarak yer almak istedi. İsrail, ABD ve müttefikleri Putin’in bu
önerisine sıcak bakmadı. Eylül 2015’te Suriye hükümetinin talebi üzerine savaşa
dâhil olan Rusya ordusunun yardımıyla Suriye ordusu bu bölgenin önemli bir
bölümünü kontrol altına alabildi. Tampon veya güvenli bölgeler adı altında
terör örgütlerinin özerk emirlikler kurmaları engellendi. Bu tarihten sonra,
özellikle bölgede artan İsrail müdahalelerine karşılık Rusya’nın “pasif” tutumu
Suriye devlet erkânı ve halkı nezdinde eleştirilere sebebiyet verdi. Putin’in
Esad ile buluşmayı Şam yerine Lazkiye’de yer alan Rus Hymemim hava üssünde
yapması, ziyaret esnasında Rus üs komutanın askeri birliği selamlamak üzere
dışarı çıkan Putin ile birlikte yürüyen Esad’ı eliyle durdurması ciddi
rahatsızlıklar yaratmıştı. Rusların Suriye’de “bir sömürge devlet edasıyla
davrandığı” eleştirileri zirve yaptı. Rusların NATO üyesi Türkiye’ye S-400
savunma sistemleri verirken Suriye’yi son nesil silahlar vermediği, İsrail
saldırılarına karşı koruyamadığı veya korumadığı algısı yaygınlaştı.
MOSKOVA KAYITSIZ KALAMAZDI
2021, 2022’de Golan bölgesi üzerinden İsrail’e karşı artan
saldırılar, Suriye-İran destekli milis ve Filistinli örgütlerin artan
faaliyetleri, Ekim’de başlayan Gazze Savaşında Filistinlilere destek amaçlı
Golan üzerinden başlayan askeri hareketlilik, İsrail’in Şam ve Halep’e yönelik
sistematik füze saldırıları koşullarında Rusya kayıtsız kalamazdı:
aydınlık