Lübnan’da Hizbullah’ın direnişi…
Liderleri öldürüldü ancak onlar pes etmedi.
60 bine yakın şehit verdiler.
Ama İsrail’i dize getirdiler.
Dünyada İsrail’e tepki büyüdü.
ABD yönetimi de bundan payını aldı.
ABD üniversitelerinde öğrenciler…
Londra’da, Paris’te, … milyonlar…
Meydanlara çıktılar…
İsrail’i ve destek verenleri protesto ettiler.
İsrail zor günler geçirdi.
Yemen ve İran göstere göstere vurdu.
Hizbullah’ın füzeleri…
“Demir Kubbe” falan dinlemediler.
İsrail’de güvenli yer kalmadı.
Halk gecelerini sığınaklarda geçirir oldu.
Netanyahu gerçeği kabullendi.
Önce Hizbullah’la ateşkes imzaladı.
Sonra da HAMAS’la.
Bu arada Suriye’de yaşanan gelişmeler.
Uzun süredir yapılan çalışmalar.
MOSSAD, CIA, MI6’nın faaliyetleri…
İdlib merkez oldu.
Türkiye bağlantısı da önemli.
Henüz karanlıkta kalan nokta çok.
Ama gerçek şu:
Şam yönetimi düştü.
Esad Rusya’ya sığındı.
Terör örgütü HTŞ yönetimi devraldı.
Colani cumhurbaşkanlığını ilan etti.
İsrail Gazze’de amacına ulaşamadı.
HAMAS’ı yenemedi.
Hizbullah karşısında bozguna uğradı.
İçeride kargaşa başlamıştı.
Hükümet, ordu, … birbirine girdi.
Suriye’de Esad yönetimin düşmesi…
İsrail’e moral oldu.
Trump koltuğa oturdu.
Gazze için bir plan açıkladı.
Filistin’e insani yardım sağlayan BM kuruluşlarına desteğini kesti.
Netanyahu şunları söyledi:
“Bayanlar ve baylar, bunların hepsi sadece iki haftada oldu. Dört yıl sonra nerede olacağımızı hayal edebiliyor musunuz? Ben edebiliyorum.”
Sonra da şöyle dedi:
“Yahuda Aslanı'nın kükremesi Orta Doğu'da yüksek sesle duyuluyor. İsrail hiç bu kadar güçlü olmamıştı.”
Gazze kuşatılmıştı.
Ama bir şekilde destek geliyordu.
Hizbullah’ın cephe gerisi Suriye idi.
Lojistik önemli ölçüde oradan sağlanıyordu.
İran da bu hattı kullanıyordu.
Esad yönetimi düşünce İsrail çok rahatladı.
Golan Tepelerini denetim altına aldı.
Bölgeye hakim Suriye topraklarını işgal etti.
Suriye’deki HTŞ yönetimi...
Başındaki Colani…
İsrail’in Suriye’yi işgaline sessiz kaldı.
İsrail askeri tesisleri vurdu.
Cephanelikleri patlattı.
500 civarında saldırı gerçekleştirdi.
Hiç itiraz etmedi.
Hatta “Hizbullah’a desteği engelledik.” dedi.
İsrail’e her türlü güvenceyi verdi.
Zaten başından beri birliktelerdi.
Özetlersek…
Esad yönetiminin düşmesi…
En çok İsrail’e, ABD’ye yaradı.
İkisi de daha da saldırganlaştı.
Trump’ın Gazze için düşündükleri…
“Filistinlileri sürme…
Gazze’ye çökme” planı…
Esad yönetiminin düşmesinin…
Direniş hattında kırılmanın sonuçları.
“Esad düştü!” diye sevinenler…
ABD ve İsrail’i anlıyoruz.
Onlar sevinmekte haklı.
Ya bizdekiler…
Kimin safına düştüklerinin farkındalar mı?
Umarız son gelişmeler herkesin gözünü açar.
Yanlışlardan dönülür.
ABD, İsrail, İngiltere ile değil…
Bölge ülkeleriyle birlikte hareket edilir.
AYDINLIK