“Ey iman edenler, eğer
siz Allah'a (Allah adına İslam’a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size
yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır.” (Muhammed-7)
Müslüman devletlerin
& halklarının ne hale düştüğünü görmek ki buna kendimde dahil ediyorum
içler acısı, hatta acizlikten de daha öte gerçek manada köleliği yaşadığımızı
görmek, bildiğimiz ve yaşadığımız şey, fakat kendisindeki acizliği ve köleliği
savunmak için hürriyetine, özgürlüğüne kavuşmak için mücadele verenleri
aşağılayan ve suçlayanları görmek ise beni çıldırtmakta.
Filistin’de
kardeşlerimizin verdiği mücadeleyi komplo teorileriyle hafife almak ve
canlarıyla mallarıyla mücadele veren kardeşlerimizi, bacılarımızı ve
çocuklarımız “bunlar ABD’nin veya İran’ın oyununa geldiler” diyerek verdikleri
hürriyet mücadelesini sanki kullanılıyormuşlar ya da Siyonist terör devletinin
temizlik operasyonunu kendi elleriyle geldiler diyerek onlar “aptal/suçlu”
yerine koymaları beni çıldırtıyor. Asıl düşmanının kim olduğunu göremeyen bu
insanlar asılda kendi acizliklerini & cahilliklerini ortaya daha da net
koyuyor.
İsraf, zevk, sefa içinde
gözlerini dünya hırsı bürümüş bencil, açgözlü insanların formatlanmış
akıllarıyla düşünme kabiliyetlerini yitirmiş, hakikati görmekten çok uzak
oldukları gibi kendi zalimliklerini, acizliklerini, gerçekleri yaşayarak
vatanlarını, hürriyetlerini savunan insanlara karşı, zalime karşıymış gibi savunmaları da doğaldır.
TV’lerde kendilerini
entelektüel diye sunan bu kara cahiller ve o kara cahillerini yorumlarına
inanıp düşünmekten aciz olan insanlar; “Filistin halkı Siyonist terör devletine
neden saldırmış? Böylece kendi haklı mücadelelerini kaybetmiş oldular.”
demekte.
1-) Sizler, Filistinli
kardeşlerimizin ezilmesine, zulüm görmesine, öldürülmesine çoktan beri razı
dolmuşsunuz. Sizler, onların ne çektiğini ve ne yaşadığını hissetmediğiniz gibi
bilmiyorsunuz ya da bilmek istemiyorsunuz.
2-) Önce kendi
hayatlarımıza bakınız, sizlerin çıkarlarınıza ya da zevklerinize &
konforlarınıza hafif bir şey dokunduğunda canı yanmış köpekler gibi havlarken,
Her gün (24H/24H), zulüm
altında yaşayan, sorgusuz sualsiz evi gasp edilip yıkılan, gözleri önünde
çocukları, zalim Siyonist askerler tarafından zevkleri için öldürüldüğünü veya
hapse atıldığını gören, her gün ölmekten de beter halde yaşayan insanının
psikolojisi “artık yeter! Mücadele verip ölmek böyle yaşamaktan daha iyidir”. Anlamayan
sizler, bu kardeşlerimizin verdiği mücadeleyi kötüleme ve bir komploya kurban
gidiyorlar deyip suçlama hakkına sahip değilsiniz.
Varsayalım ki Siyonist terörist
devlet temizlik operasyonu yapmak için hem kendi halkını hem de Filistinli
kardeşlerimizi oyuna getirdi, senin bir Müslüman devlet & halk olarak bu
terörist yapıyı durdurmak için her türlü gücünü göstermen gerekmez miydi?
2- Bir Müslüman devlet
& halk olarak her gün bu kardeşlerimizin gördüğü zulmü sayfa sayfa
manşetlerde/TV ekranlarında seyrederken
“yeter artık bu kardeşlerimize yapılan zulüm” demeyerek kılın bile kıpırdatman
“bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” zihniyeti (strateji, konjonktür,
ekonomik çıkarlar,…vb.) sizin zulmün tarafında olduğunuzu görmeniz sizleri
düşündürmez mi?
