ABD’nin ‘çocuk asker’ sahtekârlığı

GİRİŞ: 06.07.2021 09:17      GÜNCELLEME: 06.07.2021 09:17
Rasthaber -  ABD’nin demokrasi, insan hakları, insan ticareti gibi raporları, gerçekte her biri siyasi hedefi olan sahtekârlık belgeleridir. 

ABD bu konularda söz söyleyebilecek dünyadaki son devlet bile değildir: Amerikan demokrasisi, sömürü ve ırkçılığı gizlemeye çalışan bir illüzyondur. İnsan hakları, emperyalist ABD’nin en çok ihlal ettiği kavramdır. Savaş suçları, ABD’nin açık ara şampiyon olduğu alandır. 

Şu kısa özet bile, ABD’nin ne denli “insanlık düşmanı” olduğunu belgelemektedir: “Yanlışlıkla” müttefik gemisi vuran, “yanlışlıkla” rakip ülkenin büyükelçiliğini bombalayan; Venezüella ve Türkiye’de darbe girişimlerinde bulunan; dünyanın dört bir tarafında suikastlar düzenleyen, örneğin son olarak İranlı askeri yetkili Kasım Süleymani’yi öldüren; Ortadoğu’daki jandarması İsrail’in MOSSAD’ına CIA desteği vererek bölgede suikastlar, sabotajlar düzenleyen; CIA üzerinden uluslararası uyuşturucu trafiğini denetleyen, buradan sağlanan gelirleri terör örgütlerine aktaran, bu yolla kendi denetiminde terör ağı kuran; Guantanamo’da hukuku rafa kaldıran, Avrupa semalarında uçak içinde işkenceli sorgular yapan; Afganistan’dan Irak’a, Libya’dan Suriye’ye savaş yürüttüğü ülkelerde yüz binlerce sivili katleden bir emperyalist ülkedir ABD.

ABD’NİN İNSAN TİCARETİ RAPORU 

ABD’nin “2021 İnsan Ticareti Raporu”nda Türkiye, “çocukların asker olarak kullanılmasına karışan ülkeler” listesinde yer alıyor. Türkiye’yi bu listeye sokan ise AKP hükümetinin kurduğu “Suriye Milli Ordusu” çatısı altındaki “Sultan Murat Tümeni”ndeki çocukların varlığı... 

Bu “sopa” işlevli rapora dair üç noktaya dikkat çekelim:

1) Esad yönetimini yıkma hedefiyle başlatılan saldırı kampanyası boyunca, ilk günden beri kullanılan örgütlerin neredeyse tamamının içinde çocuklar var. ABD’nin de Suriye’de desteklediği örgütler, başta YPG olmak üzere “çocuk asker” kullanıyor.

2) ABD’nin Türkiye’nin desteklediği örgütlerdeki “çocuk asker” varlığını 10 yıl sonra “fark etmesi” sahtekârlıktır. Gerçek şudur: Askeri politikalar ABD’yle uyumlu olduğunda “çocuk asker” problem değildir; uyumsuzluk olduğunda ya da Türkiye-Rusya işbirliğini hedefleyen bir “sopa” gerektiğinde “çocuk asker” problem olmaktadır. 

SETA’DAN ABD’YE PAS

3) ABD’nin raporuna dayanak olan ise AKP’nin düşünce merkezi SETA’nın raporudur. SETA 2020 Kasım ayında hazırladığı raporda, “Ankara’nın desteklediği Suriye Milli Ordusu saflarında savaşan silahlı milislerin çocuk yaşta silah altına alındığına dair veriler” yayımlamıştı. Sonradan bunun doğuracağı sonuçlar fark edilerek, rapor apar topar SETA’nın internet sitesinden kaldırılmıştı.

Yani Türkiye, yine AKP’nin SETA’sı nedeniyle kendi ayağına kurşun sıkmış, ABD’ye koz vermiş oldu. 

Yeri gelmişken belirtelim: SETA’daki son tasfiyeler için çeşitli yorumlar yapıldı, yapılıyor. İzleyebildiğim kadarıyla, tasfiyeler, Amerikancı çizgide yazılar yazan mevcut genel koordinatörün isteği doğrultusunda yapılmış görünüyor.

YURT SAVUNMASINDA ÇOCUK-KADIN

“Çocuk asker” konusuna dönecek olursak... 

Ankara’nın Suriye’de desteklediği örgütlerin içinde “çocuk asker” bulunması elbette kabul edilemez. Fakat mesele bundan fazlasıdır. Zira Ankara’nın bu örgütleri desteklemesi, içlerinde “çocuk asker” olmasa bile uluslararası ilişkiler ve komşuluk hukuku açısından kabul edilemez. Ankara’nın Şam yönetimini yıkmak hedefiyle resmi Suriye ordusuna karşı “Suriye Milli Ordusu” kurması yeterince sorunlu zaten. 

Bunun Cumhur İttifakı bileşenlerince “Kuvayı Milliye” diye nitelenmesi ise Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’na yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Zira Kuvayı Milliye, emperyalizme karşı kurtuluş savaşı verdi; AKP’nin Kuvayı Milliye ilan ettiği Suriye Milli Ordusu ise onlarca ülkeden gelmiş cihatçılarla emperyalizm desteğinde Suriye’nin bağımsızlığına kasteden bir girişimdir. 

Diğer yandan “çocuk asker” kategorik olarak yok sayılacak bir konu değildir. Yurt savunması savaşlarında, istenmeyen bir durum olsa bile, çocuklar da kadınlar da yurdunu düşmana karşı savunmak zorunda kalabilir ne yazık ki...

Ama saldırı ve haksız savaşlarda, bırakın çocuk askerlerin varlığını, ordunun toplamı tümden gayrimeşrudur zaten! Yani ABD’nin Afganistan ve Irak’ı işgal eden ordularındaki askerler “çocuk” değiller diye meşru olmuyorlar mazlum halklar nezdinde!


cumhuriyet

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM