Müctehidlerin Uzun Yaşama Sırrı -III-

GİRİŞ: 12.12.2020 09:58      GÜNCELLEME: 12.12.2020 09:58
Rasthaber - Hiç kimse takiyye vahdet ya da iyi geçinme gibi bir mazeretin ardına saklanamaz. Tarih ortadadır. Tarihte takiyyenin nasıl yapıldığı, kimlerle vahdet yapıldığı malumumuzdur. Masumlarımız çok mu akılsızdı da takiyye yapmak varken zindana tıkılıp şehit edildiler. Saddam zalimin şehit ettiği otuza yakın Şii müctehidleri çok mu bilgisizdiler zamanın İslami menfaatini teşhis edemediler! Birileriyle iyi geçinme adına Tağuta onay vermediler de bu yüzden kanları akıtıldı. Yanlış mı yaptılar? Şehit edildiler! Onlar mı daha bilgindi günümüzde onların konumundaki alimler mi? İmam Humeyni r.a’in inkılapçı mücahitleri ne vardı da şahla iyi geçinmediler, de şahla iyi geçinen kapı kulu ulemasının gerçek yüzlerini şahsi menfaatçi kirli yüzlerini belami tercihlerini halkın gözünün önüne teşhir ettiler! İşte inkılap böyle yapılırdı. İşte tevhid cephesinin savaşı böyle olurdu. Korkmamak!

Alimin yapacağı şey işte budur! Halka Allah’a tapmayı öğretmek! Aman iyi geçinelim aman camimize televizyonumuz cemaatimize sosyal medyamıza işimize bir zarar gelmesin. Bizim Türkiye’de etimiz budumuz ne bizim bunu kaldıracak sayımız mı var! Demek değil! Eğer gereği yapılsa Mazlum ve mustazaf bilgisiz kitleler görecek ki bir avuç da olsa Allah’a kul olanlar var. Allah’tan başka kimseden ne korkuyorlar ne çekiniyorlar ne menfaat bekliyorlar! Rızıklarını Allah’tan biliyorlar, hiçbir kula minnetleri yok! Korktuları tek Allah var! 

Bunu görmeli değil mi kitleler o zaman bu liderliğin ardından yürüsün. Eğer Ayetullah Sistanin’in bu fetvasını alimler çarpıtarak halka ulaştırmasa, dese ki bu fetva gereği siyonistlere zerre meyil haramdır kimse bu siyonistlerle çalışan partiye oy veremez en ufak bir sevgi besleyemez, siyonist malları bu ülkeye bu şirkete bu markete sokanlardan beri olması gerekir. Onlarla dost olamaz! Bu haramdır. Öyle ya güya işinde hassas bir alim markette Yahudi malı diye bazı ürünleri almazken, o ürünü imal ettiren partiden sakınmıyor! O bir ürüne boykot uygularken milyonlarca Yahudi ürününü ülkeye sokacak siyasi düzeni desteklemekte beis görmüyor! 

Siyonist rejimle her tür ilişki haramdır demeli oysa! Haramla beslenen karınlardan sadece kufeliler yetişeceğini anlatmalı. Bu fetvayı hiç görmeyen Tağuti yapıya oy vermek İmam Zamanı gaybete mahkum etmektir. Eğer zahir yaşasa Kerbela’daki İmam Hüseyin’i (a.s) şehit eden ordu gibi onu şehit edecek yerde görev almaktır. Bunun manası budur diyecek alimler nerede? Var mı? Böyle dese alimler demekle de kalmasa eğitimini öğretimini humusunu hutbesini filmini sohbetini dost ve düşman seçmesini komşusunu hülasa her şeyini buna göre seçse ve buna göre seçmeyi öğretse topluma, vatan millet şehadet kavramlarını bu fetvalarla Kurana göre tanımlasa ve tanıtsa ne olur dersiniz!

Allah’a and olsun ki değil o alimin yalnız kalmasını Ayetullah Seyyid Sistaniyi derhal suikast edeler! Çünkü işte bu savaş gerçek savaştır ve zalimlerin tahtlarını ya da yüreklerini sallar. Hapisteki İmam Hasan Askeri a.s’ın devrim yapacak gücü mü vardı! Ama onu da şehit ettiler! Neden? Çünkü onun mesajını doğru olarak halka ulaştıran alimleri vardı! Toplumun vicdanına bu mesajların ulaşmasından çok korkuyorlardı. Zulümlerinin ortaya çıkmasından çok korkuyorlardı. Mazlum halkı nasıl sömürdüklerinin, saray ehli ve onların kapı kulu ulemasının foyalarının ortaya çıkması an meselesiydi! İşte bu yüzden onu ve diğer İmamlarla müctehidleri suikast ettiler. 