3- İnsan haklarından
bahseden ve sizlerin de savunduğun bu ilkelerin sözde sahip olan toplumlar, bu
zulme destek verdiğini görmenizi, sizleri, Müslüman bir devlet & halk
olarak hiç düşündürmüyor mu?
Bizler, kendi gözümüze
sokulmuş tırpanı görmezken canın yakan çıbanı vücudundan çıkartmaya çalışan
toplumu küçümsememiz bizimde en yakın zamanda halimizin de bu olacağının en
büyük işaretidir. Bizleri farklı metotlarla “depremler, salgınlar, fuhuşla,
korku ve kaoslarla, bizleri yavaş yavaş zehirleyen yendiğimiz maddeler,…”
insanca düşünmekten çıkarmışlar. Ne yazık ki insani hayatımıza son veren yapıyı
görmememiz, bizlerin içler acısı halimizden bir haberdar yaşamamız, acizlikten
daha berbat bir halde olduğumuzdandır. Bunu görmek yerine bizleri bu hale
sokanların savunmasını yapmak, sizlerin Filistin’de mücadele veren insanlardan
daha da aciz, daha da zayıf ve komploları kendine yaşantı etmiş olduğunuzu en
belirgin haldedir.
Müslüman devletlerin
& halkların yapması gereken daha işin ilk başında bu terörist çıbanı dünya
vücudundan temizlemek olmalıydı, burada bir ayrım yapmıyorum, Tek Allah inanan,
Musa (as) takipçisi Yahudi halkları kastetmiyorum, çünkü bu terörist çıban o Yahudi haklarında
asıl düşmandır. Onlarındı çoğu aynı dünya Müslüman halklar gibi gerçekleri görmemekte
ve aynı tuzağa düşmekteler. Halkı buzağıya taptıran Samir takipçileriyle Tek
Allah inancına sahip Musa (as) takipçileri farklıdır, çünkü Musa (as) takipçileri
ilk Müslümanlardandır. “İbrahim'in dininde olduğu gibi. O (Allah) bundan daha
önce de, bunda (Kur'an'da) da sizi "Müslümanlar" olarak
isimlendirdi;”(Hac-78)
Dünya insanları nasıl
COVID virüsünden kurtulmak için tek halde hareket ettiyse bu Siyonist terörist
mikroptan kurtulmak için aynısı yapmalıdır ama ne yazık ki nasıl Covid
salgınında insanlar kandırıldıysa aynısı bu Siyonist virüslere yapılmaktadır. İnsanlar
ırk, renk, inanç demeden dünya zevki, hırsı, şöhreti, mal-mülk aşkı, mevkiiyle de
kandırılmaktadır.
Son söz olarak şu gerçeği
iyi bilelim, Hakkı savunan Filistinli kardeşlerimiz en kısa zamanda zafer
ulaşacaktır. Çünkü bu bir haktır. Ama onlar karış olanlar ise hep aciz, köle,
zalim ve insanlıktan yoksun yaşamaya ölene kadar devam edeceklerdir. Buda bir
gerçektir. Bilin ki bu mücadeledeki güç dengesi ne silah ne para nede mevkidir buradaki
asıl güç dengesi, inanç, iman ve gerçek hürriyet aşığı olmaktır. Bunu dünyaya
köle olmuşlar göremez ve anlayamaz.
Yazımı Allah'ın
ayetleriyle noktalıyorum;
“Karşı karşıya gelen iki
toplulukta, sizin için andolsun bir ayet (ibret) vardır. Bir topluluk, Allah
yolunda çarpışıyordu, diğeri ise kâfirdi ki göz görmesiyle karşılarındakini
kendilerinin iki katı görüyorlardı. İşte Allah, dilediğini yardımıyla
destekler. Şüphesiz bunda, basiret sahipleri için gerçekten bir ibret vardır.
(Al-i Imran-13). “Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar da aniden
üstünüze çullanıverirlerse, Rabbiniz size meleklerden nişanlı beş bin kişiyle
yardım ulaştıracaktır.” (Al-i Imran-125) “Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla,
onlara karşı savaş açılana (müminlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah,
onlara yardım etmeye güç yetirendir.”(Hud-39)