Yaklaşık 4 milyon kişi.

Ülkenin her yerine yayılmış durumdalar.

2 milyona yakını okul çağında.

Bunların yarısı okula gitmiyor.

Bazılarına sokaklarda, AVM önlerinde,

Bankamatik çevrelerinde dilencilik yaptırılıyor.

RAHATSIZLIK ARTIYOR

Bir kısmı dükkan açmış.

Çoğunun kaydı yok.

Ne vergi veriyorlar,

Ne sigortalı işçi çalıştırıyorlar.

Her şeyleri kara düzen.

Pandemi nedeniyle iyice zor durumda kalan esnaf,

Yaşanan haksız rekabete tepkili.

Özellikle sınır bölgelerinde gerilim yüksek.

Hatay’ın Suriye sınırındaki ilçeleri,

Kilis, Urfa, Gaziantep, …

Bazılarında Suriyeli nüfus,

Türk nüfusu geçmiş.

Suç işleyenlerin oranı da artıyor.

UCUZ İŞGÜCÜ

Yüzbinlerce Suriyeli,

Sanayide, tarımda, hizmet sektöründe,

Ucuz işgücü olarak çalıştırılıyor.

Ak Partili Yasin Aktay,

“İşverenler Suriyelilerden çok memnun.

Suriyelileri çekin, ülke ekonomisi çöker” dedi.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Özhaseki,

“Mültecileri kimse geri gönderemez.

Sanayiyi onlar ayakta tutuyor” ifadelerini kullandı.

İlginç tartışmalar yaşanıyor.

TÜRK İŞSİZLER

Milyonlarca işsizimiz var.

Gençlerimiz işsizlikten bunalıma giriyor.

Ama işverenler,

Ucuz diye Suriyelileri tercih ediyor.

Sigortasız, kıdem tazminatsız,

Asgari ücretin de altında çalıştırılıyorlar.

Suriyeliler üzerinden,

Türk işçilere de ücret baskısı yapılıyor.

Ortaya çıkan durum,

Giderek insan hakları ihlaline dönüşüyor.

DEVAM EDEMEZ

Yaşananlar sonsuza kadar devam edemez.

Suriyeli sığınmacı sorununun,

Bir şekilde çözülmesi lazım.

Meclis’teki partiler,

Soruna çözüm bulmaktan çok,

Kayıkçı kavgası içindeler.

Muhalefet çözüm önermiyor.

Sadece şikayet ediyor.

Halkın tepkisini istismar edip,

Kendi lehine oy devşirmeye çalışıyor.

İktidar ise ne yapacağını bilmez halde.

Esad saplantısı, çözümü zorlaştırıyor.

MUHALEFETİN NİYETİ

Muhalefetin konuyu gündeme getiriş şekli,

Kullandığı dil kuşku yaratıyor.

“Arap ve Suriye düşmanlığını” çağrıştıran ifadeler,

Zaten birikmiş olan,

Gerilimi körüklüyor.

Sığınmacılar konusunda,

ABD’nin rolüne hiç değinilmemesi,

Destekledikleri terör gruplarına,

Hiç ses çıkarılmaması kaygı yaratıyor.

ABD’nin uzun süredir üzerinde çalıştığı,

“Türkiye’de iç kargaşa” planının,

Bir parçası gibi görünüyor.

NEREDEN NEREYE

Öcalan Suriye’den çıkartılınca,

Türkiye-Suriye ilişkileri normalleşti.

2011 yılı öncesinde,

İki ülke sınırının kaldırılması,

Sınırın sıfır noktasında,

Suriye doğalgazından elektrik üretimi,

Çukurova ve Gaziantep’in ihtiyacının karşılanması,

Kurulacak sanayi tesisleri ile,

Birlikte kalkınma konuşuluyordu.

Dönemin Suriye Başbakanı Naci Itri bunu,

Kameraların önünde söyledi.

İş bu noktaya gelince, ABD müdahale etti.

Davutoğlu’nun politikaları da,

ABD’nin ekmeğine yağ sürdü.

Bugünlere gelindi.

ÇÖZÜM

Yaşananlar bir kez daha,

Suriye ile teması zorunlu kılıyor.

Türkiye Şam’la masaya oturmalı,

Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri,

Herhangi bir ceza almamaları,

Güvence altına alınmalı.

Suriye bu konuda hazır.

Devlet Başkanı Esad,

Bunlar için af çıkardı.

Seçim sonrası yemin töreninde,

Yurt dışına giden Suriyelilere,

“Geri dönün” çağrısını tekrarladı.

Türkiye Esad inadını bırakmalı.

Bu çağrıyı iyi değerlendirilmeli.

aydınlık