“Eyne (Nerede) Ammar!” 

Bu feryat fitne ehline karşı ulema yokluğunu haykıran Veliyyi Fakih’in feryadıdır. Zamanın yalnız Ebuzeri’nin feryadıdır. Ebuzer çöle hapsedilmişken onun sanki çok mu özgür olduğunu sanıyorsunuz! Gerçekte onu tecrit eden tek başına halife ve bir avuç yönetici yandaşları değil onu tecrit eden sahte ulemadır. 

Ağır oldu belki ama gerçekler böyle. Tevhid ve şirk savaşı tarihin hiçbir döneminde ortadan kalkmaz cepheler rollerini değiştirmez bu savaş durmaz taraflardan biri yok olmaz. Zaman zaman bu taraflardan biri üstünlük sağlayabilir ama bunun anlamı karşı tarafın pes ettiği ya da yok olduğu değildir. Bir coğrafyada yenilen taraf diğer coğrafyada yeniden toparlanıp yenildiği yeri de geri ele geçirmek için didinir. Hak cephesi bunu tüm yer yüzünü yaratan “Allah her yerde, her yerde Allah’ın hükmünün geçerli olması gerekir. Adaleti her yere hakim kılmak gerekir idealiyle, şirk cephesi ise; Her yer benim olmalı tüm dünyada! Hatta evrende tanrı ben olmalıyım benim gücümü görmeliler diye yapar. Bu yüzden savaş çıkartır canlar alır. Şirk cephesi her sahtekarlığa baş vurur tevhid ehli gibi dine saygılıymış gibi görünür. Alimler satın alır ama tevhid cephesi öyle değildir. Onun dostluğu da mertçedir düşmanlığı da! Düşmanın anlamı kötülük yapmak isteyen demekse o zaman tevhid ehli hiçbir zaman hiç kimseye düşman değildir. Ama kötülerin egemenlik kurma hakkını kabul etmez. 

Eğer bu gün Hak cephesinin lideri İmam Zaman a.f suikast ya da ölüm tehlikesi nedeniyle gaybette, onun yardımcıları olan müctehidler doksan yaşlarına kadar suikaste uğramamış yaşıyorlarsa bunun manası bir çelişki değil, üçüncü halka olan alimlerin ihanetidir. Alimler müctehidlerden aldıkları ilmi, fetvaları olduğu gibi yansıtmıyorlar. Olduğu gibi yansıtsalar bile kavramların anlamlarını tahrif etmişler. Müctehidlerin fetvaları doğru anlaşılmıyor toplumda. “Tağuta küfretmeniz emrolundu.” ayetini (ayetel kürsüde geçen ifade), “Siyonistlerden mal almak haramdır.” fetvası topluma doğru ulaşmıyor. Dolayısıyla şirk cephesi için hiçbir tehlike oluşturmuyor. 

Müslümanlar bu kez haşa İslam için Tağutları destekliyorlar (!) İslam’a hizmet niyetiyle onların iktidarlarını koruma mücadelesi veriyorlar, İslam için siyonistlerle anlaşan tağutlarının gücüne güç katıyorlar.  Böylece müctehidlerin şehit edilmesine gerek kalmıyor. Şirk cephesi de; “Müctehidler ve Kur’an istediğini desin biz onun sözünün bizim aleyhimize işlemeyeceğini biliyoruz.” diyorlar. 

Eğer anlaşılsa bu gün siyonistlerin müslüman ülkelerinde bir tek fabrikası, markası kalmaz, bir tek ürünü satılmazdı. Bir İslam ülkesi eğer siyonistlerle ticari siyasi anlaşma yapsa bir yönetici siyonistleri ziyaret etse ya da onlardan gelen ziyaretçiyi kabul etse bu iktidarın anında yıkılması için tüm müslümanlar onun üzerine giderdi. Ama nerede! En azından hak cephesi olan müslümanlar o iktidarı boykok ederken iktidarca çok sayıda şehit verir, sürgün ya da hapis cezası alırlardı... Ama gördüğünüz gibi ilahi hükümler hiçe sayılmış durumda çünkü bu fetvalar ve Kur’an ayetleri doğru anaşılmıyor. Doğur anlaşılmamasının da sorumluları Tağutların çanak yalayıcısı kapı kulu uleması ve sözde aydınlardır!

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM